Uzman Psikolog Kanbur: Sağlıklı birey sağlıklı toplumdur



featured




Uzman Psikolog Irmak Çavuşoğlu Kanbur,  fiziksel sağlık kadar zihinsel sağlığın da çok önemli olduğunu söyleyerek vurguladı.

“Bireyler toplumu oluşturur”… Lisans ve yüksek lisans eğitimini İngiltere’de alan, yolculuğuna bilişsel davranış terapisti uzmanlığını alarak devam eden Uzman Psikolog Irmak Çavuşoğlu Kanbur, toplumu oluşturan en küçük parçanın bireyler olduğunu kaydetti. Bireylerin aileleri, ailelerin de toplumu oluşturduğunu ifade eden Kanbur, dolayısıyla sağlıklı bir bireyin sağlıklı bir toplumu oluşturacağını kaydetti.

Cemre CEMALİ

Lisans ve yüksek lisans eğitimini İngiltere’de alan, psikoloji alanındaki yüksek lisansını Sinir Bilimi ve Psikoloji alanında tamamlayan daha sonra psikoterapi yaklaşımı olarak yolculuğuna bilişsel davranış terapisti uzmanlığını alarak devam eden Uzman Psikolog Irmak Çavuşoğlu Kanbur, yetişkinlerle çalışıyor.

10 Mayıs Dünya Psikologlar Günü’ne özel KIBRIS’a konuşan Kanbur, kendi sürecini daha sağlıklı daha verimli bir şekilde ele alabilmenin bireyler için gücün ve cesaretin göstergesi olduğunu ifade ederek deneyimlerini anlattı.

“Fiziksel sağlık kadar zihinsel sağlık da önemli”

Uzman Psikolog Irmak Çavuşoğlu Kanbur, ortaokul yıllarındayken kendisini tanımaya başlamasıyla birlikte ne istediğini fark etmeye başladığını söyleyerek fiziksel sağlık kadar zihinsel sağlığın da çok önemli olduğunu fark ettiğini ifade etti.

O dönemlerde zihinsel sağlığın, fiziksel sağlık kadar önem arz etmediğine dikkat çeken Kanbur, “bu durumun çok değerli ve önemli olduğunu, her ikisinin de birbirini etkilediğini fark ettiğimde psikolog olmaya ve insanların zihinsel sağlığını verimli bir şekilde desteklemeye yönelik kendimi geliştirdim.” diyerek psikolog olmayı tercih etmesini sağlayan temel motivasyonu açıkladı.

Kanbur, toplumu oluşturan en küçük parçanın bireyler olduğunu; bireylerin aileleri, ailelerin de toplumu oluşturduğunu ifade ederek dolayısıyla da sağlıklı bir bireyin sağlıklı bir toplumu oluşturacağını kaydetti.

Bu nokta psikologların toplumdaki rolüne ve önemine değinen Kanbur, “gelişmiş ülkelerde her anlamda psikologlar var. Sahadalar ve kişileri de en güzel şekilde destekliyorlar. Ülkemizde de kişilerin fiziksel sağlığını desteklediğimiz gibi zihinsel sağlığını da desteklememiz gerekiyor. Daha sağlıklı ve bilinçli bir toplum yaratabilmek için bireylere, ailelere ve toplumun geneline ulaşabiliyor olmamız bizler için önem arz ediyor.” dedi.

Psikolog olmak isteyenlere öneriler

Kanbur, bu mesleğin özverili ve zorlukları olan bir meslek olduğunun altını çizerek bu alanda kariyer yapmak isteyenlere önerilerde bulundu:

“İnsan hayatı ve insanların zihinsel sağlığı ile uğraşıyoruz. Zihinsel sağlık ile ilgili dokunuşlar yaparak aslında kişilerin fiziksel sağlığını da etkiliyoruz. Bu bir bütündür ve dikkatli olmalı, kendimizi geliştirmeliyiz. Bu anlamda empati yeteneği yüksek ya da bu konuları geliştirebilecek olan, iletişim becerisi yüksek, kişileri yargılamadan, eleştirmeden, kendi doğrularına göre değil de kişilerin doğrularına göre yönlendirebilecek ve rehberlik edebilecek bir yapıya sahip olmamız gerekiyor. Zengin içerikli güzel eğitim programları tercih edilmelidir. Meslektaşım olmayı düşünen genç bireyler muhakkak belirli kuruluşlarda gönüllü olarak bulunup hizmet vermemeliler. Süreci bu şekilde daha iyi tanıyarak deneyim kazanabilirler. Böylece hangi meslek dalının daha iyi olabileceğini de görebilirler.”

Kanbur, her meslekte olduğu gibi psikolog olarak çalışırken de bazı zorluklarla karşılaşıldığını ifade ederek, bazı durumlarda hazır bulunuşluğu olmayan ya da psikoterapiye gelme motivasyonu olmayan bireylerle karşılaştığını anlattı.

Ailesi ya da arkadaşları tarafından psikoterapi alması için yönlendirilmiş bireyler olabildiğini de dikkat çeken Kanbur, motivasyonu düşük olan bireylerin terapiye katılımının iş birliği ve terapi süresince kendisini açma durumunu zorlayabildiğini belirtti.

Kanbur, “bu konular mesleğim özelinde süreci uzatan ya da zorlayan durumlardır. Ancak doğru tekniklerle bu konuda kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum. Her daim bu zorluğun üstesinden gelmeye çalışıyorum Gelişim hayat boyu devam eder ben de bunu ilk sırada tutuyorum.” diyerek psikoterapi süreçlerinde yaşamış olduğu zorlukları ve bu zorlukların üstesinden nasıl geldiğini anlattı.

Güvenirliliği sağlamanın çok önemli olduğunun altını çizen Kanbur, “Bireyler bize geldiğinde zaten bir sıkıntı ve sorunla geliyor. Çoğu zaman kendilerine dahi açmadıkları duygu ve düşünceleri bizlerle paylaşıyorlar. Bu nedenle ilk olarak o güvenirliliği sağlamak iş birliği içerisinde çalışmak bizler için çok önemlidir.” dedi.

“Seanslara Psikolog Irmak kimliğimle oturuyorum”

Kanbur, mesleğe ilk başladığında yaşadığı zorluklar olduğunu ancak bununla nasıl başa çıkması gerektiğini lisans, yüksek lisans ve psikoterapi eğitim sürecinde öğrendiğini söyleyerek şöyle devam etti:

“Her birey bir öyküdür. Anlatılan öykülerde kendimizi birey olarak değil de sadece psikolog kimliği ile sürece dahil etmeyi öğreniyoruz. Deneyimle de bu yetiyi kazandım. İlk başta etkileniyordum ve bende bu konularla ilgili süpervizyon destekleri alıyordum. Terapi seanslarına Irmak olarak değil de Psikolog Irmak kimliğimle oturuyorum. Terapi bittiğinde bir sonraki seansa kadar benim için de o süreç bitmiş oluyor.”

Kanbur, kişilerin hangi durumlarda terapiye başvurması gerektiği hakkında bilgi vererek; depresif semptomlar, kaygı, anksiyete duyguları, halk dilinde bilinen takıntı durumları, travma sonrası stres bozukluğu geliştirmesi ya da geliştirme gibi bir süreç içerisinde olunması halinde kişilerin psikoterapi desteği almasının önemli olduğunu ifade etti.

Bu noktada ilişkilerin de önemli olduğunu ifade eden Kanbur, sadece partnerlik ilişkisi değil, aile, arkadaş, iş ya da okul yaşamındaki ilişkilerde de yoğun stres ve kaygı yaşanması halinde sorunun büyümesini beklemeden destek almanın çok önemli olduğunu vurguladı.

“Başa çıkamadığımız durumlarda destek alalım”

Kanbur, “Başa çıkamayacağımız süreçte o durumun daha fazla büyümesini beklemeden psikoterapi desteği alalım ve süreci en başından engelleyip tedavi etme yoluna girelim.” diyerek sanılanın aksine psikologa gitmenin zayıflığın bir göstergesi olmadığını belirtti.

Kendi sürecini daha sağlıklı daha verimli bir şekilde ele alabilmenin bireyler için gücün ve cesaretin göstergesi olduğunu dile getiren Kanbur, terapi süreci içerisinde hayat becerileri kazanma, problemleri daha sağlıklı bir şekilde çözme ve ilişkilerini daha güzel ve sağlıklı bir şekilde ilerletebilmenin konuşup tartışıldığına dikkat çekti.

Kanbur, her bireyin öyküsünün biricik ve özel olduğunu bu nedenle her öykünün kendisini çok etkilediğini dile getirerek 8 yıllık kariyerinde en çok etkilendiği konunun kendisine zarar vermeyi düşünen ya da zarar vermiş kişilerin psikoterapi sürecinden sonra sağlıklı ve umutlu bir şekilde hayatlarına devam etmesi olduğunu açıkladı.

“Eskiye göre ön yargılar kırıldı ama yeterli değil” 

Kanbur, eskiye göre insanların psikoterapilere yönelik geliştirdiği ön yargılarının kırıldığını ve bunun mutluluk verici olduğunu belirterek “Bu konuda ülkemizde güzel bir iyileşme var ama yeterli değil. Benim gibi meslektaşlarımın yaptığı paylaşımlar ile koyduğu katkılar ile birlikte hem farkındalığı artırmayı hedefliyor hem kişileri bilinçlendirmeye hem de bu durumun doktora gitmek kadar olağan bir durum olduğunu vurguluyoruz.” ifadelerini kullandı. Psikologlar olarak toplumu bilinçlendirme ve duyarlılık oluşturma konusunda en etkili stratejilerini anlatan Kanbur, müsait olduğu her fırsatta televizyon programlarına, röportajlara katıldığını sosyal medya araçları üzerinden paylaşımlar yaptığını belirtti.

“Psikologlar Yasası yok”

Kanbur, teknolojinin de gelişmesi ile birlikte daha sürdürülebilir ve ulaşılabilir psikoterapi süreçleri sunabilmenin mümkün olacağını, önleyici tedavi programların öneminin gelecekte çok fazla olacağını düşündüğünü kaydederek “multidisipliner bir yaklaşım sağlayabilirsek bireyleri her alanda destekleyebiliriz.” dedi.

Ülkemizde Psikologlar Yasası olmadığını, bu nedenle için vizite ücretlerinin çok farklılık gösterebildiğini ve denetlenmediğinden dolayı bazı vizite ücretlerinin kişiler için yüksek kalabildiğine dikkat çeken Kanbur,

“Vatandaş araştırsın, kendi bütçelerine uygun vizite ücreti sunan bir psikolog olabileceğini düşünüyorum. Tamamıyla ücretsiz destek almak istiyorlarsa devlet hastanesine başvurabilirler.” şeklinde konuştu.

Fotoğraf-Umut Ekin ŞAHİN

0
mutlu
Mutlu
0
alk_
Alkış
0
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
Uzman Psikolog Kanbur: Sağlıklı birey sağlıklı toplumdur
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.