Hasan Hastürer

En ahlaklı organımız, midemizdir…





   Dün ayaklarımı uzattım, televizyon izliyorum… Haber kanallarına hızla bir baktım…

İzlemeyi boş verin takılmak bile istemedim…

‘Hasan, bugün Pazar, keyfine bak. Kafanı da bir süreliğine yorma’, dedim kendi kendime.  ‘Olur mu?’, diyerek azıcık da olsa direndim, sonunda, ‘Tamam’ dedim. Kemal Sunal’la Fatma Girik’in başrol oynadığı, ‘Japon işi’ isimli bir filim buldum, Show TV’de… Bulduğum yerden sonuna kadar, komuta elime almadan izledim.

Çok da hoşuma gitti.

***

Dıştan bakıldığında dikkatim bölünmüş gibi göründüğüm zaman, çok daha iyi dinler, izler, algılar, aklıcığıma yazarım.

Öğretmen Koleji’ne giderken sınıfın sol arkasında otururdum. Ders dinlerken, gazetemi de öğretmenin gözüne sokmadan okurdum.

O zaman da gazeteler çarşaf kadar. Sayfayı değiştirirken, hem görünüyor hem de ses çıkıyordu doğal olarak.

Rahmetli Ülvan Fadıl Efe, hocamız, dersi dinlemediğimi düşünerek, ‘Söyle Uzun Hasan’ diyerek bana anlattıklarını sorardı. Yanıtımı verdiğim zaman da manalı manalı yüzüme bakardı.

Şimdi de öyleyim, ama normalde küçük bir meşguliyetle daha iyi dinleyebilsem de, küçük gruplarda ve ikili görüşmelerde, karşımdakinin yüzüne bakarak dinlerim. Sıkılırım ama napayım!!!

***

   Dün de hem Japon İşi filmini izlerken, diğer yandan da ayaklarımın parmak ucundan başlayarak saçımın en tepedeki teline kadar, bedenimi sorguladım… Kendi kendimi güldüm…

‘Yahu bu vücudumuz, sanayi bölgesi gibi. Bir hayli, boyutu küçük, işi büyük, fabrika gibi organlarımız var.’

Sağlıklı ve her şey yolundaysa, herhangi bir organımızın, devre dışı kalmasında neler yaşayabileceğimizi, ya da hayatımızda ne aksamalar olacağını bilmek bir yana düşünmek bile aklımızdan gelmez.

Serçe parmacığımıza,  bir şey olup, kullanamadığımız zaman, devre dışı kalmasının ne demek olduğunu anlarız.

Böbrek taşı, tıkama yaptığı zaman yaşanan acının ne demek olduğunu yaşayanlar bilir.

Vücudumuz adalet temeline kuruludur. Dengeyi adalet olarak tanımlamak hiç yanlış değil. Dengeniz bozulduğu zaman hele bir de şiddetli Vertigo rahatsızlığı yaşıyorsanız, tuvalete bile gidemezsiniz.

TOPLUMDA ADALET ANLAYIŞI, ADALET UYGULAMASI BOZULURSA, TOPLUMSAL DENGE BOZULUR… TOPLUMUN BAŞI DÖNER… BAZILARI DÜŞER, BAZILAR KUSAR…

***

Aklıma takıldı, ansızın… Kan, idrar ya da kakayı laboratuvara götürüp, istenen tahlillere göre, sağlıklı olup olmadığımızı öğrenebiliriz.

Peki, insanın kişiliğini, ahlaki anlayışını, onurunu, adalet kültürünü, dürüstlüğünü, yalancı olup olmadığını da o tür tahlillerle ortaya çıkarmak mümkün mü? Kan tahlilinden ahlak seviyesi çıkmaz elbette.

Uzman bir psikoloğun test uygulamasıyla ortaya çıkabilir herhalde. Tabii sorulan sorular, düzgün çalışan yalan makinesine bağlı olarak verilirse.

***

Gözüm ekranda. Filmde, Başak ismiyle bir gerçek, bir de Japonya’dan Kemal Sunal’a hediye gönderilen robot Fatma Girik var.  Kemal Sunal sonunda gerçek Fatma Girik’i tercih edince, güya robot olan Fatma Girik, yüksek bir apartmandan kendini atarak intihar eder ve film biter… Film biterken aklıma bir soru geldi.

‘En ahlaklı organımız hangisi?’ Hızla vücudumda, görevlerini anımsayarak organlarımızı düşündüm…

Kararımı hızla verdim. EN AHLAKLI ORGANIMIZ, MİDEMİZ. Nedeni de çok basit ve açık…

Gözümüz bakmaması gereken yere gizli gizli bakar. 1963–1974 arası Kıbrıs Türk toplumunda RÖNTGENCİLİK, gizli gizli insanları dikizlemek yaygın sayılacak bir hastalıktı.

Kulağımız, kişilik haklarına saygısızlık sınırlarına tecavüz edip, ‘KULAK MİSİFİRLİĞİ’ yapar.

Pek çok insanın aklında, ‘şeytan’ cirit atar…

Bazı zararlılar kabul edilir.

Midemiz, en ahlaklı organımızdır. Çünkü ağızdan alıp mideye ulaştırdığınız her şeyi mide kabul etmez. Kabul etmediği için de kusma yoluyla dışarı atar…

***

Nasıl ki her canlının, her insanın midesi var, toplumsal beden bütünlüğümüzde de mide vardır ve de toplumsal konularda da ‘midemiz’ aktif görev yapmalı ve reddettiklerini kusarak dışarı atmalı hem de herkesin gözü önünde.  İnsanları, sosyal, ekonomik ve de siyasal konularda, hazım sistemlerini, midelerinin neyi kabul edip,  etmediğini, çok önemli bulanlardanım. Midesi, bozuk, işlevini yapamayanlardan topluma hayır gelmez.

Midesi bozuklardan uzak durun, göstermelik bile olsa saygı göstermeyin.

En ahlaklı organımız, midemizdir…
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.