Türkiye’den gelen su fark yarattı


featured


CYPFRUVEX Genel Müdürü Redif, Türkiye’den gelen içme kalitesindeki suyun Güzelyurt ovalarına ulaştırılmasının, narenciye üreticisinde olumlu bir ivme yarattığını kaydetti:

 

KIBRIS Özel

 

CYPFRUVEX Genel Müdürü Cemal Redif, KIBRIS TV’de Halil Esendağlı’nın konuğu olarak, narenciye sektörüne yönelik önemli açıklamalarda bulundu.

Redif, geçmiş yıllarda Kıbrıs’ın narenciye ihracatının 270 bin tonlara çıktığını ve bu dönemde su, üretici ve Güzelyurt bölgesindeki insan kaynaklarının bu büyümeye katkı sağladığını belirtti. Ancak, zamanla doğru politikaların eksikliği ve popülist yaklaşımların sektörü olumsuz etkilediğini ifade eden Redif, dünya tarım sektöründeki gelişmelerin takip edilmediği için üretimin gerilediğini vurguladı.

Geçmişte yapılan hatalarının bunlarla sınırlı olmadığını aktaran Redif, “Yapılan dikimler ve plantasyonlar da hatalı gerçekleşti ve bölgelere göre su miktarı hesaplanarak yapılmadı. Bu nedenle de bu bolluk bizde 1990’lı yılların başına kadar sürdü sonra da sudan kaynaklı kayıplarımız gerçekleşti ama doğru politikalar, doğru üretim politikaları geliştirilseydi bugünlere gelinmezdi” dedi.

Redif, tarım sektöründeki rekabetin önemine dikkat çekti. Redif, ürettikleri bir ürünün maliyetinin 5 lira olduğunu ve bu ürünün dünya genelinde rekabet edilen ülkelerdeki fiyatının 4 lira olduğunu ifade etti. Bu durumda ürünlerini 5 liradan satamayacaklarını ve maliyetlerin pazar koşullarına uygun olması gerektiğini belirtti.

 

“Şu anda üretim artıyor ama yeterli değil!”

 

2009 yılında yaşanan olumsuz gelişmelerin, aşırı istihdam ve vahşi sulama uygulamalarıyla ilişkilendirildiğini açıklayan Cemal Redif, şu an düzelme yönünde bir ivme olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“2009 yılında ise bambaşka bir noktaya gelindi ve CYPFRUVEX kapanmış bitmiş olan bir işletme haline geldi. Bunun nedeni de aşırı istihdam yapılması, vahşi sulama ve plantasyonların doğru şekilde şekillendirilmemesi oldu. Şu anda da ters yönde bir hareket var ama yeterli değil. İvme yavaş gidiyor çünkü dünyada da artık rekabet edilen ülkeler milyonlarca ton üretim yapıyorlar ve bunların üretim girdi maliyetleri bizim çok çok altımızda olduğu için bizim üreticimiz eziliyor.”

 

“Türkiye’den gelen suyun yarattığı olumlu ivme narenciyeye yansıdı”

 

Cemal Redif, Türkiye’den gelen suyun, narenciye üretimine olumlu bir etki sağladığını ve bu faktörün üreticileri tekrar üretime yönlendirdiğini belirterek, “Türkiye’den gelen suyun yarattığı olumlu ivme narenciyeye yansıdı. Bunu kimse inkar edemez. Su gelmeden üreticimiz zaten o umutla yeniden üretime döndüler çünkü rakamlar ortada. Narenciyede dikili alanlar 30-31 bin dönümlere kadar geriledi ama şimdi 37-38 bin dönümlere kadar çıktı ve çıkmaya devam ediyor. 2 yıl önce yakalanan ivme biraz düşmekle beraber halen varlığını koruyor. Su hesaplanan 18 bin dönüm civarında bir alana gidecek ancak yaşanan kuraklıklar da dikkate alındığında tahminen 15 bin dönüme ilave bir katkı sağlanacaktır. Bu da yüzde 30-35’in üzerinde bir katkı olduğu için önemli bir katkıdır” ifadelerine yer verdi.

 

“Türkiye’den gelen suyla üretimde ciddi farklılıklar ortaya çıkacak”

 

Redif, tuzlanmış kuyuların büyük bir kısmının kapatıldığını ve bu kuyuların yerine farklı bölgelerden gelen az tuzlu suların kullanıldığını belirtti. Ayrıca, bazı bölgelerde merkezi sulama sistemlerinin devreye alınarak su kaynaklarının daha verimli bir şekilde kullanılacağını ifade eden Redif, sözlerine şöyle devam etti:

“Tuzlanmış kuyuların çoğu kapatıldı. Kapatılan kuyuların yerlerine diğer bölgelerde alternatif olarak az tuzlu sularla takviyeler yapıldı. Bazı bölgelerde merkezi sistemlerle birlikte gelen suyla beraber desteklenecek ve önümüzdeki sezon bunun faydalarını göreceğiz. Şunun çok iyi bilinmesi gerekiyor Türkiye’den gelen bizim günlük içtiğimiz temiz sudur. O yüzden üretimde de ciddi şekilde farklılıklar ortaya çıkacaktır. Tuzlu suyla birlikte tatlı suyu ne kadar vereceğiz onu da Tarım Bakanlığının politikaları belirleyecek.”

 

“Öncelikli hedef Güzelyurt’ta göçü durdurmak”

 

Cemal Redif ayrıca, Güzelyurt’ta göçü durdurmak, üretime odaklanmak ve üreticilerin bu bölgede yaşamalarını teşvik etmek için hükümetin sunduğu desteklere değindi ve bu konuda hükümetin çabalarını takdir ettiğini ifade eden Redif, “Başbakanımız ve Tarım Bakanımız ile birlikte odaklandığımız şey öncelikle Güzelyurt’ta göçü durdurmak, üretime tekrar odaklanmak ve üreticilerin orada yaşayacağı uygun koşulları sağlamak ve o topraklarda kalmalarını sağlamak. Burada da hükümetimiz gerekli desteklemeleri yapmaya devam ediyor. Bizim şirket olarak yapmamız gereken genel olarak serbest piyasa ekonomisinde regule etme görevini üstlenmek ve bunu yapmazsak bütün ürünü tek monopol bir sistem üzerinden kurgulamaya kalkarsak geçmişte yaşadığımız görev zararlarının ayısını yaşamak durumunda kalırız” dedi.

 

“Her türlü işimizi Türkiye’den çözerek devam ediyoruz”

 

Cemal Redif, dünya ile ticaretin Mersin gümrükleri aracılığıyla yapıldığını ve bu şekilde işlerin devam ettiğini söyleyen Redif, sözlerini şöyle noktaladı:

“Dünya ile ticaretimizde yeşil hat tüzüğünü kullanmıyoruz. Türkiye’nin bize sağlamış olduğu kıyı ticaretindeki Mersin gümrüklerini kullanıyoruz ve her türlü işimizi de Türkiye’den çözerek devam ediyoruz.”

 

0
mutlu
Mutlu
1
alk_
Alkış
0
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
Türkiye’den gelen su fark yarattı
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.