Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in çağrısı üzerine, Kıbrıs meselesine ilişkin gayri resmi görüşmeler bugün İsviçre’nin Cenevre kentinde bugün başlıyor.
17-18 Mart tarihlerinde gerçekleştirilecek toplantılara, Kıbrıs Rum tarafı ve Kıbrıs Türk tarafının yanı sıra garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere de katılıyor.
KIBRIS Özel
Uluslararası Final Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ulvi Keser, KIBRIS TV ekranlarında görüşmeler öncesinde süreci değerlendirdi.
Kıbrıs Türk tarafının yapıcı bir tutum sergilediğini ancak Rum tarafında aynı iyi niyetin görülmediğini belirten Keser, “Türkler, Kıbrıs’ın kurucu ortağıdır. Halen Kıbrıs Türklerini Rum egemenliği altında yaşamaya zorlamak, adanın gerçeklerine uygun bir yaklaşım değildir” dedi.
Keser, 2004 yılında Kıbrıs Rum Kesimi’nin Avrupa Birliği’ne tek taraflı olarak kabul edilmesinin ardından, Rum toplumunun Kıbrıs meselesine ilgisinin azaldığını ifade etti. “Ekonomik olarak rahat bir konumda oldukları için Rum liderliğinin attığı adımlar kendi toplumları açısından bile çok da önemli görünmüyor” değerlendirmesinde bulundu.
Cenevre görüşmelerinde Türk tarafının güçlü bir duruş sergileyeceğini vurgulayan Keser, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar öncülüğünde izlenen politikanın, Kıbrıs Türklerinin elinden alınan haklarının geri kazanılması açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Keser, “Kıbrıs Türk halkının eşit statüye sahip olduğunun dünya tarafından kabul edilmesi gerekiyor. Bu doğrultuda muhataplarımızın da gerekli adımları atması şart. Çünkü bizim burada bir devletimiz, bir yönetimimiz ve devlet yapımız var” ifadelerini kullandı.
Yorumlar kapalı.