
ÖZEL HABER
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıldönümü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Bahçeli, Kıbrıs’ın yalnızca bir ada olmadığını, Türk milletinin varoluş anıtı olduğunu vurguladı.
CHP Eleştirisi ve Kıbrıs’ın Önemi
Bahçeli, Mustafa Akıncı’nın ziyaretini ve CHP’nin tutumunu eleştirerek, “Mustafa Akıncı ziyareti akıl tutulması kadar kutlamalara gölge düşürmüştür. CHP, egemenlik çıkarlarımızda çarpıklık içindedir” dedi.
Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. Yıldönümü ve Milli Heyecan
Bahçeli, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıldönümünde Kıbrıs Türk halkıyla kucaklaşmanın milli bir heyecan yarattığını belirtti. “Kıbrıs Türklüğünün zulümden kurtuluş gününde soydaşlarımızla birlikte olmaktan şahsım adına büyük bir memnuniyet duyduğumu açıklamak boynumun borcudur. Kıbrıs Türk milletinin kardeşlik anıtıdır” diye konuştu.
Kıbrıs’ta Devam Eden Tehditler ve Barışın Önemi
Kıbrıs’ın bölgenin kilit taşı olduğunu ifade eden Bahçeli, Kıbrıs Türklüğünün egemenlik haklarını yok sayan tacizlerin bitmediğini söyledi. “Kıbrıs’ta barış tesisinden ödü kopanlar vardır ve bunların oyunları kesintisiz şekilde sahne almakta. Girit’te ne yapıldı ise Kıbrıs’ta da aynısı planlandı. 50 yıl önceki Türkiye müdahalesi olmasa Gazze’deki felaketlerin aynısı ile karşılaşılırdı” dedi.
EOKA Çetelerine Karşı Mücadele
Bahçeli, bebeklere, kadınlara ve soydaşlara yapılan saldırıları unutmadıklarını belirterek, “Askeri çıkarma, Kıbrıs Türklerinin hürriyetini, can ve mal güvenliğini esas almıştır. Yakıp yıkan EOKA çetelerine karşı Türkler gelerek soydaşlarına hayat vermiştir. Osmanlı şamarı yüzlerine inmiştir” dedi.
Kıbrıs Türk Devleti’nin Tanınması Gerekiyor
Son olarak Bahçeli, Kıbrıs Türk Devleti’nin tanınmasının şart olduğunu vurguladı. “Kıbrıs Türk Devleti, günü ve saati geldiğinde dünya çapında tanınacaktır. Başkaca alternatif kalmamıştır” diye ekledi.
MHP lideri Bahçeli’nin konuşmasının Kıbrıs ile ilgili kısmı şöyle:
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yıl dönümü münasebetiyle Kıbrıs Türk halkıyla kucaklaşmak, hasret gidermek, ortak bir gelecek etrafında kenetlenmek kuşkusuz milli bir heyecan yaratmıştır. Türk milleti tek yürek halinde Kıbrıs davasına inanmakta ve arkasında durmaktadır. Kıbrıs Türklüğünün zulümden ve zulmetten kurtuluş gününde soydaşlarımızla beraber olmak bu kutlu günde kabaran milli coşkuya şahit olmaktan şahsım adına büyük bir memnuniyet duyduğumu bilvesile açıklamak boynumun borcudur. Kıbrıs sadece üzerinde hayat sürülen bir ada değil, Türk milletinin tarihi ve şehitlik kardeşlik varoluş anıtıdır. Kıbrıs, muhterem ceddimizin göz nuru, gönül yurt olması yanısıra siyasi stratejik kültürel ekonomik jeopolitik miras ve müktesebatı ile bölgenin ve küresel sistemin kilit taşıdır. Bu nedenle tüm dikkatlerin odağı Kıbrıs’tır.
Öteden beri açık veya gizli hesaplaşmaların medeniyetler ve milletlerarası devam ede gelen seri ve sert mücadelelerin ağırlık merkezi Kıbrıs’tır. Kıbrıs Türklüğünün egemenlik haklarını ve tarihi emanetlerini göz ardı eden yok sayan hatta imhası için fırsat kollayan karanlık çevrelerin tahrikleri tacizleri ve tuzakları hiç bitmemiştir. On yıllar boyunca çözümsüzlüğün çözüm olarak dayatılması, kurulan müzakere masalarının ve makul uzlaşma vasatının tahrip edilmesi boşuna değildir. Çünkü Kıbrıs’ta barış huzur ve refah ikliminin tesisinden ödü kopanlar vardır ve bunların oyunları kesintisiz şekilde sahne almaktadır. Kıbrıs Türklüğünün onuruyla milli kimliğiyle dahası varoluş haklarıyla birlikte bağımsız yaşama gayesine tahammülsüzlük gösterenlerin nasıl bir yanlışa düştükleri her türlü izahtan varestedir. Girit’te ne yapıldıysa Kıbrıs’ta da aynısı planlanmıştır.
Şayet Türkiye’nin 50 yıl önce müdahalesi olmasaydı, Kıbrıs Türklüğü, Hocalı’da, Kerkük’te, Doğu Türkistan’da ve Gazze’de yaşanan dramların, acıların ve insani felaketlerin aynısıyla karşılaşması mukadderdir. Sanmasınlar ki Taşkent, Taşpınar, Sinde, Günyeli, Yuvalı, Paşaköy, Kanlı Noel, Limasol, Gazimağusa, Geçitkale, Muratağa, Sandallar, Atlılar katliamlarını unuttuk. Sanmasınlar ki bebeklerimize, çocuklarımıza, kadınlarımıza, masum ve mazlum soydaşlarımıza yönelik kanlı saldırıları hafızamızdan çıkardık. Tarihi karar ve mesajımızı tekrar haykırıyorum, Kıbrıs Türk’tür, Türk’ün yurdudur, her zaman da böyle kalacaktır.
Yorumlar kapalı.