İlgi var satış yok!



featured




Pazar yerlerinde sadece sebze meyve satışı yapılmıyor. Pazar esnafı arasında tekstil satışından geçinmeye çalışanlar da var. KIBRIS’a konuşan tekstil ürünleri satıcıları, satışlardan pek memnun değil.

Mağazalara göre ucuz ama… Pazar yerinin tekstil esnafı, vatandaşların pazara daha çok sebze meyve almak için geldiğine dikkat çekse de tekstil ürünlerine de ilgi gösterdiğini söylüyor. Ne var ki bu ilgi, satışa dönüşmüyor. Esnaf, “Mağazalara göre çok daha ucuzuz ama satış yapmakta zorlanıyoruz.” diyor.

Cemre CEMALİ

Başkentte kurulan açık pazarda dün özellikle meyve sebze stantları, günün en çok alışveriş yapılan ve yoğunluk yaşanan alanları olurken; giyim stantlarıysa boş kaldı.

Özellikle gıda alışverişi yapmak için pazara gelen vatandaşlar, artan ekonomik sıkıntılar sebebiyle alışverişlerinde temel ihtiyaç maddelerini ilk sıraya alırken, tekstil ürünleriyse önem sırasında geri planda kaldı.

Bu durum, tezgâhlardan da belli oldu; pazara gelen vatandaşlar, genellikle kıyafet satışı yapılan tezgâhlara yaklaşıp kimi zaman fiyat sordu kimi zaman da bakmakla yetindi. Alışveriş yapan ise pek olmadı. Her hafta pazar yerinde tekstil ürünleri satışı yapan esnaf da KIBRIS’a konuşarak, pazarda iş olmamasından dert yandı.

Pazarda satılan tekstil ürünlerinin hem ürün çeşitliliği açısından zengin hem de mağazalara göre fiyatlarının uygun olduğuna dikkat çeken esnaf, “Fiyatlar çok ucuz olduğu halde pazarda hiç iş yok. İnsanlar çoğunlukla sebze meyve alıyor. Kıyafetlere de ilgi gösterenler oluyor ama satın alma yok.” dedi.

Esnaf ne dedi?

Ömer Yıldızdal:

“Kadın iç giyim satışı yapıyorum. Fiyatlar çok ucuz olduğu halde pazarda hiç iş yok, harcadığımız mazot ve yer kiralarını ödemek için çalışıyoruz. Lefkoşa’daki pazar yerinde yer için günlük 750 TL ödüyoruz. Bu fiyat, Girne’de de aynıyken; Gazimağusa ve İskele’de bin 150, Güzelyurt’ta ise 450 TL. Önceki haftalara da bakıldığında, pazara ilginin gittikçe azaldığını görüyoruz. Pazardaki 10 TL’lik mal, dışarıda bin TL. İnsanlar farkında değil. Mağazadan 2 bin TL’ye aldıkları ceket, pazarda 700 TL. Pazardaki ürünle mağazadaki ürünün fiyatı kıyaslandığında arada bin 250 TL fark oluyor. Sattığım iç çamaşırı 50 TL, marketlerde ise 275 TL. Çok ucuza verdiğimiz halde yine müşteri az. Bu nedenle, esnaflar olarak genelde borçlu kalıyoruz, elimize geçen parayı da borçlara yatırıyoruz. Gümrük fiyatları pahalı, kâr etmek için malı alıp getiriyoruz ama zarar ediyoruz.”

Burak Taş:

“Bu hafta giyim reyonlarına hiç ilgi yok. Geçen haftalara göre bayağı durgun. İnsanlar bugünü bekliyor genellikle ve akın akın geliyor; ancak her şeyin fiyatı arttığı için işler durgun. Pazara gelen insanlar çoğunlukla sebze meyve alıyorlar. Kıyafetlere de ilgi gösterenler de oluyor ama sadece ilgi gösteriyorlar, satın alma yok. Giyim sektöründe yer alan ürünlerin fiyatları, dışarıdaki mağaza fiyatlarıyla hemen hemen başa baş seyrediyor. Ürün alırken de yüksek fiyata alıyoruz, alış fiyatında veremeyeceğimiz için ürünlere fark koyup satmamız gerekiyor. Mağazalara göre fiyatlar hemen hemen aynı seyri yakalıyor. İnsanlar dışarıyı tercih ediyor, çoğu da pazara gelmiyor. Bunun sebebi de insanların, haftanın bir günü açılan pazara gelmeyi denk getirememeleri olabilir ya da çoğu kişinin haberi olmuyor pazardan. Sadece sebze meyve için gelenler kıyafet bakıyor, ihtiyacı doğrultusunda alışveriş yapıyor.”

Mehmet Dinçer:

“Bu pazarın kurucularındanız. Genelde erkekler için iş pantolonu, kadınlar için de eşofman ve tayt satışı yapıyorum. Bu hafta Lefkoşa’da gıdaya da giyime de ilgi yok. Geçtiğimiz haftaya göre bu hafta satışlarda yüzde 70 düşüş var. Hava şartlarından dolayı, ekonomik durumdan dolayı halk bu hafta pazara girmedi. Günün sonunda sebze meyveler olduğu gibi kalacak, konfeksiyoncular toplayıp gidecek. Normal zamanlarda pazara gelen vatandaşlar giyim ürünlerine de yöneliyor, alıyor. Bunun sebebi de dışarıya göre pazarın hesaplı olması. Dışarısıyla kıyaslayan da oluyor ama genelde ‘gariban takımı’ pazara geliyor. Pazarda bir de pazarlık imkânı var, mağazalarda bu yok. Burada 500 TL’ye satılan bir eşofman altı için “300’e olmaz mı?” diyorlar ama mağazada 700-800 TL’ye, bin 200 TL’ye alıyorlar.”

Osman Cevit

“10 yıldır bu işi yapıyorum. Konfeksiyon ürünleri satıyorum. Genelde işçilere yönelik kot pantolon satışı yapıyorum. Pazarı mağazalara göre cazip kılan, her bir esnafın kendi karakterine ve zevkine göre ürün getirmesi. Müthiş bir çeşitlilik oluyor. Mağazalarda birçok ürün birbiriyle aynıyken, pazarda sunulan ürünler çok farklı; bu da zenginlik katıyor. Orta ve alt düzey ekonomik seviyeye hitap edebilecek ürünler getirmeye çalışıyorum. Üçüncü ülkelerden insanların birçoğu gönderildiğinden, hedef kitlenin çoğunu da kaybettik. Müşteri potansiyeli açısından bu kişiler önemliydi. Bu insanlar, ellerindeki parayla pazardan ve çevre esnaflardan alışveriş yapan, ekonomiye katkı veren insanlardı. Bu insanların azalması iyi olmadı. Böylelikle pazardaki işler oldukça düştü.”

Vacit Davulcu:

“Pazar yeri, ağırlıklı olarak manav ve yeşillik üzerine çalışıyor. Tane mısır, kestane kebabı, bir de ekstra organik ova ürünleri satıyorum. Günümüzü böyle idame ettiriyoruz. Vatandaşın alım gücü her geçen gün eksiliyor. Şu durumda parası olan da yiyemiyor. Şartların ne olacağını bilemiyorlar. Öyle bir şey ki, küçük ölçekli esnaf ancak evinin masraflarını karşılamak için günübirlik yaşıyor. Erimeyen, çürümeyen ürünler satılmasa da değerini korur. Günübirlik gıda ürünleri satanlar için ise durum daha riskli oluyor.”

0
mutlu
Mutlu
0
alk_
Alkış
0
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
İlgi var satış yok!
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.