“21 Mart Dünya DOWN Sendromu Günü”… Zihinsel Engelliler Derneği Başkanı ve Engelliler Federasyonu Asbaşkanı Çaluda, sadece DOWN Sendromlu bireyler için değil, diğer engelliler için de Engelsiz Yaşam Evi’nin bitirilmesi gerektiğini vurguladı:
Elif ŞEN ÇATAL
Kucağına aldığı evladının DOWN Sendromlu olduğunun söylenmesiyle hiç bilmediği, daha önce hiç deneyimlemediği bir yolculuğa çıkan Melek Çaluda, üzerine eklenen ‘anne’ sıfatının yanına, farklılarını da ekleyerek tam anlamıyla mücadelesine devam ediyor.
Kıbrıs Türk Zihinsel Engelliler Derneği Başkanı ve Engelliler Federasyonu Asbaşkanı Melek Çaluda, ‘Saf sevgi; onlar sevgi yumağı. Biz, gerçek sevgiyi onlardan öğreniyoruz” diyerek anlattığı DOWN Sendromlu bireylerin haklarının korunması, başlarına gelebilecek kötülükler karşısında durulabilmesi ve her şeyden önemlisi ebeveynlerin vefatından sonra “Evladıma ne olacak; O’na kim bakacak?” endişesini duymaması için yol arkadaşlarıyla birlikte savaş veriyor.
Çaluda, “21 Mart Dünya DOWN Sendromu Günü” nedeniyle KIBRIS muhabirine konuştu.
Çaluda, 2014 yılından beri tamamlanamayan Engelsiz Yaşam Evi’nin bir an önce hayata geçirilmesinin önemine vurgu yaptı.
“Tüzükler 11 yıldır düzenlenmedi”
Çaluda, bu konuda toplumsal bilincin geçtiğimiz yıllara göre arttığını, sadece DOWN Sendromlu bireylerin değil, tüm engelli bireyleri için tüzüklerin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Kıbrıs Türk Zihinsel Engelliler Derneği Başkanı ve Engelliler Federasyonu Asbaşkanı olarak KKTC’deki tün engelli bireylerin haklarının savunulması için mücadele verdiklerini ifade eden Çaluda, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin 11 yıldır uygulamaya girmemesinin çok büyük bir eksiklik olduğunu belirtti.
“BM Engelli Hakları Sözleşmesi, engelli haritasıdır”
Melek Çaluda, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin, “engellinin haritası” olduğunu anlatarak, ulaşım, erişim ve dolaşımın yanı sıra özel gereksinimli bireylerin ihtiyaç duyduğu her türlü hakkın da bu sözleşmede ele alındığını ifade etti.
Çaluda, yasaya entegre edilmesi gereken tüzüklerin ise hazırlanmadığına dikkat çekti.
Büyük çabalar sonucunda Özel Eğitim Yasası’nın geçtiğini ancak tüzüklerin hazırlanmadığını anlatan Çaluda, mevzuata uygun tüzüklerin bir an önce hayat bulmasını istedi.
Çaluda şöyle devam etti:
“Engellilik sorunu diğer toplumsal sorunların bir parçasıdır. Bu engeller, kamu politikaları ve toplumsal düzenlemelerle kaldırılmalıdır. Bizi engelleyen kamu politikaları ve toplumsal düzenlemelerdir. Biz, sivil toplum örgütleri olarak yıllardır uğraş veriyoruz. Her konuda engellilerimizin haklarını savunmak için mücadele ediyoruz.”
Melek Çaluda, tüm çabalara rağmen birçok eksikliğin olduğuna vurgu yaptı.
“Erken tanı merkezi yok”
Ülkede hala erken tanı merkezi olmadığını kaydeden Çaluda, bir bebeğin dünyaya geldiği zaman tanının konulmasının ve ailelerle doğru iletişimin kurulmasının büyük önem taşıdığını söyledi.
DOWN Sendromlu bir bireyin annesi olarak evladını kucağına aldığı dönemde DOWN Sendromu hakkında hiçbir bilgisi olmadığını ifade eden Çaluda, gelişen dünya koşullarıyla birlikte bilinç düzeyinin yükseldiğini ancak her şeye rağmen özel gereksinimli bireylerin ve onların ailelerin de ihtiyaçlarının olduğunu dile getirdi.
“Bütün engelliler aynı kategoride kayıt ediliyor”
DOWN Sendromu’nun artık gebelik döneminde yapılan testlerle tespit edilebildiğini ancak bazı rahatsızlıkların doğumdan sonra anlaşılabildiği bilgisini paylaşan Çaluda, bunlardan birinin de Otizm olduğunu ifade etti.
Öte yandan ülkede tüm engelli bireylerin aynı kategoride kayıt altında tutulduğunu belirterek, engelin tanımına göre bir ayrıştırma yapılmadığını söyledi. DOWN Sendromlu bir bireyin de farklı engelleri olan bireylerin de bu tür rahatsızlıkların Çalışma Dairesi’nde “beyin özürlü” olarak kayıt edildiğini anlatan Çaluda, bu yüzden ülkede kaç Down Sendromlu, kaç Otizimli, kaç Spastik engelli vs. sayısının ayrıştırılamadığını belirtti.
“Engelsiz Yaşam Evi 10 yıldır açılamadı”
Engelli bireyler için en önemli bir diğer sorunun da Engelsiz Yaşam Evi’nin hayata geçirilememesi olduğunu kaydeden Çaluda, 2014 yılından beri Engelsiz Yaşam Evi’nin açılması için mücadele ettiklerini hatırlattı. Konunun yeniden gündeme gelmesiyle devletin de harekete geçtiğini söyleyen Çaluda, tek umudunun en erken zamanda projenin bitirilip hayata geçmesi olduğunu dile getirdi.
“Aileler de düşünülmeli”
KKTC’de aile danışmanlık merkezlerinin olmamasının da büyük bir eksiklik olduğuna dikkat çeken Çaluda, Sosyal Hizmetler Dairesi kapsamında böyle bir merkezin hizmet vermesinin önemli bir gereklilik olduğunu belirtti.
Ailelere özellikle de psikolojik desteğin çok büyük bir ihtiyaç olduğunu anlatan Çaluda, engelli doğan bir bebeğin ebeveynler üzerinde travmalar yaratabileceğini kaydetti.
Yorumlar kapalı.