Doç. Dr. Özsağlam: Bölgede gerilim istenmiyor



featured


Doç. Dr. Muhittin Tolga Özsağlam, Türkiye ile Yunanistan arasında esen sıcak rüzgârları değerlendirdi.

Akademisyen Özsağlam, “her iki ülkenin de turizm gelirlerine ve tarım ürünlerinin hem iç, hem de dış piyasada tüketilmesine ihtiyaçları var.” diyerek Ege’de gerilimden kaçınılacağının görüldüğünü kaydetti. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kıbrıs sorununa yönelik söylemlerine dikkat çeken Özsağlam, çözüme dair büyük beklentiye girmenin çok doğru olmayacağını belirtti.

Taha Can GÜRLEK

Lefke Avrupa Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhittin Tolga Özsağlam, Türkiye ile Yunanistan arasında esen sıcak rüzgârları ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin tarafından gerçekleştirilen önemli temasları KIBRIS’a değerlendirdi.

Özsağlam, Holguin’in liderlerle yaptığı görüşmeler sonucunda liderlerin pozisyonunda bir değişiklik olmayarak, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ve Rum lider Hristodulidis’in pozisyonlarını koruduğunu belirtti.

Özsağlam, Erdoğan Mitçotakis görüşmesinden de iki tarafın da Ege’de gerilimden kaçınılacağı mesajının çıktığını belirterek, “Kıbrıs konusunda ise çözümden yana ifadeler kullanılmıştır. Erdoğan’ın ‘Kıbrıs sorununun adadaki gerçekler temelinde adil ve kalıcı bir şekilde çözüme kavuşturulması’ ifadesi de dikkat çekmekle birlikte, çözüme dair büyük beklentiye girmenin çok doğru olacağını düşünmüyorum.” dedi.

“Uluslararası alanda Güney Kıbrıs’ın işini kolaylaştırıyoruz”

Muhittin Tolga Özsağlam, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nda (İİT) Kıbrıs Türk toplumunun gözlemci olarak temsil edilmesine dair önemli noktalara dikkat çekti. Özsağlam, TDT’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ismiyle ve İİT’de ise Kıbrıs Türk Devleti olarak temsil edildiğini belirtti.

Uluslararası arenada tutarlılık adına tek bir ismin kullanılması gerektiğine vurgu yapan Özsağlam, “Türk Devletleri Teşkilatı ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nda Kıbrıs Türk toplumu gözlemci olarak temsil ediliyor. Burada öncelikle şunu söyleyelim Türk Devletleri Teşkilatında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ismiyle, İslam Konferansı Teşkilatında ise Kıbrıs Türk Devleti olarak temsil edilmekteyiz. Bir devlet uluslararası alanda tutarlılık adına tek bir isim kullanmalıdır. Bu bakımdan bu konuda bizlerin de üzerimize düşeni yapmalıyız.” dedi.

Güney Kıbrıs’ın, tanınmışlığın verdiği avantajla özellikle son dönemde Kazakistan ile ilişkilerini ilerlettiğine değinen Özsağlam, Rum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un, 25 Mart 2024’te Kazakistan’a resmi bir ziyarette bulunduğu ve mevkidaşı Murat Nurtleu ile Kazakistan ve Güney Kıbrıs arasında direkt uçuşların başlaması üzerine mutabakata vardığını anımsattı. Doç. Dr. Özsağlam, “Uluslararası ilişkiler disiplininde diplomasinin bir sanat olduğunu ve rolünü iyi oynayanların alkışlandığını söylüyoruz. Bu bakımdan, ilgili ‘sanat dalının’ icrası bakımından şu anda uluslararası arena önünde hakikat ötesi bir söylem tutturduğumuz ve diplomatik yol izlediğimiz kanısındayım. Bu izlenen yol karşısında Güney Kıbrıs liderliğinin işini kolaylaştırıyoruz ve uluslararası arenada da maalesef sıkıntı yaşıyoruz. Haliyle Kıbrıs Elen liderliği de bu fırsatları değerlendirerek uluslararası alanda temsiliyetimizi olabildiğince engelliyor.” ifadelerine yer verdi.

“Erdoğan’ın Kıbrıs’la ilgili ifadeleri dikkat çekti”

Muhittin Tolga Özsağlam, Ankara’da gerçekleşen ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis arasında geçen sıcak görüşme tablosunu da değerlendirdi.

Görüşmenin, Aralık 2023’ten bu yana devam eden sürecin bir parçası olduğunu belirten Özsağlam, tarafların Akdeniz ve Ege’de gerilimsiz bir yaz geçirme niyetinde olduklarını dile getirdi. Ticari ve diğer ilişkilerin geliştirilmesine yönelik adımların da beklendiğine dikkat çeken Özsağlam, ekonomik zorluklarla boğuşan her iki ülkenin aralarındaki gerilimin krizi daha da derinleştirebileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Her iki ülkenin de ekonomik bir dar boğazdan geçtiği bir dönemde birbirleriyle olan ilişkilerde gerilim yaşamaları var olan krizi daha da derinleştirebilirdi. Unutmayalım ki her iki ülkenin de turizm gelirlerine ve artı tarım ürünlerinin hem iç hem de dış piyasada tüketilmesine ihtiyaçları var. Ege’de gerilimden kaçınılacağı görülürken, Kıbrıs konusunda ise çözümden yana ifadeler kullanılmıştır. Erdoğan’ın ‘Kıbrıs sorununun adadaki gerçekler temelinde adil ve kalıcı bir şekilde çözüme kavuşturulması’ ifadesi de dikkat çekmekle birlikte, çözüme dair büyük beklentiye girmenin çok doğru olacağını düşünmüyorum.  Azınlıklar konusunda kullanılan olumlu ifadeler de bu görüşmede önemsenecek noktalardan bir tanesi. Filistin-İsrail çatışması bağlamında Hamas konusunda tarafların farklı noktalarda olduğu da dikkat çekmiştir. Sonuç itibarıyla Türkiye ve Yunanistan, bu günlerde bölgede gerilim istemiyor; ancak geçmişte yaşanan kontrollü gerilim süreçleri tekrar eder mi? Bunu bilemeyiz.”

0
mutlu
Mutlu
3
alk_
Alkış
0
_zg_n
Üzgün
2
_a_rm_
Şaşırmış
Doç. Dr. Özsağlam: Bölgede gerilim istenmiyor

Yorumlar kapalı.