‘Çözümün kararını halk verecek’



featured



KIBRIS – Canlı Yayın

Akıncı, görüşme dönüşü yaptığı açıklamada, Anastasiadis’e mutabakat dışı davranışların müzakere sürecine yardımcı olmadığına işaret ederek, sıkıntılarının içerikle ilgili değil, prosedür olarak varılan anlayışın dışında hareket olması olduğunu kaydetti.

“Sizden saklayacak bir şeyimiz yoktur” diyen Akıncı, son 5-6 toplantı sonrası açıklama yapılmamasının özel bir nedeni olmadığını ifade etti.

“İyiye gidişler vardır”

Akıncı, süreçte yakınlaşmaların devam ettiğini ifade ederek, iyiye gidişlerin devam ettiğini de sözlerine ekledi:

Akıncı şunları kaydetti:

“Hedef ortak bir hedef olarak duruyor. 2016 yılı çıkmadan bir sonuca ulaşmanın önemi, tüm taraflarca benimsenmiştir. Güney’de de açıktan sesler duyulmaya başladı. 14’ünü bekleyip, varılacak son noktayı değerlendirip, New York’ta 26 Eylül’de BM Genel Sekreteri ile yapacağımız görüşme ve o görüşmeden elde edilecek sonuçla 2016 hedefini tutturacaksak, Ekim ayı da boş geçmemeli.

Ekim ayı çıkmadan 5’li konferans hedefi

New York sonrası müzakerelere devam edeceğiz ama Ekim ayı çıkmadan 5’li konferans gerçekleşmesini temin etmek için gayretli olması gerekecek. 10 ve 14 Eylül’de iki toplantımız daha var. Bir sonraki hafta içinde New York’a gitmemiz gerekebilir. Kıbrıs sorununda yoğun çalışmalar bizi bekliyor. Tüm gücümüzle öngördüğümüz hedefe ulaşmak için çalışacağız.”

“Çözümün kararını halk verecek”

Akıncı, günün sonunda çözümün kararını halk vereceğini de ifade ederek, yeterli zaman dilimi içinde, halka gerekli bilgiyi verip, varılacak maksatları kavratıp sandığa gitmesini sağlamanın da kendilerinin görevi olduğunu ifade etti.

“Garanti ve güvenlik konusunda fikir jimnastiği yaptık”

Akıncı garantiler ve güvenlik başlığıyla ilgili bir basın mensubunun sorusu üzerine şunları kaydetti:

“11 Şubat 2014 anlaşması, tüm başlıkların dönüşümlü olarak ele alınmasını öngörmekteydi. 6 başlıktan biri de güvenlik ve garanti meselesidir. Fikir egzersizi yaptık. Bunlar prensipler düzeyinde oldu. Aylardır konuştuğumuz ve TC yetkililerinin ağzında da şekillenen bir iki husus var. Kimse 1960 şartların geçerli olduğunu söylemiyor. Bazı katı duruşlar vardı eskiden, ancak bu çağda böyle müzakere sürdüremezsiniz. Haklarınızı görüşüp endişelerinizi giderecek formüller üretmek durumundasınız.

“Kıbrıs Türk halkı kendi güvenliğini Türkiye ile ilişkilendirerek görüyor”

TC yetkilileri de bizimle aynı düşüncede oldukları için; “garanti sistemini konuşabiliriz, günü geldi fikir jimnastiği, günü gelecek ayrıntılı konuşma” olacak dedik. Kendi düşüncelerini içeren bir belge verdiler. Ama bu resmi bir belge değildir. Endişelerimizi giderici nitelikte olmadığını da Anastasiadis’e ilettim zaten. Bize verilen görüşlerde, endişelerimizi giderecek bir husus göremedik, Kıbrıs Türk halkı kendi güvenliğini Türkiye ile ilişkilendirerek görüyor. Türkiye’yi tamamen dışlayarak bir garanti sistemi oluşturmak, Kıbrıslı Türkler’in bunu bir güvence olarak görmelerini beklemek mümkün değildir.

Bu konuda çalışmalar yapılmayacak demek değildir. Türkiye ile Yunanistan arasında bir çalışma yapılıyor. New York’ta da devam edecek. 5’li konferansta bu konular ele alınacak. Güvenlik ve garantilerin daha şimdiden müzakere edildiği anlayışı gerçeği yansıtmıyor. Fikir egzersizi yapıldı.”

0
mutlu
Mutlu
0
alk_
Alkış
0
_zg_n
Üzgün
0
_a_rm_
Şaşırmış
‘Çözümün kararını halk verecek’

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir