3 yolcu, 2 şoför, 1 yaya.. 2024 yılının ilk 6 haftasında; 3’ü yolcu, 2’s, sürücü ve 1’i yaya ölümü olmak üzere 6 can yitirdik. Bu kayıplardan son ikisi ise bir gecede yaşandı. Dün 14 yaşındaki sürücü önce bir evin bahçe duvarına ardından da evin duvarına çarparak olay yerinde hayatını kaybederken Tuzla-Mutluyaka ana yolunda aracın çarptığı iki yayadan biri de hayatını kaybetti.
Sürat ve alkol!.. Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Mehmet Zeki Avcı, 2022 yılında trafik kazaları sonucu meydana gelen can kaybı 24 iken; 2023 yılında bu sayının 47’ye yükseldiğini söyledi. Avcı, kazaların; 15’inin aşırı süratten, 12’sinin de alkolden gerçekleştiğini belirtti.
Alkolde rekor!.. “Alkollü ölümlü kaza sayısının 12 olması 1974’ten beri bir rekordur. Demek ki alkol kullanımı arttı, cezaların caydırıcı olmaması da buna destek veriyor” diyen Avcı, kameralardan tespit edilen süratli araç sürücülerine gönderilmeyen cezalar nedeniyle süratli araç kullanımının arttığını ifade etti.
Cemre CEMALİ
Ülkemizde meydana gelen trafik kazaları can almaya devam ediyor.
Güzelyurt-Lefke eski ana yolunda dün saat 02.20’de meydana gelen trafik kazasında ehliyetsiz olan
14 yaşındaki Savaş Erdem Soybal, önce bir evin bahçe duvarına ardından da evin duvarına çarparak olay yerinde hayatını kaybetti. Gece geç saatlerde de Tuzla-Mutluyaka ana yolunda aracın çarptığı iki yayadan biri hayatını kaybetmişti.
KIBRIS’a konuşan Trafik Kazalarını Önleme Derneği (TKÖD) Başkanı Mehmet Zeki Avcı, ölümle neticelenen trafik kazalarının yıl bazında gittikçe arttığını ifade ederek geçtiğimiz yıl ölümle neticelenen 43 kazada, 47 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.
Avcı, bu kazaların 15’inin aşırı süratten, 12’sinin alkolden, 6’sının dikkatsiz sürüşten, 4’ünün yolun sağına geçme, 4’ünün kavşakta durmama, 1’inin ani sağa dönüşten, 1’inin ise kırmızı ışıkta geçme nedeniyle gerçekleştiğini söyledi.
Kameraların yazdığı cezalar gönderilmiyor, sürat artıyor!
TKÖD Başkanı Mehmet Zeki Avcı, ölümle neticelenen trafik kazalarında hayatını kaybeden 47 kişiden; 13’ünün araç sürücüsü, 12’sinin yaya, 3’ünün yolcu, 3’ünün bisikletli, 3’ünün de motosiklet sürücüsü olduğunu belirterek kaza nedenlerini de açıkladı.
Geçtiğimiz bir yılda ölümle neticelenen trafik kazalarının nedenlerine bakıldığında aşırı sürat ve alkol nedeniyle gerçekleşen kaza rakamlarının çok dikkat çektiğinin altını çizen Avcı, “alkollü ölümlü kaza sayısının 12 olması 74’ten beri bir rekordur. Demek ki alkol kullanımı arttı, cezaların caydırıcı olmaması da buna destek veriyor” vurgusu yaptı.
Hız tespit kameralarının yerleştirilmesinden sonra ülkemizde ölümlü trafik kazalarının bir dönem azaldığına dikkat çeken Avcı, ancak kameraların belli yerlerde çalışmaması ve cezaların dağıtılmamasının sürat nedeniyle meydana gelen ölümlü kazaların artmasına neden olduğunu kaydetti.
Avcı, kameralardan tespit edilen süratli araç sürücülerine gönderilmeyen cezalar nedeniyle süratli araç kullanımının her geçen gün arttığına işaret ederek, “kameralardan tespit edilen süratli sürücüler 1-2 defa ceza alsalardı artık süratli sürmeyeceklerdi” dedi.
“Ehliyetsiz araç kullanımı çok tehlikeli”
2024 yılının henüz 6. haftasında iken; 3 yolcu, 2 sürücü ve 1 yaya ölümü olmak üzere toplam 6 kişinin trafikte can verdiğinin bilgisini veren Avcı, “Bu sene ölümle gerçekleşen trafik kazaları hem araçtaki yolcuların hem de araç sürücüsünün hayatını kaydettiği kazalardan değildi. Bu da bir arabada bir tek yolcular hayatını kaybediyorsa yolcular emniyet kemerli miydi? Sorusunu akıllara getiriyor. Bunu sorgulamamız lazım.” vurgusu yaptı.
Avcı, arka koltukta oturanlar için Emniyet Kemeri Yasası’nın ülkemizde zorunlu olduğunu anımsatarak arka koltuklarda emniyet kemerlerinin pek kullanılmadığının altını çizdi.
6 haftada 6 kişinin trafikte can verdiğini ifade eden Avcı, dün sabaha karşı meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden sürücünün 14 yaşında ehliyetsiz bir çocuk olduğunu belirtti.
Avcı, ehliyetsiz araba kullanan çocukların büyük ihtimalle ilk defa araba kullanan çocuklar olmadığını, birilerinin mutlaka onlara araba kullanmayı öğrettiğini kaydederek özellikle köy yerlerinde araba kullanan çocukları o bölgenin halkının da bildiğini ve gördüğünü ancak şikâyet etmediğini söyledi.
“Hepimizin başı sağ olsun bir çocuk hayatını kaydetti ancak o çocuğa da o zemin hazırlatıldı diye düşünüyorum. Burada büyüklerin de ona bunu öğretenlerin de ihmali var” diyen Avcı, sürüş ehliyetsiz araç kullanmanın çok tehlikeli olduğuna vurgu yaptı.
“18 yaşından küçükler çocuktur”
Avcı, yasal olarak doğru zamanın 18 yaşından sonra araba kullanılması olduğunu ifade ederek, “18 yaşından küçükler çocuktur; tehlikenin farkında değildir, hakim olamaz, tecrübeli değildir ve korkarak yaptığı için de çok rahat hataya düşebilir. Dolayısıyla araba sürmek çocuk işi değildir” dedi.
18 yaşından küçük çocuklar araba kullanıyorsa mutlaka kendisinden büyüklerin öğrettiğini kaydeden Avcı, bu noktada büyüklerin vicdani sorumluluk alması gerektiğini belirten Avcı, “Bunu gören komşu, akrabası, devlet memuru, muhtarı engellemiyorsa ya da engellenmesi için yasal olarak ihtar etmiyorsa, hepsi sorumludur. Çocuklar geleceğimizdir. Onları korumak vatandaşlık görevidir” ifadelerini kullandı.
“Ehliyetsiz sürücülerin araçlarına en az 3 ay el koyulmalı”
Avcı, bu noktada devletin de ehliyetsiz sürücülerin araçlarına en az 3 ay gibi bir süre ile el koyması gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti:
“ ‘Habersiz arabamı aldı, kaçtı’ söylemlerini kabul etmiyorum. Çocuk normalde bunu yapmaz ki ehliyetsiz yakalanan yetişkinler de ‘ben aldım kaçtım’ demeye getiriyor. Arabasını veren kişiler, arabasını verdiği çocuk ya da ehliyetsiz sürücünün yakalanması halinde aracına da el koyulacağını bileceği için endişe duyar. Av tüfeklerinde kim alırsa alsın tüfek sahibi de sorumludur. Trafik yasalarında ise ‘habersiz aldı kaçtı’ denilince cezası olmuyor.”
Yorumlar kapalı.