
Uzun bir yaz tatilinden sonra okullar açıldı, 2023-2024 eğitim ve öğretim yılı başladı. Okula yeni başlayan çocuklarımız sınıf arkadaşları ve öğretmenleri ile ilk kez karşılaşacaklar. İlkokula adım atma sosyal hayatımızda çok önemli bir aşamadır, ilk öğretmenimiz de bu değişimin en önemli parçasıdır. İlk öğretmenlerimizin üzerimizde çok derin etkileri vardır. Bundan sonraki eğitim hayatımızda ve kişiliğimizin gelişmesinde bu etkiler çok önemli bir rol oynarlar. İlk öğretmen hiç unutulmaz. Benim ilk öğretmenim Rahmetli Faiz Kaymak Bey’di. Faiz Bey’in üzerimde çok büyük emekleri vardır. Büyüyüp meslek sahibi olduktan sonra Faiz Hocam ile çeşitli vesileler ile yeniden karşılaşmak ve sohbet etmek imkânım oldu. Faiz Beyi hiç unutmadım.
Dünyada ve bizim ülkemizde de uygulanan eğitim sisteminin gereği olarak bir öğrenci eğitim hayatı boyunca çok sayıda öğretmenle karşılaşmaktadır. Üniversite eğitimini de dâhil edecek olursak öğrencilerin eğitim aldığı öğretmen sayısı yüzlü rakamları bulabilmektedir. Sınırlı konularda çok derinlemesine bilgileri olan özel branş öğretmenlerini de ilave ettiğimizde ortaya çıkan bu çeşitlilik ve zenginliğin, eğitimin kalitesinde, öğrencilerin başarı düzeyinde ve isabetli meslek seçimi açısından çok olumlu bir etki yarattığını düşünmekteyim. Ben de köy ilkokulunda okurken beş ayrı değerli öğretmen tarafından eğitildim. Hepsinin de farklı açılardan bana büyük katkıları oldu. Büyük bir minnettarlıkla hatırladığım öğretmenlerim sırasıyla Faiz Bey, Vasıf Bey, Necdet Bey, Vedia Hanım ve Pembe Hanımdı. Uzun yıllar sonra Vedia Hanım ile son çalıştığı okulda, bu kez öğretmen ve öğrenci olarak değil, müfettiş ve öğretmen olarak karşılaştık. Elini öptüm, ikimiz de çok mutlu olmuştuk. İlkokuldan, Faiz Bey’den başlayarak, yüksekokul diplomamı elinden aldığım Profesör Vedide Baha Pars Hanımefendiye kadar çok sayıda öğretmen benim kişisel ve mesleki gelişimime büyük katkılar yaptılar, tüm öğretmenlerimi minnetle anıyorum.
Öğretmen insanı ve öğretmeyi sevendir: Öğretmen yalnız kendisinin sorumlu olduğu sınıftaki öğrenciler için değil, tüm öğrenciler için, hatta okulda olmayan öğrenciler için de kaygı duyar. Yetiştirdiği öğrencilerin başarıları ile mutlu olur. Öğretmen öğrencilerine bir sanatçının bitirdiği eserine baktığı gibi gururla bakar. Bu gurur da onların mükâfatıdır. Ben ilkokuldan sonra iki yıl okula gidemedim. Ailem göndermedi ve iki yıl köyde çoban çıraklığı yaptım. Harp vardı, yedi kardeştik, ikinci dünya harbinin etkileri Kıbrıs’ın üzerine kâbus gibi çökmüştü. Babam ekonomik açıdan sıkıntıdaydı ve ailemiz için kaygılıydı. Üstelik ortaokula giriş sınav ile oluyordu. Okul ve yurt da ücretliydi. Değerli Hocalarım Rıfat Şener Bey ve Mustafa Rıza Efendi önce Babamı ikna ettiler sonra da beni sınava hazırladılar. Sınavı kazandım ve hayatım değişti. Her iki hocamızın da ilkokulda öğrencisi olmamıştım. Ben de ilkokuldan sonra okuma imkânı bulamayan binlerce köylü çocuğundan biriydim. Okumak için çok istekli olduğumu gördüler, bana inandılar. Hiçbir mecburiyetleri yoktu ama benim için büyük emek harcadılar. Unutulmaz öğretmenlerdi. İkisine de müteşekkirim. Değerli Hocalarımı rahmetle anıyorum.
Öğretmen neyi nasıl öğreteceğini bilendir: Günümüzde öğretmenlerimiz çok iyi okullarda eğitim alma imkânına sahiptirler. Orta öğretimde branş öğretmenlerimiz kendi branşlarında çok kapsamlı üniversite eğitimi aldıktan sonra pedagojik formasyon eğitimini tamamlayarak öğretmenliğe başlamaktadırlar. Bazıları da Yüksek Lisans eğitimi almışlardır. Sürekli değişen ve gelişen dünyada öğretmenlerin de değişen temel bilgiler, yeni öğretim teknikleri, teknolojik gelişmeler ve aynı zamanda mesleğin psiko-sosyal gelişimi ile ilgili kendilerini sürekli güncel ve hazır tutmak zorunlulukları vardır. Öğretmenlerin ekonomik durumlarının ve maaşlarının iyileştirilmesi, çeşitli burslarla mesleki eğitim imkânlarının sağlanması, onların kendilerini geliştirmelerini kolaylaştıracaktır. Unutulmamalıdır ki insana yapılan yatırım tüm ülkeye yapılmıştır. Bir kitap, bir kalem ve bir öğretmen dünyayı değiştirebilir.
Öğretmen mesleğini kalbinde taşıyan ve gönlünde, vicdanında yaşatandır: Öğretmenlik mesleği insanlık tarihi kadar eskidir. Öğretmen insan için vardır ve her zaman insanın yanındadır. Diğer tüm mesleklerde olduğu gibi işini severek yapan öğretmenlerin daha başarılı olduklarını biliyoruz. Mesleğini sevmeyen öğretmenlere, mesleğe yeni başlamış olanlar arasında daha sık rastlanmaktadır. Yıllar geçtikçe, bu öğretmenler de öğrencileri ile daha iyi iletişim kurdukça ve emeklerinin karşılığını aldıkça giderek bu mesleğin büyüsüne kapılırlar. Öğretmenliklerinin ilk yıllarında bu öğretmenlerin, okul idarecileri, kıdemli öğretmenler ve eğitim dairesinin ilgi ve desteğinden çok yararlanacaklarını ve mesleğe kazandırılabileceklerini düşünüyorum. “Bir kez daha dünyaya gelseydim yine öğretmen olurdum” diyebilen öğretmenler çoğaldıkça eğitimimizin ve ülkemizin çok daha iyi yerlere geleceğinden hiç kuşkum yoktur.
Yazımı iki ünlü büyüğümüzün öğretmenlik ile ilgili özdeyişleri ile bitirmek istiyorum.
“Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” Ulu Önder Atatürk
“Bana bir kelime öğretenin kırk yıl kölesi olurum” Hz Ali
Yeni Eğitim ve Öğretim Yılının tüm öğrencilere, öğretmenlere, eğitim camiamıza ve ülkemize hayırlı olmasını dilerim.
Yorumlar kapalı.