Sabahattin İsmail

Kosova modelinin KKTC için de uygulanması resmen talep edilmeli






  Nüfusunun çoğunluğu Müslüman Arnavutlardan oluşan ve Sırplarla Türklerin de yaşadığı Kosova, eski Yugoslavya Federasyonu’nun özerk bir Cumhuriyetiydi…

   Yugoslavya dağılınca içinden 5 bağımsız devlet çıktı: 

   Sırbistan-Karadağ Federasyonu, Bosna Hersek-Sırp Cumhuriyeti Federasyonu, Hırvatistan, Slovenya, Makedonya…

   Daha sonra, BM ve AB denetiminde yapılan referandum sonucu, Karadağ Cumhuriyeti de Sırbistan-Karadağ federasyonundan ayrılarak 6. bağımsız Cumhuriyet oldu…

   Gelişmeler durmadı..

   Sırbistan’ın içindeki Kosova özerk eyaletinde yaşayan ve çoğunluğu oluşturan Arnavutlar da, “daha çok özerklik” talebiyle kitle eylemlerine başladı…

   Rusya’nın desteklediği Sırbistan, daha çok özerklik talebini reddetti… Bunun üzerine Kosova Halkı, Sırbistan egemenliğini tanımadıklarını açıklayarak bağımsızlık ilan etti.

   Sırp ordusu Kosova üzerine yürüyünce, gizlice kurulup silahlanan, ABD ve NATO desteğindeki Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK) Sırp güçleri ile çatışmaya başladı…

   Karşılıklı ölümler ve insanlık dışı olaylar oldu.

   Çatışmaların yayılması üzerine NATO, Sırp stratejik merkezlerine, köprülerine, fabrikalarına ve askeri güçlerine karşı yoğun hava saldırıları yaptı, ardından da kara harekatına başladı…

BM Rapor hazırlattı

   Sonuçta geri adım atan Sırbistan, Kosova içindeki silahlı güçlerini geri çekmeyi, ülkeye BM şapkası altında NATO askerlerinden oluşan KFOR adlı bir barış gücü ordusu gönderilmesini, Sırbistan içinde kalmakla birlikte Kosova’ya daha çok özerklik verilmesini ve belli bir süre sonra BM İNİSİYATİFİ İLE KOSOVA’NIN STATÜSÜNÜN BELİRLENMESİNİ kabul etti…

   Bu çerçevede BM de, ABD-NATO koruması altına alınan Kosova’nın statüsünün belirlenmesi konusunda bir rapor hazırlaması için 2007’de, Finlandiya eski Devlet Başkanı Martti Ahtisaari’yi BM özel temsilcisi olarak atadı.

   2008’de Kosova’da barış için yaptığı çalışmalar nedeniyle Nobel Barış ödülü de verilen Ahtisaari’nin hazırladığı raporda, ÖZERK Kosova’ya, Anayasa yapma, ordusunu kurma, BM ve İMF gibi uluslararası örgütlere üye olma, başka ülkelerle ikili anlaşmalar yapma, dış ülkelerde temsilcilik açma hakkı tanınması gerektiği savunuldu. Raporda, Sırbistan ile olan anlaşmazlıklarda, BM tarafından atanacak yabancı bir temsilcinin son söz hakkına sahip olması da öngörülmekteydi…

   Bunlar yapılırken Kosova ile Sırbistan arasında federasyon görüşmeleri de BM gözetiminde başladı…

   Görüşmeler için öngörülen takvim içinde FEDERASYON /ÖZERK DEVLET görüşmelerinden bir sonuç çıkmadı.

   Öngörülen takvim dolduktan sonra, BM temsilcisi Finlandiya eski Cumhurbaşkanı Ahtisaari tarafından hazırlanan rapor BM’ye sunuldu.

   Raporda “İKİ ÜLKE ARASINDA FEDERASYON KURMANIN MÜMKÜN OLMADIĞININ GÖRÜLDÜĞÜ, O NEDENLE KOSOVA’NIN BAĞIMSIZ BİR DEVLET OLARAK TANINMASI GEREKTİĞİ” belirtilerek, ULUSLARARASI TANINMA kapısı açıldı.

   Rusya ve Sırbistan’ın itirazları dikkate alınmadı, yüzden fazla ülke Kosova’yı bağımsız ülke olarak tanıdı.

Kıbrıs’ta da Kosova Modeli uygulanmalı

   Sırbistan ve Kosova yapısı, ilişkileri ve sorunları elbette Kıbrıs’tan çok farklı.

   Örneğin, KKTC hiçbir zaman “KIBRIS CUMHURİYETİ” adlı Rum devletinin, AYRILMAK İSTEYEN ÖZERK BİR EYALETİ OLMADI.

   Kosovalılar, Kıbrıs Türk Halkı gibi, ayrı egemen bir halk olarak, Yugoslavya Federasyonu’nun eşit statüye sahip kurucu egemen bir halkı da olmadı.

   Aynı şekilde, Sırbistan’ın, Rumlar gibi, bir başka ülkeye İLHAK (ENOSİS) politikası da yoktu ve o güne dek Kosovalılara TOPLU KATLİAM da uygulamamıştı, yani araya KAN GİRMEMİŞTİ.

   Devamla, Kosovalılar ortaklık devletinden silah zoru atılmamıştı ve Kosovalılar ile 55 yıl süren başarısız federasyon görüşmeleri de yapmamışlardı.

   Yani onların durumu, tarihi ilişkileri ve statüsü bize göre çok farklı idi.

   Buna, karşın Kosova modeli, KKTC’NİN TANINMASI İÇİN MODEL OLABİLİR.

   BM’DEN KOSOVA MODELİ İSTENMELİ

   KKTC ve Türkiye, uluslararası tanınma için bu modeli incelemelidir.

   BM’ye “KOSOVA MODELİ KKTC İÇİN DE UYGULANSIN” baskısı yapmanın tam zamanıdır.

   Kıbrıs’ta federasyon arayışları 55 yıldır sonuç vermediğine, Rumlar bütün BM planlarına HAYIR dediklerine, 2004 referandumunda ÇÖZÜMÜ REDDETTİKLERİNE, BM Genel Sekreteri Annan, Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporda “RUMLAR SADECE BİR PLANI DEĞİL, ÇÖZÜMÜ REDDETTİLER” dediğine, Crans Montana süreci çöktüğüne ve BM’nin federasyon görüşmelerini başlatma girişimleri de hep başarısız olduğuna göre, o zaman yapılması gereken, BM’nin ÇIKMAZ İLAN EDEREK  Kıbrıs sorununun federasyon temelinde çözülemeyeceğini duyurması ve KKTC’nin tanınmasının önündeki engelleri kaldırmasıdır..

   Yapılması gereken, BM Genel Sekreteri’nin FEDERASYON GÖRÜŞMELERİNİN BAŞARISIZLIĞINI bir raporla BM’ye sunması, “KIBRIS’TA FEDERASYON İÇİN ORTAK ZEMİN OLMADIĞINI BELİRTMESİ, KKTC ÜZERİNDEKİ AMBARGO VE TECRİDİN KALDIRILMASINI VE KKTC’NİN TANINMASINI YASAKLAYAN 541 ve 550 SAYILI Güvenlik Konseyi kararının iptalini talep etmesidir.

   Tabii bunun için, Türkiye ve KKTC’nin de, BMGK kararı ile BM Genel Sekreteri’ne verilen “federasyon için taraflara yardımcı olma” görevinin (goodoffices-iyi niyet misyonu) iptalini talep etmesi ve ona Ahtisaari’ye verilen misyon benzeri bir yeni misyon verilmesini talep etmesi gerekir.

   Türkiye ve KKTC, Kıbrıs’ta da KOSOVA modelinin uygulanması için resmi başvuruda bulunmalı ve bu konuda büyük bir diplomatik kampanya başlatmalıdır…

BM Genel Kurulu’nda vurgulanmalı

   BM, Kosova’da başka, Kıbrıs’ta başka kriterler uygulama, bizi federasyon kazığına bağlı tutarak bir 60 yılımızı daha çalma ve bu yolla KKTC’NİN TANINMASINI engelleme hakkına sahip değildir..

   Bizim bunu bilerek güçlü argümanlarla BM nezdinde kararlı girişimlere başlamamız şarttır.

   Geçen yıl BM Genel Kurulu’nun 77 toplantısında tüm Dünya’ya ilk kez KKTC’nin TANINMASI için tarihi bir çağrı yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl BM Genel Kurulu’nda yapacağı yeni konuşmada, BM GENEL SEKRETERİ’NİN İYİ NİYET MİSYONUNUN İPTALİNİ VE KOSOVA MODELİNE ATIF YAPARAK, KIBRIS’TA DA KOSOVA MODELİNİN UYGULANMASINI TALEP EDERSE büyük bir kazanım olur…

   CB Tatar, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ve Anavatan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da gerek New York’ta yapacakları temaslarda, gerekse yabancılarla görüşmelerinde ve açıklamalarında, KIBRIS’TA KOSOVA MODELİNİN UYGULANMASINI resmen talep etmelidirler..

   Bu konuda, yurt dışında medyada ve karar, merkezlerinde büyük bir KAMU DİPLOMASİSİ uygulanmalı, konu her yöntemle Dünya gündemine taşınmalıdır.

Kosova modelinin KKTC için de uygulanması resmen talep edilmeli
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.