Sabahattin İsmail

24 tabanca ile direnişe geçen TMT'den, bağımsız devlete







Bugün, Toplumsal Direniş Bayramı… 3 mutlu yıl dönümünü birlikte kutluyoruz:
   – Kıbrıs’ın Türkler tarafından fethinin 452. ;
   -15 Kasım 1957’de kurulan milli direniş örgütümüz TMT’nin,Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlanışının 65.;
   – Genç evlatlarımızdan oluşan ordumuz Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın 47. kuruluş yıl dönümü…
   452 yıl önce adaya gelmiş ve bu toprakları vatan yapmış olan Anadolu Türkmenlerinin torunları olan bizler, 15 Kasım 1957’de Rauf Denktaş, Burhan Nalbantoğlu ve Kemal Tanrısevdi tarafından, Rum saldırılarını durdurmak ve ENOSİS’i önlemek amacıyla kurulan, ilk bildirisini 28 Kasım 1957’de yayınlayan ve 1 Ağustos 1958’de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlanan Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) sayesinde adadaki varlığımızı ve egemenliğimizi koruduk…
   1963-64-67’lerde, 1974’te Türk Mukavemet Teşkilatı’nın önderliğinde gerçekleşen soylu bir varoluş ve özgürlük kavgasında ölüm, kan ve ateşle sınanarak, 15 Kasım 1983’de kendi bağımsız ve egemen devletimizi kurduk…
   Kim ne derse desin, KKTC, Kıbrıs Türk halkının bağrından doğan TMT’nin en büyük eseri, en büyük emanetidir ve sonsuza dek yaşatılacaktır.
   1 Ağustos 1976’da milli direniş bayrağını TMT’den devralan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, bu egemen ve bağımsız devletin ordusu olarak güvenliğimizi sağlıyor, egemenliğimizi, bağımsızlığımızı ve devletimizi Rum saldırganlığına karşı koruyor…
   

Mücadele sürüyor
 

    Rum yönetimi ve emperyalist güçlerle birlikte, Rum hegemonyasında olacak tek egemenliğe, tek vatandaşlığa, tek temsiliyete dayalı uyduruk “iki eyaletli birleşik federal Kıbrıs” kurmayı kendilerine hedef olarak belirleyenler, bu çabalarından hâlâ vazgeçmediler…
   ENOSİS mücadeleleri hâlâ, sürüyor…
   KKTC’yi ortadan kaldırmayı, “federal çözüm” adı altında Türk halkını Rum egemenliğine sokmayı, Türk askerini adadan çıkarmayı, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünü sonlandırmayı, Anavatan ile Kıbrıs’ın bağını koparmayı ve bizi Türkiyesiz bir AB’ye sokarak OSMOSİS yoluyla AB içinde eritmeyi hedefleyen Rum yönetimine, destekçisi emperyalizme ve içimizdeki taşeronları Rum lobicisi 5.KOL’a karşı mücadelemiz de sürüyor
   Bu anlamlı bayramımızda Federasyonculara soruyorum;
   -Halkımızın başına bela mı arıyorsunuz ki, bize bir asırdır kan kusturan, katliamlar uygulayan, kurucusu olduğumuz devletten silah zoru ile atan, 11 yıl insanlık dışı bir kuşatma altında gettolarda yaşatan, yarım asırdan fazladır ambargo ve izolasyon uygulayan, tüm Dünyada aleyhimize her türlü düşmanca faaliyeti sürdüren, Türklerden nefret eden, askerleri ve gençleri “EN İYİ TÜRK ÖLÜ TÜRK’TÜR” diye haykıran, topraklarımızda gözü olan, Girne’ye, Beşparmaklar’a Yunan Bayrağı dikme hayali ile yaşayan, gençliğini Türk düşmanı olarak yetiştiren, devletimizi yıkmaya yemin eden ırkçı, hegemonyacı Rumlarla  ille de “yeniden birleşme, federasyon ve birleşik Kıbrıs” diye tutturdunuz?
   1960-1963 döneminde Rumlarla 3 yıl yaşayabilen nisbi federal bir ortaklık kurmadık mı, o ortaklık ENOSİS hedefi nedeniyle çökmedi mi?
   Rum eski Dışişleri Bakanı Rolandis’in de defalarca vurguladığı gibi, bugüne kadar sunulan 17 çözüm plânını Rumlar reddetmedi mi?
   Bu tarihi gerçeklerle karşın, niye hala “tek çözüm yolu federasyondur” diye tutturmuş gidiyorsunuz?
   TMT’nin, GKK’nın, KTBKK’nın sağladığı güvenlik, bağımsızlık, egemenlik ve özgürlük mü sizi rahatsız ediyor? Anavatanımızın ve Devletimizin sağladığı ve 49 yıldır devam eden barış, refah ve huzur ortamı mı batıyor size?
   Savaş Suçu Mahkemeleri’nde yargılanması gereken eli kanlı soykırımcıların borusunu öttürerek, Rum milliyetçilerinin milli hedeflerinin peşine takılıp Rum milliyetçiliği yaparak, Rum ve destekçisi emperyalist güçlerin federasyon isteklerinin taşeronluğunu üstlenerek, KKTC gerçeğini yok sayarak, nereye varabileceğinizi sanıyorsunuz?
 

24 tabanca ile yola çıkılmıştı
 

   DENKTAŞ, Burhan Nalbantoğlu ve Kemal Tanrısevdi’nin 15 Kasım 1957’de kurduğu TMT’de, 24 çaktım almaz tabanca ile milli mücadele yoluna çıkan ve 1 Ağustos 1958’den itibaren Türk subaylarının komutasında soylu bir mücadele veren mukavemetçilerin direnişi sayesinde, bugün ulaştığımız bağımsız devlet aşaması, bir halk için en onurlu aşamadır.
   Bundan geri gidilmez, gitmeyeceğiz…
   Bu gerçekleri yok sayarak bize egemenlikten, KKTC’den ve Anavatandan vazgeçmemizi, her türlü kötülüğü ve düşmanlığı yapan Rumlarla federasyon adı altında birleşmeyi ve Türkiyesiz AB içine girmemizi önerenler, gaflet içindedirler ve bu yanlış yoldan dönmelidirler.
   Anavatanın güvencesinde, KKTC çatısı altında, bu devletin özgür yurttaşı olarak, egemen, hür ve bağımsız yaşamak istemeyenler giderler, o dillerinden düşürmedikleri sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti”nde, Rum’un 2., 3. sınıf tebaası olarak yaşarlar…
   Kıbrıs Türk Halkını da, kendileri gibi Rum egemenliği altında yaşamaya zorlayamazlar…
   Egemenliği ve devleti için can veren Kıbrıs Türk Halkına devletinden ve egemenliğinden vazgeçmeyi öneremezler…
  

KKTC sonsuza dek yaşayacak
 

   TMT’nin, TMT’cilerin, şehitlerin, gazilerin en büyük eseri ve emaneti olan KKTC, Anavatanının desteğinde, egemenliği, özgürlüğü için seve seve can veren Türk halkının bağımsız devletidir, sonsuza dek böyle kalmaya devam edecektir…
   Eli kanlı terörist Rum yönetimi ile Federal birleşme asla kabul edilmeyecektir.
   İki devletli çözüm ve KKTC’nin TANINMASI hedefinden asla vazgeçilmeyecektir.
   KKTC TANINMADAN, egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüz BM Güvenlik Konseyi’nin alacağı bir kararla güvence altına alınmadan görüşmeler olmayacaktır, olmamalıdır.
   3 mutlu yıl dönümünü kutladığımız bu anlamlı günde, bu kararlılığımızı bir kez daha haykırıyoruz:
   Sonsuza dek TMT, sonsuza dek bağımsızlık ve egemenlik,
   Sonsuza dek Anavatan, sonsuza dek KKTC…
   Bu anlamlı bayram vesilesiyle 1571’den bugüne, Türklük için seve seve ölüme koşan şehitlerimize, aramızdan ayrılan liderlerimize Tanrı’dan rahmet diliyorum, gazilerimize minnet ve şükran duygularımı sunuyorum.
  

24 tabanca ile direnişe geçen TMT'den, bağımsız devlete
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.