Özer Kanlı

Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi ve tarihi bir aşama daha…






   Tam zamanında çok doğru mesajlar verildi.

   KKTC’nin dünyada hak ettiği yeri alması konusunda bir aşama daha kaydedildi.

   Rumlara hatalarının bedeli bir kez daha ödetildi.

   Kimse merak etmesin.

   Bu kervan hedefine ulaşacak.

   Bu MİLLİ DAVA, milli hedeflere uygun bir şekilde son bulacak.

   Ne demişti rahmetli İnönü kendisine “sabrımız kalmadı, artık Kıbrıs’a müdahale ediniz” diyen rahmetlik Rauf Denktaş’a, “bu milli bir davadır. Türkün sabrının bittiği yerde yeni sabrı başlar…”

   Aç değiliz, açıkta değiliz.

   Güvendeyiz ve tarihimizde olmadığımız kadar zengin, tarihimizde olmadığımız kadar egemeniz…

   Bankalarda 80 milyar TL mevduatımız var.

   % 75’i döviz.

   Ve artık Türk Devletleri Teşkilatı’nın gözlemci üyesiyiz…

   Çok önemli; Ankara’da olağanüstü olarak toplanan Türk Devletleri Teşkilatı Zirve Toplantısına KKTC de ilk defa Anayasal adı ile katıldı.

   Sabahki Dışişleri Bakanları toplantısında KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, öğle saatlerinde başlayan zirve toplantısında da Cumhurbaşkanı Ersin Tatar birer konuşma yaptılar…

   Kimler dinledi bu konuşmaları?

   Kardeş Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye ve Macaristan liderleri…

   KKTC bayrağı toplantı salonunda dalgalandı.

   Aile fotoğraflarında Tahsin Bey ile Ersin Bey de yer aldılar.

   Ne diyordu, müritleri ile birlikte Rum lider ve Yunanistan?

   Kıbrıs AB meselesiymiş ve AB daha fazla bu işe dahil olarak bu mesele çözülecekmiş. Kıbrıs Türkü’nün egemen eşitliğinin masaya gelmesine dahi müsaade etmezlermiş. Kıbrıs’ta BM parametrelerine uygun olarak bir çözüme gidilecekmiş. Bu çözüm olunca da Ada’da tek bir Türk askeri kalmayacak, Türkiye’nin garantörlüğü sıfırlanacakmış.

   Alın size Ankara’dan mesaj…

   Ne diyor Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan?

   “KKTC’nin aramıza katılmasıyla aile meclisimiz daha da güçlendi. Kıbrıs Türk halkına desteğimizi somutlaştırdık. KKTC’nin tanınması ve Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı izolasyonların kaldırılması için vermiş olduğumuz mücadeleyi sürdüreceğiz.”

   Ne diyor içimizdeki AB memurları ile AKEL milletvekilleri?

   Yüzümüzü Türkiye’ye değil AB’ye dönmeliymişiz..

   Alın size Ankara’dan cevap…

   Ne diyor KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Tatar:

   “KKTC Doğu Akdeniz’deki Türk varlığının, Türk dünyasının hak ve çıkarlarının temsilcisi ve yılmaz bekçisidir”.

   Ne diyor KKTC Dışişleri Bakanı Sayın Ertuğruloğlu?

   “Haklı davamızı bir aile olarak gördüğümüz Türk Devletleri Teşkilatı ve siz kardeşlerimizin desteği ile savunmaya devam ediyoruz. Bu dava sadece Kıbrıs Türklerinin Kıbrıs adasından var olma mücadelesinden ibaret değildir. Aynı zamanda Türkiye’nin ve Türk devletlerinin davasıdır. Bu dava 21. Yüzyılda tarihe damgasını vurmaya hazırlanan Türk dünyasının davasıdır. İnanıyorum ki, 21. Yüzyıl Türk dünyasının yüzyılı olacaktır.”
   Kıbrıs adasından iki ayrı halk ve iki ayrı halkı temsil eden iki ayrı devlet mevcuttur. Kıbrıs Türk halkının temsilcisi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, tüm kurumları ile tam teşekküllü bir devlettir. Bu olgunun kabullenilmesinin Kıbrıs konusundaki en gerçekçi yaklaşım olacağını da ifade etmekte yarar görüyorum.”

   Ne diyor Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Çavuşoğlu?

   “Türk Devletleri Teşkilatı, hepimizin rüyasıydı. Gerçek oldu. Her geçen gün kurumsal altyapımızı güçlendiriyor; işbirliğimizi yeni alanlara yayıyoruz.

   Ortak akılla, tarihin akışında savrulmayı değil, ona yön vermeyi tercih etmeliyiz. Dolayısıyla birliğimizi güçlendirmemiz şart.

   KKTC’nin gözlemci üye olarak burada bulunması bu açıdan çok anlamlıdır. Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin, haklarının ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi, maruz kaldığı izolasyon ve kısıtlamaların kaldırılması ortak gayemiz olmalıdır.”

   Fransa Cumhurbaşkanı Macron Rum lideri AB’nin Kıbrıs konusunda daha fazla işe karışması tezine destek için Paris’e davet etmiş…

   Eder tabii..

   Çünkü perde gerisinde işi dürten o…

   Niçin dürtüyor?

   Fransa’nın Doğu Akdeniz’deki çıkarları için…

   Almanya da destek veriyormuş Rum lidere…

   Verebilir.

   O da kendini aktör konumunda tutmak istediği, milli çıkarlarını bunda gördüğü için böyle davranmak durumundadır.

   Peki de bizimkiler neden Türk çıkarlarının yanında değiller de AB çıkarlarının yanında duruyorlar?

   Neden Almanı Alman, Fransızı Fransız, Yunanı Yunan gibi konuya yaklaşırken bizim adı Türk adı olan kimileri Türk gibi değil de “ Kıbrıslı” gibi yaklaşıyorlar meseleye…

   Almıyorlar mı mesajı?

   Görmüyorlar mı kararlılığı?

   Hissetmiyorlar mı gidişatı?

   Daha önce yazmıştım ama bir kere daha yazayım: LÜTFEN HERKES TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI SAYIN ERDOĞAN’IN EYLÜL’DE BM GENEL KURULU’NDA BM’YE KKTC’Yİ RESMEN TANIYIN ÇAĞRISINI NEDEN YAPTIĞINI İYİ DÜŞÜNSÜN…

Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi ve tarihi bir aşama daha…
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.