
Mübarek Üç Aylar dünyamıza bahar neşesi getiren imanî heyecan ve ahlakî güzellikleri kuşanma konusunda yeniden derlenip toparlanma mevsimidir.
Fikirde düşüncede, ruhta ve topyekün hayatımızda yeniden canlanma ve İslamî hayatı daha iyi yaşama fırsatlarını yakalama zamanıdır.
İnsanı, tedrici bir temizliğe tabi tutar bu mevsim. Elimize, dilimize, gözümüze ve bütün uzuvlarımıza sahip olma şuurunu geliştirir.
İlkbaharda açan çiçekler gibi, müminin gönlünde sevinç çiçekleri açar, muhabbet esintileri eser bu mevsimde.
Gazab-öfke, kin, nefret, hased, kibir, gurur riya gibi kötü huylar, rahmet rüzgârlarıyla erir gider. Merhamet şefkat damarları açılır gönüllerde. Tatlı dil, güler yüz, müsamaha – hoşgörü ve tevazu gibi güzellikler yeşerir müminlerin gönlünde.
Gelip geçici lezzetlere aldanan, fani pırıltılara kanan hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya dalan kimseler için bu mübarek aylar, Rabbimizden bir uyarı, bir hatırlatmadır.
Sevgili Peygamberimiz: “Recep Allah’ın, Şaban benim, Ramazan ümmetimin ayıdır” buyurarak Mübarek Üç Ayların kendilerine has özelliklerini, güzelliklerini ve faziletini belirterek, bu mevsimin müminin yüzüne açılmış fırsat yelpazeleri olduğunu duyurmuştur.
Kâinatın Efendisi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mübarek Üç Aylar’a girildiğinde: “Allah’ım! Recep ve Şaban’ı hakkımızda mübarek kıl. Bizi Ramazan’a ulaştır” duasına başlarmış.
Zenginler, mallarının zekâtını bu aylarda hesap eder ve fakirlere dağıtırlardı. Bu sayede hep birlikte, neşe içinde Ramazan-ı Şerifi idrak eder ve bayram yapardı.
Bu mübarek ay, gün ve geceleri fırsat bilerek Kur’an’la tanışmak, O’nu sevgiliden gelen bir mektup heyecanıyla okumak, Kur’an ayı Ramazanı hatimlerle, mukabelelerle karşılamak onun mesajlarından hisseler alabilmek ne saadettir.
Mübarek Üç Aylar, İslamî güzelliklerin ekileceği, iyiliklerin yeşereceği bir mevsimdir. İnananların ahiret yatırımı için fırsat günleridir. Bu yüzden mü’min bir kişi bir yetimin başını okşamanın, onun gözyaşını dindirmenin, ona sıcak bir alâkanın ne derece büyük ecirler, sevaplar kazandıracağını bilmeli. Zira yetim ağlarsa arş’ın titreyeceğini düşünmeli. Arş titremeden mü’min titremeli.
Her meyve kendi ikliminde yetişir, kendi iklimini arar. Mü’minin gönül meyveleri de Mübarek Üç Aylar ikliminde kendini göstermeli. Bu mevsimde mü’min, gönlü geniş, eli açık olmalı. İki günü eşit olmamalı. Her gün verdiğinin bir fazlasını vermeğe çalışmalı.
Kardeşleriyle hediyeleşmeli. Uzak yakın akrabayı, hastaları, Salih zatları ziyaret etmeyi kendine vazife bilmeli.
Mübarek Üç Aylar, gönül dünyamıza bahar neşesi getiren, imanî heyecan ve ahlakî güzellikleri kuşanma konusunda yeniden derlenip toparlanma mevsimidir.
İçinde bulunduğumuz bu mübarek Üç Aylar’ın bilincine vararak, dinimizin emrettiği gibi hareket edenlere ne mutlu.
Rabbimiz hepsinden razı olsun.
Yorumlar kapalı.