
Evlilik, iki kişi arasında gerçekleşen bir durum olarak görülse de, temelde, eşlerin aileleri evlilik içerisinde önemli roller üstlenirler. Öyle ki, çoğu zaman, ailelerin tutumu, evliliğin gidişatını büyük ölçüde etkilemektedir. Evlilikte uyum yalnızca eşler arası ilişkiyle sınırlı değildir. Eşler yakın akrabaları ile ilişkilerini evliliklerinin başlangıcında düzene koyabilmeli, “senin ailen” “benim ailem” ayırımını ve tartışmasını yapmamaya çalışmalıdırlar. Bu, doğması muhtemel bazı sorunları önceden önleyebilir.
Bir diğer konu ise, ailede sorunların çözümü ile ilgilidir. Eşler evlilik sorunlarını aile üyelerini işe karıştırmadan çözmeyi prensip edinmelidirler. Çünkü aile üyelerinin katılımı kimi zaman küçük sorunların bile boyutlarını büyütebilir, sınırlarını genişletebilir.
Evliliğin başlangıcı olan söz, nişan ve nikâh durumlarından itibaren, evlenecek çiftlerin ailelerinin birbirine olan uyumları, sürecin daha doğru ve iyi gitmesine yardımcı olan en önemli faktörler arasında yer almaktadır. Bu süreçlerde aileler, birbirleriyle ne derece uyumlu ve anlayışlı davranırlarsa, çiftlerin uyumu da o derece kuvvetlenmektedir. Diğer taraftan, aileler arası çatışmalar evlenecek ya da evli çiftlerin arasında zaman zaman geri dönüşü olmayacak hale gelen sorunlar meydana getirmektedir. Hatta bu çatışmalar, çiftlerin boşanmasına dahi sebep olabilmektedir.
Evliliklerin daha sağlıklı bir biçimde devam etmesi ve eşlerin mutluluğu için, ailelerin üst seviyede özveri göstermesi ve makul ölçülerde davranması önem taşımaktadır. Kendi tecrübelerini gençlerin hayatlarına aktarmak istemeleri doğal ve kabul edilebilir görünse de, bu aktarıma yönelik hareketleri, gençlerin hayatlarına müdahale boyutuna varmamalıdır. Aksi hale, her iki taraf içinde evliliğe ait özel alanlara karşı bir savunma mekanizması gelişecek ve bu durum da evlilik içi çatışmaları beraberinde getirecektir.
Anne ve baba olmak, özen gerektiren bir olguyu ifade etmekte olup, anne ve baba çocuklarının hayatında her konuda söz sahibi olacak anlamına gelmez. Burada önemli olan, çocuklarının hayatlarına dair kararlarında yanlarında olmak ve kendi bilgi, birikim ve tecrübelerini onlara aktararak en doğru kararı vermelerine yardımcı olabilmektir.
Ailelerin evliliklere müdahalesi ve baskısı nedeniyle, günümüzde boşanma vakalarına sıkça rastlanmaktadır. Kimi zaman anne ve babaların çocuklarının büyüdüğünü kabul etmemesi ve onlara karşı aşırı korumacı bir tavır sergilemesi, kimi zaman kıskançlık duygusu ile çocuklarını paylaşmak istememeleri en sık karşılaşılan durumlardır. Ayrıca, aşırı otoriter bir yaklaşımlara çiftlerin evliliğine birebir dahil olmak istemesi sonucu pek çok anlaşmazlık, evliliklerin sorunlu hale gelmesine ve sonunda bitmesine neden olmaktadır.
Ev düzeninden, eşyalara, mutfak düzenine, çocuk bakımına ya da oturulacak eve varana kadar farklı konularda ailelerin evliliğe karıştıkları görülmektedir. Evliliklerde anne ve babaların karıştığı ve sorunlara yol açan bir diğer durumda eşlerden birini dışlamadır. Kendi kızını ya da oğlunu daha üstün gören anne babalar, diğer eşin zamanla kendilerinden ve eşlerinden uzaklaşmasına yol açarken, tartışmalara da zemin hazırlamaktadır.
Anne ve babaların dikkat etmesi gereken en önemli nokta, çiftlerin artık kendilerine ait bir hayatları olduğu ve bu hayatlarını kendi kararları ile yürütmelerinin daha doğru olacağı gerçeğidir. Evliliklerin sağlıklı ve huzurlu büyümesi için bu noktaya özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir. Yakın akrabalarla ilişkilerde etkili olan bir diğer etken ise eşlerin aileleri ile birlikte oturma ya da onlara bakmakla yükümlü olmalarıdır.
Bazen ekonomik bazen de sosyal nedenlerle yeni evli çiftler kısa ya da uzun süreli olarak aileleriyle birlikte yaşamak durumunda kalabilirler. Kaçınılmaz bir zorunluluk olmadığı takdirde, hiç değilse evliliğin ilk yıllarında, eşlerin ayrı bir evde bağımsız olarak yaşamaları daha doğrudur, ilk yıllar evlilikte uyum açısından en önemli dönem olarak kabul edilir. Bu süre içinde evde birlikte yaşanan yakınların bulunması, sorunların çözümünü güçleştirebilir. Kimi zaman en küçük sorunların bile büyümesine neden olabilir.
Eşler diledikleri gibi davranamadıkları için gergin olurlar. Eşler arası ilişkilere müdahaleler ya da taraf tutmalar, tartışmaların kavgaya dönüşmesine neden olabilir. Ayrıca evlilik sırları ve evliliğin mahremiyeti yönünden de ilk yılların ayrı geçirilmesinde yarar vardır. Birbirleriyle sağlıklı ilişkiler kurabilmiş ve ilk yıl sorunlarını dayanışma içinde çözebilmiş olan eşlerin diğer üyelerle olan ilişkileri de başarılı olabilecektir.
Kaynak: Aileye yönelik yayınlanmış yayınlar kullanılmıştır.
(devam edecek)
Yorumlar kapalı.