“Kilo kaybı kadar ruhsal ve sosyal yönlerinizi de önemseyin”
Sağlık, Dünya Sağlık Örgütü tarafından “Sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik halidir” olarak tanımlanmaktadır. Bu kavram kilo kaybetme sürecinde de göz ardı edilmemeli ve kişinin ruhsal ve sosyal yönleri de en az kilo kaybı kadar önemsenmelidir. Bu nedenle, bu haftaki yazımızda, siz Kıbrıs Gazetesi okurları için derlediğim, hem ruhsal sağlığı hem de sosyal yönleri koruyarak, sağlıklı kilo kaybetmenize fayda sağlayacak 5 ÖNERİ paylaşacağım.
1- Kutlamaları, buluşmaları ertelemeyin!
Diyet sürecinde olduğunuz için özel kutlamalardan veya sevdiklerinizle buluştuğunuz akşam yemeklerinden mahrum kalmak zorunda değilsiniz.
Örneklendirecek olursam; diyelim ki arkadaşlarınız Cuma akşamı için bir İtalyan restoranında pizza gecesi için buluşmayı teklif etti. Bu noktada “hayır, diyetteyim gelemem” veya “olur gelirim ama diyetteyim sadece salata yiyeceğim” demek yerine “olur gelirim ancak diyette olduğum için ortaya bir de salata söyleriz. Salatanın yanında 1-2 dilim de pizza yiyebilirim” diyebilirsiniz. Bu sayede, ne siyah tarafı ne de beyaz tarafı seçmiş olmuyor ve her zaman önerdiğim gibi gri alanda kalmayı başarmış oluyorsunuz. Bununla birlikte, pizza tüketimi için kalori dengesini daha da koruyabilmek adına bir önceki veya bir sonraki öğününüzdeki salata miktarını artırabilir, yağ ve karbonhidrat oranını bir miktar düşürebilirsiniz.
2- Gerekenden fazla egzersiz yapmayın!
Kilo kaybetme sürecine yeni başlayan kişilerde sıklıkla gözlemlediğim ortak hatalardan bir tanesi de ilk haftalar veya aylardaki yüksek motivasyonla birlikte gerekenden fazla egzersiz yapılmasıdır. Bu süreçte kişiler ne kadar egzersiz yaparsam o kadar hızlı kilo veririm mantığıyla vücuda faydadan fazla zarar vermektedir. Gereğinden fazla spor yapmak, aşırı yorgunluk, kas yaralanmaları ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, bu durum zihinsel yorgunluğa ve ileriki dönemlerde motivasyon kaybına da neden olabilir. Her gün 10.000 adım atarak ve haftada 150 dk orta şiddetli fiziksel aktivite yaparak kilo kaybetme sürecinizi sağlıklı bir şekilde destekleyebilirsiniz.
3- Yeteri kadar su tüketin!
Yeterli su tüketimi, metabolizmanın düzgün çalışmasına yardımcı olarak kilo kaybını destekler ve tokluk hissini artırarak öğünlerde daha az besin tüketilmesini destekler. Bununla birlikte, unutulmamalıdır ki kaybedilen kiloların kastan değil de yağdan kaybedilebilmesi ve ödemin engellenmesi için su vazgeçilmez bir destektir.
4- Dengeli beslenin!
Öğünlerinizde her besin grubuna yer vermeye özen gösterin. Her öğününüzde renkli sebzeler, protein kaynağı, sağlıklı yağlar ve kompleks karbonhidratların olmasına özen gösterin. Dengeli bir öğün örneği olarak “Levrek Izgara & Fırında Zerdeçallı Tatlı Patates & Zeytinyağlı Yeşil Salata & Limonlu Tahin Sos” menüsünü örnek verebiliriz. Bu örnekte protein kaynağı olarak levrek, kompleks karbonhidrat ve sebze olarak tatlı patates, sebze olarak yeşil salata, sağlıklı yağ kaynağı olarak ise tahin ve zeytinyağı bulunuyor.
5- Hızlı kilo kaybının hem fiziksel hem estetik hem de ruhsal olarak olumsuz sonuçlar doğuracağını unutmayın!
Hızlı kilo kaybı; vitamin, mineral eksiklikleri, kas kaybı gibifiziksel sorunlara sebebiyet verebilmektedir. Bunun neticesinde ise deri sarkması, solgun cilt, saç dökülmesi, tırnak problemleri gibi estetik sorunlara davetiye çıkarmaktadır. Bununla birlikte, bu süreçte bedenin hızlı değişimlere uyum sağlamakta zorlanması ve yetersiz beslenmestres, kaygı, depresyon, yorgunluk ve ruh hali dalgalanmaları gibi ruhsal problemlere neden olabilir.
Özet olarak, kilo kaybetme sürecinde en az kilo kaybı kadar ruhsal ve sosyal yönlerinizi de önemsemelisiniz. Tüm bu etkenler önemsendiği takdirde sürdürülebilir, kalıcı ve sağlıklı sonuçlar elde etmiş olursunuz. Aksi takdirde, fazla kilolu olma sorununuz, hızlı kilo kaybıyla birlikte ortaya çıkan estetik ve ruhsal sorunlara dönüşebilir. Konu her ne olursa olsun, sağlığı ön planda tutarak alınan kararların uzun vadede sizi çok daha mutlu edeceğini unutmamalı; hayatın her alanında olduğu gibi bu süreçte de sabretmenin ve dengede kalmanın önemini göz ardı etmemelisiniz.
Yorumlar kapalı.