HOŞ GELDİ RAMAZAN!
Ramazan ayı, doğru bir şekilde yönetildiğinde hem vücudumuz hem de zihnimiz için faydalı bir arınma süreci olabilir. Ancak, oruç tutmanın asıl amacı nefsimize hakim olmak, yardımlaşmak, bedenimizi temizlemek ve ibadet etmektir. Bu temel amaçları unutmadan, oruç sürecini sağlığımıza katkı sağlamak için değerlendirmeliyiz. Bu yazımızda, 11 ayın sultanı Ramazan ayında tokluk hissinizi artıracak, susuzluk hissinizi azaltacak ve bedeninizin arınmasına yardımcı olacak 10 öneri sunacağız.
Sahurda kahve ve çay gibi kafeinli içecekler tüketmeyin!
Çay ve kahve gibi içecekler kafein içerdiğinden, vücutta etki gösterir ve su kaybına yol açar. Bu durum, gün içinde daha fazla susamanıza neden olabilir.
Sahurda tuzlu besinlerden kaçının!
Tuzlu besinler, gün boyunca susuzluk hissinizi artırarak orucunuzun daha zor geçmesine neden olabilir. Bu yüzden sahurda zeytin ve peynir gibi kahvaltılık ürünlerin az tuzlu veya tuzsuz seçeneklerini tercih etmeniz faydalı olacaktır.
Lif tüketimine özen gösterin!
Oruç sürecinde kabızlık sorununu önlemek ve tokluk hissini artırmak için sebze, meyve ve tam tahıllar gibi lif açısından zengin besinlere beslenmenizde mutlaka yer verin. Ayrıca, lifli sebzelerin su içeriği yüksek olduğundan, gün içinde susuzluk hissinizin azalmasına da yardımcı olacaktır.
Sahurda şekerli besinlerden kaçının!
Ramazan sofralarının en sevilenleri arasında bulunan tatlılar genellikle yüksek miktarda şeker içerir. Aşırı tatlı tüketimi, kan şekeri seviyesinin hızlıca yükselip düşmesine yol açar ve bu da gün içinde halsizlik ve yoğun açlık hissine sebep olabilir.
Sağlıklı protein kaynaklarını beslenmenize ekleyin!
Sahurda ve iftarda uzun süre tok kalmanızı sağlayacak, kan şekerinizi dengede tutacak ve kaslarınızı besleyecek sağlıklı protein kaynaklarına yer verin. Bu besinler arasında; yumurta, balık eti, tavuk eti, yağsız kırmızı et, süt ürünleri ve baklagiller bulunmaktadır.
Sağlıklı yağ kaynaklarını beslenmenize ekleyin!
Aynı sağlıklı protein kaynakları gibi sağlıklı yağ kaynakları da uzun süre tok kalmanıza yardımcı olur. Sahurda ve iftarda; avokado, zeytinyağı, ceviz, fındık, tahin, badem, zeytin gibi sağlıklı yağ kaynaklarına yer verin.
Hafif egzersizler yapın!
Oruç sırasında yüksek şiddetli egzersizler kan şekerinizin düşmesine ve halsiz hissetmenize, hatta baygınlık geçirmenize yol açabilir. Bu nedenle, egzersiz yapmayı planlıyorsanız, düşük tempolu ve hafif aktiviteler tercih edin. Oruç döneminde egzersiz için en uygun zamanın iftardan yaklaşık 2 saat sonra olduğunu unutmayın.
İftarda yavaş beslenin!
İftar, bir gün boyunca aç kalınan ve vücudu yeniden besleyip enerji sağladığımız önemli bir öğündür. Ancak oruç açıldıktan sonra hızla ve aşırı yemek yemek, sindirim sistemine zarar verebilir ve mide problemlerine yol açabilir.
İftara önce bir bardak su ve birkaç hurma ile başlayarak vücudu nazikçe beslemeye özen gösterin. Ardından, zeytin yağlı yemekler, çorbalar ve salatalarla başlayarak ana yemeğe geçin. Bu, sindirimi kolaylaştırır ve daha uzun süre tok kalmanıza yardımcı olur.
Yeterli miktarda su tüketin!
İftar ve sahur arasında kg başına 30 ml su tüketmeyi ihmal etmeyin. Örnek verecek olursak; 60 kg bir birey en az 1800 ml su tüketmelidir.
Açlığı anlayın ve yardımlaşın!
Son olarak, 11 ayın sultanı Ramazan ayının aynı zamanda bir yardımlaşma ayı olduğunu unutmayın ve besine ulaşımı kısıtlı olan kişilere yardım etmeyi veya sofranızda yer açmayı ihmal etmeyin!
Özetle, Ramazan ayının gerçek anlam ve önemini unutmadan; vücudunuza, zihninize ve yardıma muhtaç insanlara iyi gelecek davranışlarla ibadetinizi yerine getirmek, bu süreç için izlenecek en doğru yol olacaktır.
Yorumlar kapalı.