KKTC Merkez Bankası Başkanı Rifat Günay, dün basının karşısına geçti.
Sadece Merkez Bankası’nın değil, ülke bankacılığının durumunu da anlattı.
Geçiştirme bir basın toplantısı yapmadı.
Yaklaşık iki saat basının karşısında durdu.
Önce bilgi verdi.
Sonra soruları yanıtladı.
***
Finans dünyasıyla, bankacılıkla ilgili kameraların da kayıtta olduğu bir ortamda, engelsiz sorulara açık olmak, çok önemlidir.
Normal koşullarda Merkez Bankası Başkanı, söyleyeceğini yazılı olarak az ve öz söyler.
İlgili yasanın bir anlamda bankaları adeta dokunulmaz yaptığı bir ortamda, Merkez Bankası Başkanı’nın basınla iki saate aşkın süre birlikte olması, sorularla her şeyi sorup, söylemeye fırsat yaratmaktı.
KKTC Merkez Bankası Başkanı Rifat Günay, dün bunu da yaptı.
***
Soru sorulmasını beklemeden Merkez Bankası’nı da kapsama alanına alan güncel bazı konuları gündeme getirdi.
“KKTC Merkez Bankası olarak, yerel bir bankaya iltimas geçtiğimize yönelik iddialar, yakın geçmişte basına yansıdı. Ülkenin en iyi çalışan kurumlarından biriyiz. Bize yapılan suçlamaları kabul etmiyoruz. Görevimiz, bankaları yaşatmaktır ve bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Böyle bir ithamı sindiremeyiz” dedikten sonra da kelimeleri dikkatle seçerek bilgi de verdi.
Gündemde yer bulan konularla ilgili bilgi verirken Rifat Günay, kendisini yargının yerine koydu mu?
Kesinlikle koymadı.
En önemlisi üzerlerine düşen görevi yaparken, hiçbir bankaya iltimas geçmediklerini, geçmeyeceklerini inandırıcı bir vurguyla söyledi.
***
Rifat Günay, rakamlarla bankalarımızı anlattı.
Tahsili Geciken Alacakların üzerinde durdu.
Oldukça önemli.
Bankaların bilançoları ve Merkez Bankası’yla paylaşılan bilgilerin ortaya çıkardığı sonuç… Tahsili Geciken Alacakların toplamının 1 milyar 450 milyon TL olduğunu ortaya çıkarıyor.
Bu toplam bugünkü yapı içerisinde bankacılık sistemi için tehdit niteliğinde değil.
Ancak umursamazlıkla karşılanması da düşünülemez.
***
Pandemi dönemi, tüm dünyada olduğu gibi KKTC’de de genelde ekonomiyi, özelde finans dünyasını da etkilemeye başladı ve erken düzelme olmazsa, daha da etkileyecek.
Rifat Günay’a göre, yasal düzenlemeler ve uygulamalarla bankalarımız, halk diliyle “sağlam”…
***
Günay’ın şu söyledikleri gerçeğimizin özetiydi: “KKTC’de para politikası yok, bu yüzden krizlere tepki veremeyiz, cevap verebilmek için bütçe olmalı ama şu anki bütçeyle cevap veremeyiz, kaynak ihtiyacı Türkiye’den karşılanıyor. Ödemelerin yüzde 85 civarı maaş ödemelerine gidiyor”
Bunu söyleyen Rifat Günay, sorunlar ve olası olumsuz gelişmelere karşı kendilerini işlevsiz mi görüyor?
Görmediklerini çok net anlattı.
KKTC’nin kendi para birimi yok. Bu merkez bankamızın önemli bir enstrümanının olmaması demektir. Ancak bankaların pozitif bir anlayışla denetim altında tutulması, finans dünyasının güvenilirliğinin ve işlevlerini sürdürmelerinin en önemli kaynağı.
***
Rifat Günay, dünkü basın toplantısında zaman zaman, mesajı yüksek ifadelerde de bulundu. Bunlardan biri olan, ” Adil olmak yetmez, adil de görünmek gerekir”, toplumdan ziyade sektöre verilen bir mesaj gibiydi.
Kıbrıs Başyazı
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı
Yorumlar kapalı.