Bakanlar Kurulu, dün Koronavirüs mücadelesinde kademeli açılma konusunda yeni bir karar paketini onayladı.
Alınan kararları Başbakan Ersan Saner açıkladı.
Niyetiniz ille de eleştirmek ve korkunun varlığına destek vermekse, bahane bulmak hiç de zor değil. Ancak sağduyu ile konuya yaklaşıldığı zaman, kademeli açılmada bir adım daha atma aşamasında olduğumuz da çok kolay görülür.
Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan kademeli açılma kararı doğru mu?
Hiç tereddütsüz, doğrudur.
Hiçbir bakış açısıyla, alınan kararı sıfırla çarpmak olası değil.
Kademeli açılmanın içeriği haber sayfalarımızda var.
Detayını buraya almaya da gerek yok. Kademeli açılma çok yönlü, olumlu yanlar içerir. Ekonomik yaşam hareketlenecek. Önce esnafın, iş dünyasının kasasına, çekmecesine para girecek. Para hareketi iş dünyasının yüzünün gülmesine neden olurken, insanlar evlerine ekmek götürecek.
Peki, bu hareketliliğin sağlık açısından riski hiç mi yok?
Buna yanıt verirken hangi bakış açısından bakıldığı önemli.
Vaka sayısında istikrarlı bir düşüş olmasaydı, dünkü kararlar alınmazdı.
Bizi endişelendiren yerel vakalardı. Yerel vakalar azaldı. Burada Sağlık Bakanı Ali Pilli ve ekibinin başarılı çalışmalarının hakkını vermek gerekir.
Dıştan gelecek olanlar, karantina uygulamasına tabi olacak.
Şimdi kademeli açılışla birlikte aktif iş yeri sayısı artıyor. Kontrol sıkı sıkı uygulanırsa, aktif iş yerlerinin çoğalması sorun değil. Şunu da kabul edelim, kurallara uyan insan sayımız çok ciddi oranlara ulaşmıştır. Kurallara uymayanları, etrafındakiler uyarıyor.
Aktif iş yerleri, PCR testi yapma bakımından olanak sunacak. Koronavirüs tehlikesi geçene kadar PCR testi hayatımızda olacak. Hatta hızlı testler de bir süre sonra evlerimizde yapılabilecek.
İş yerleri insanlara ulaşmada bir avantajdır.
İnsanları evlerinde, aile ortamında koruma altında tutmak ilk hedeflerden biriydi. O aşamada başarılı olundu demek mümkün. Ev hanımları başlığı altında toplanan pozitif vakaların ilk sırada olması aile ortamının güvensizliğini göstermez.
Aile ortamının daha genişi iş yeri ortamlarıdır… İş yerlerinde kademeli bir denetim uygulanacak. Devlet adına hükümet, kurallara meşruiyet kazandırdı. Kurallar kağıt üzerinde işe yaramaz. Uygulama önemlidir. Uygulamada devlet, üniformalı denetimi, şimdi daha fazla devrede tutacak.
Üniformalı denetim, ilgili memurlardan, yerel yönetim zabıtalarından, en genel anlamda güvenlik personelinden oluşur. Güvenlik personeli denildiğinde önce polis örgütü akla gelir. Ancak gerek duyulursa, bölgesel koşullara göre Güvenlik Kuvvetleri kadrosundan da yararlanılmalı.
Denetimler olmasa, alınan mesafe sıfırla çarpılıp, sil baştan geriye dönebiliriz. Düşük bir olasılık olsa da geçerlidir.
Geçen yıl mart ayından beri, Kuzey Kıbrıs’ta her bakımdan çok zor dönemden geçiyoruz. Bireysel ve kurumsal olarak bedel ödedik, ödemeye devam ediyoruz. Katı kapanma, kısa bir dönem için çaredir. Sonrasında kurallara uyularak hayatın hareketlenmesi dönemi başlayacak. Şimdi tam o aşamadayız. Kurallara uyulursa, kurallar daha esneyecek, aksi halde tam tersi olacak.
Kısaca kararlar doğru, denetim şart.
