2019 yılını geride bırakıp 2020 yılına girdik. Yeni bir onyıla başladık. Zaman hızla akıp gidiyor.
2000 yılına girişimiz daha dün gibi. 2020’ye girerken yeni yıldan neler bekleyebiliriz. Sosyal yaşamda geleceği öngörmek en zor işlerden biridir. Geleceği bilmemiz mümkün değil.
Sadece bazı eğilimlere işaret edebiliriz. Belirli tahminler yapabiliriz. Hiç öngörülemeyecek gelişmeler tüm bunları geçersiz bırakabilir.
Dünyanın hızla değiştiği bir dönemde 2020 birçok açıdan önemli bir yıl olacak.
Türkiye ve dolayısıyla Kıbrıslı Türkler açısından 2020 yılının en acil konusu Libya ve orada doğacak sonuçlar olacak.
Libya’ya asker gönderme konusu ilk gündem maddesi. Türkiye diplomasisi ve güvenlik politikalarının ikinci sınav alanı İdlib bölgesi.
Libya’da Türkiye’nin karşısında Rusya, Fransa, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Yunanistan, Kıbrıslı Rumlar gibi geniş bir koalisyon var. General Halife Hafter’e destek veren, Türkiye’nin destek verdiği Mustafa Fayez al-Sarraj liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümetini (UMH) düşürmek ve bu hükümetin Türkiye ile imzaladığı anlaşmaları geçersiz kılmak isteyen bu koalisyon küçümsenemez.
Libya’nın kaderi ile Doğu Akdeniz’deki hikrokarbon rekabeti bir biri ile yakından bağlantılı. Bu rekabeti hangi tarafın kazanacağı bölgenin geleceğini belirleyecek.
Hidrokarbon rekabetinde ABD’nin Türkiye’nin yanında olmadığı tespitini de yapmak gerek.
Kısacası Türkiye’nin işi zor ama askeri ve diplomatik tavrını değiştirmesi beklenmiyor.
Al-Sarraj hükümetini işbaşında tutmak için elinden geleni yapma kararlılığında.
Bu çerçevede önümüzdeki günlerde TBMM’ne sunulacak Libya’ya asker gönderme tezkeresini ve doğuracağı sonuçları yakından izleyeceğiz.
Tezkerenin TBMM’ne geleceği günlerde Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin Türkiye’yi ziyaret ederek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek.
Erdoğan-Putin görüşmesi hem Libya, hem de İdlib konuları açısından en kritik görüşme olacak.
ABD’nin Ortadoğu’da nüfuzunu büyük oranda yitirdiği yeni dönemde Rusya en önemli aktör olarak ortaya çıkıyor.
Bakalım Moskova ve Ankara temel bazı parametrelerde uzlaşabilecek mi? Libya ve İdlib’in geleceğini belirlemede bu önemli olacak.
Türkiye, Libya’da siyasal bir çözüme ulaşılmasını istiyor. Ancak General Hafter ve onu destekleyenler siyasal çözüm konusunda umut vermiyorlar. Hedefleri askeri zafer.
2020 yılının başlarında gündeme damgasını vuracak diğer olay İngiltere’nin Ocak ayı sonunda AB’den ayrılması olacak.
Brexit referandumu öncesinde fazla ciddiye alınmayan AB’den çıkma şimdi gerçek haline geliyor.
Muhafazakar Parti içindeki dogmatikler ve Avrupa düşmanları sonuçta mücadeleyi kazandılar. Bu masojizmin sonunun ne olacağını 2020’de ve sonrasında göreceğiz.
Başbakan Boris Johnson’un Brexit sonrasını “nurlu ufuklar” olarak takdim etmesinin gerçekçi hiç bir tarafı yok.
AB ile ticaret müzakerelerinin nasıl gideceğini birlikte izleyeceğiz. Brexit nedeniyle 2020’de İngiltere’nin ikinci en önemli konusu İskoçya’nın bağımsızlığı olacak.
Boris Johnson İskoçya’ya bağımsızlık referandumu hakkı vermeyecek ama İskoçların bağımsızlık talebi güçlenerek devam edecek.
Gelecek konusunda tamamen farklı vizyonlara sahip iki halkı zorla bir arada tutmak ne kadar mümkün olacak? Sonuçta İskoçya bağımsızlığını kazanacak ve Avrupa ailesi içinde yerini alacak.
2020 yılı konusunda Financial Times gazetesinde yer alan ilginç bazı öngörüleri aktararak yazıyı bitirelim.
İngiltere İşçi Partisi yeniden seçilebilir bir parti haline gelebilecek mi? Hayır. Almanya’da Angela Merkel’in Sosyal Demokratlarla koalisyonu çökecek mi?
Evet. 2020 ABD başkanlık seçimlerinde Donald Trump oyların çoğunu kazanacak mı? Hayır ama ABD seçim sistemi nedeniyle yeniden başkan seçilebilir.
ABD ekonomisi resesyona girecek mi? Hayır. İran’la savaş olacak mı? Hayır. Latin Amerika ülkelerindeki büyük protesto hareketleri devam edecek mi? Evet.
5G teknolojisinde Çin dünya lideri olacak mı? Evet. Bu konuda Çin diğer ülkelerin çok önünde olacak. Elektronik sigara yasaklanacak mı? Hayır.
Küresel karbon emisyonları azalacak mı? Hayır. Karbon emisyonlarını azaltarak gezegenemizi felaketten kurtarma konusunda umutlu olmamız zor.
Brent tipi ham petrol fiyatı 65 doların üzerine çıkacak mı? Hayır. Avrupa Bankaları personel azaltmaya devam edecek mi? Evet. Özellikle İngiltere bankaları Brexit nedeniyle daha fazla personel azaltmaya gidebilir. Financial Times’ın öngörülerinin ne kadar isabetli olduğunu zaman gösterecek.
Tüm okurlarımızın yeni yılını candan kutlar, 2020’de sağlık, mutluluk, başarılar dileriz.
Yorumlar kapalı.