Toplumsal yaşamda konumu ne olursa olsun herkesin, özel yaşamıyla ilgili bir gizlilik istemi vardır. Bu biraz da içgüdüseldir belki de. Teknoloji geliştikçe, bireysel haklar daha fazla değer buldukça bu kişinin özel yaşam hakkına saygının da korunacağını sanıyordum. Bu beklentimin geçmişi en az yirmi yıl gerilere gidiyor.
Cep telefonlarının kablosuzluğu önceleri, dinlenmeye karşı daha güvenilir çağrışımını yapmıştı.
Ne gezer? Tam tersi.
Cep telefonunun kablosu yok ancak yüksek teknolojiyle bal gibi dinleniyor. Dahası cep telefonu sayesinde nerede olduğunuz noktasına kadar saptanabiliyor.
Lübnan’da iki gün üst üste binlerce iletişim cihazının uzaktan eş zamanlı patlatılması, cep telefonları dahil, tüm iletişim cihazlarına, endişeden öte korkuyla bakılmasına neden oldu. İLETİŞİM CİHAZLARI ARTIK DOSTUMUZ DEĞİL.
Belli oldu ki bu bağlamdaki sorgulama her düzeyde sürecek. Sorgulama bir yana önlemlerde, çok yönlü düşünülerek alınacak.
***
İnternet, neredeyse kendinizi rahat hissetmenizin sonrasında içine düşülen uluslararası bir bilgi kapma tuzağı.
24 yıl önce ASAM-Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi yayınlarından “SİBER İSTİHBARAT” isimli bir kitap yayınlanmıştı.
O kitapta bilim kurgu filmlerinde var olabilecek bilgiler içerikler vardı.
İletişim cihazlarına nasıl bakacağımızın sancısını yaşadığımız bugünlerde 24 yıl önce yayımlanan o kitaptan bazı alıntıları sizlerle paylaşmak istiyorum…
“Peşinen ve hemen kabul etmek gerekiyor ki; teknolojik istihbarat bilgisayarlı ve uydulu istihbarat kavramları indeksi yaratılsa, istisnasız olarak görülecektir ki üzerinde en çok kafa patlatılan tartışılan ve kalem oynatılan konu ECHELON olmuştur. ECHELON en basit tanımıyla arkasını yüksek teknolojiye dayamış bir istihbarat sistemidir.
* Arkasında duran ülkeler-başlangıçta beş tane. Bu beş büyük ülkenin imzasını taşıyan ilk adımlar Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve Kanada tarafından atılmış.
* Askeri olmayan hedefler için geliştirilen sistem, hükümetler, organizasyonlar, iş dünyası ve sanal olarak her ülkedeki kişiler ve bunların arasındaki dünyanın herhangi bir yerindeki iletişim biçimleri istihbarat hedefleri seçmiştir. sistemin merkezi ABD’dedir..
* ECHELON’un sekiz ana üssü yani dinleme merkezi mevcuttur. Bunlardan iki tanesi ABD’de iki tanesi İngiltere’de, iki tanesi Avustralya’da, Kanada ve Yeni Zelanda’da da birer tane mevcuttur. Ancak iş bu kadarla da kalmıyor, BBC’de yayınlanan bir programa göre, NATO ülkelerinin çoğunun bu sistemde ortak katkıları var. Bu ülkeler kendi topraklarında sistemin daha iyi işlemesini sağlayacak üslerin kurulmasına olanak ve yer tanımış durumdalar.
* Bu basit alışveriş zorunluluğu günümüzde tam 50 değişik ülkede yaklaşık 175 merkez anlamına geliyor. Bu merkezlerin çoğu Amerikalılar ve askerleri tarafından kullanılıyor ve işletiliyor. TÜRKİYE’de bu sisteme DAHİL… Ve bulunduğu coğrafi ve stratejik konuma uygun olarak Ağrı, Antalya, Diyarbakır, Edirne, Adana, İstanbul, İzmir, Kars ve Sinop’ta tam 9 üs barındırıyor sınırları içerisinde.
* ECHELON 100’ü aşkın irili ufaklı uyduyu kullanıyor. Bu uydular eliyle sistemin iletişim imkanlarının neredeyse tamamını- mektup hariç-tarayabiliyor ve kontrol altında tutabiliyor. Telefon, cep telefonu, e-mailler, faks-tele-faks, bilgisayar ve hatta okyanusun altından geçen iletişim hatlarının tamamı İZLENEBİLİYOR.
* ECHELON dakikada 2 milyon, günde ise tam 3 milyar telefon görüşmesini izliyor ve dinliyor. Üstelik bu rakamlar yalnız 1998 yılını ihtiva etmektedir. Özel dijital bir dil kullanarak gereksiz istihbaratı süzüyor. Uyuşturucu kaçakçılığı, terörist hareketler, para aklama, sanayi ve ekonomi bilgileri, politik terimler, kişisel notlardan elde edilen kelimeler ECHELON’un büyük beynine giriliyor. Bundan sonra sistem gözünü ve kulaklarını dört açarak bu anahtar kelimelerin geçtiği geçebileceği her iletişimi izlemeye ve taramaya başlıyor. Hatta günlük konuşmalar içinde tesadüfen dahi olsa bu kelimelerden birini veya birkaçını kullanmanız da ECHELON’un kayıtlarına girmenizi sağlıyor…
* Sistem bu işlemi yaparken sadece kayıt etmekle kalmıyor. Bir yandan da konuşmanın yapıldığı çıkış noktasını tespit ediyor. Konuşmanın gittiği noktayı ve karşı tarafın adresini tespit edip, hafızasına alıyor. Ayrıca, belli bir kişinin bulunduğu coğrafi konum, seyahatleri, harcadığı paralar ve ticari işlerinin tamamı, kredi kartı kullanımı, arabasını çalıştıran ufak bir chip, kullandığı bilgisayar ekranının açık olması izlenmeyi kusursuz hale getiriyor.”
***
24 yıl önce kitap yayımlandı. Bu izlemenin geçmişi belki de kırk yıla hatta ötesine uzanıyor…
Bu satırlar sizi rahatsız etmesin. Tam tersine rahat olun. Gizleme şansınız ortadan kalktığına göre gizleme derdi de ortadan kalktı. Hiçbir şey gizlenemeyecek hale geldiğine göre bir süre sonra pek çok suçlama da ortadan kalkar herhalde…
Yorumlar kapalı.