Hasan Hastürer

Hristodulidis, görüşmeler “- miş” gibi olsun istiyor…






Bizler, Rum basınında ne yazılıp, çizildiğini takip ederiz.

Rum basınının haberlerini yeterince güvenilir bulur muyum?

Bulmam.

Gazetecilerin düşüncelerini özgürce ortaya koyması bakımından, hangi taraf daha ileri?

Elbette Kıbrıs Türk tarafı.

***

Kıbrıs Türk basınında, katılırsınız ya da katılmazsınız, her zaman, resmi politikayı, açık bir şekilde eleştiren gazeteciler ve gazeteler olmuştur.

Şimdilerde bu yelpaze, sosyal medya ile daha da geniş olarak varlığını sürdürüyor.

Kıbrıs Türk basın tarihinde yazdıkları nedeniyle öldürülen gazeteciler de var.

Fazıl Önder, Ayhan Hikmet, Muzaffer Gürkan, Kutlu Adalı…

Uzun yıllardır, her zaman için yargıda davası olan yargılanan gazeteciler vardır.

KKTC’de sorgulanan bir demokrasi ve hukuk düzeni olsa da bireysel özgür gazetecilik anlayışı Güney Kıbrıs’a, Rum toplumuna göre çok öndedir.

***

Bir ülkenin, özgür basın notunu ne kadar aşağıda, mahkeme huzurunda gazeteci sayısı ne kadar çoksa, o ülkede düzenin, sistemin parçası olmadan gazetecilik yapanlar o kadar fazladır.

Güney’e bakalım…

EOKA’nın ve milliyetçi Megalo İdea’nın yol göstericiliğinden çıkamayan,  yapı içinde Rum basını ne kadar bedel ödedi?

Yargı huzurunda olduğu için kaç Kıbrıslı Rum gazeteci için uluslararası dayanışma mesajları yayımlandı ya da yayımlanıyor?

Sınıf bilincine sahip işçi sınıfı ve de ideolojik güçlü bir zemini olan bir sol hareket olmasa da, Kıbrıs Türk Solu, milliyetçilerle saf tutmamış, Kıbrıs sorununa insani değerlerle yaklaşmayı bilmiştir.

Rum tarafına baktığımızda, fanatik sağın, 15 Temmuz darbesinin faturası EOKA B’ye kesilerek, EOKA, en sol dahil, siyasi yelpazenin tüm dilimlerinde savunuluyor.

ENOSİS’in en geniş şekilde savunulduğu yıllarda, bazı Kıbrıslı Türklere, “ENOSİS’i benimseme telkinleri” yapıldığını biliyoruz.

***

   Kıbrıs Türk solu, uzun yıllar, adada yaşananların büyük suç ortağı olan Rum politikalarını eleştirmekten kaçındı.

   Bu yapılırsa, her Allah’ın günü eleştiriden öte Rum’a tepki koyanlarla, aynı safta olma endişesine kapılanlar hep çok oldu.

   Rumlar, kendi toplumsal çıkarlarını savunursa tamamdır… Ancak Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını savunursa tamam değildir.

   Kıbrıslı Türklerden, Türkiye’ye “işgalci” demesi istenirken, 21 Aralık 1963’ten günümüze Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “Rum işgali” altında olduğunu hiçbir Rum’un seslendirmediğine kimse vurgu yapmaz.

***

Kıbrıs’ta çözüm ve kalıcı barış isteyen bir Kıbrıslı Türk olarak, tüm bunlardan rahatsızım.

Dün Rum basınından yansıyanlara bakıyorum.

   Bir Rum yazar, “Antonio Guterres’in kişisel temsilcisinin Kıbrıs sorunundaki müzakerelerinin yeniden başlaması için ortak bir zemin bulma görevinin son derece zor olacağına şüphe yoktu. Maria Angela Holguin Cuellar’ın atanması, Kıbrıs Rum tarafının ısrarlı çabaları sonucunda gerçekleşmiştir, zira diğer taraf bu yönde bir ilerleme kaydedilmesini hiçbir zaman istememiştir.” diye yazdı.

   Devamında yazılanları boş verin.

   Bu bir paragrafta yazılan bile yanlış bilgi ya da amaçlı yönlendirmeden besleniyor.

***

Rum tarafı, görüşmeleri ucu açık isteyerek, aslında çözüm istemediğini itiraf ediyor.

Hristodulidis, görüşmeler, çözüm amaçlı olmadan,  “- miş” gibi olsun istiyor.

Bu nedenle Rum tarafının Antonio Guterres’ten kişisel temsilci ataması isteminde pek de ciddiye alınmadı.

Antonio Guterres’e kişisel temsilci atama cesaretini veren, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Kıbrıs sorununun çözümü için elimizi yeniden taşın altına koyabiliriz.” açıklamasıdır.

   Kuzey Kıbrıs siyasetinin sol tarafında önemli kabul edilen bir arkadaşımızın 10 Ocak 2024 sabaha bana ilettiği şu mesajında yazdığı gibi: “Günaydın değerli dostum. Hristodulis, BM Genel Sekreteri ve AB yöneticileri tarafından da pek itibar görmüyor, Crans-Montana’daki olumsuz performansından dolayı. Seçildiğinden beri Guterres’ten özel temsilci atamasını istedi, adam tınmadı, ta ki Recep Tayyip Erdoğan, “Elimi taşın altına koyabilirim gene.” diyene kadar.”

Hristodulidis, görüşmeler “- miş” gibi olsun istiyor…
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.