“…Asgari Ücret Saptama Komisyonu, 2024 yılının üçüncü asgari ücretini, aylık net 35 bin 180, brüt 40 bin 436 TL olarak belirledi. İşveren temsilcisinin katılmadığı toplantıda karar, devlet ve işçi temsilcilerinin oy birliğiyle alındı.
Yeni asgari ücret, 1 Eylül’den itibaren geçerli olacak. Kararın Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla 10 günlük itiraz süreci başlayacak.
… Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Başkanı Ahmet Serdaroğlu belirlenen yeni asgari ücretin bir anlamı olabilmesi için zamların önlenmesi ve denetimlerin yapılması gerektiğine işaret ederek, hükümetin piyasa denetimleri yapması talebinde bulundu.”
Dünün özeti bu.
***
İşveren tarafı bu karara tepki koyar mı?
Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, Pazartesi düzenlediği basın toplantısında, asgari ücretin artırılmasından öte Hayat Pahalılığı ödeneğinin dört ayda bir, ödenmesine de karşı olduklarını açıklamıştı.
Şimdi net asgari ücret 29 bin 516 TL’den 35 bin 180 TL’ye , brüt asgari ücret de 33 bin 926 TL’den 40 bin 436 TL’ye yükseltildi.
Tepkilerin itiraz noktasına kadar ulaşıp ulaşmayacağını ya da itirazın, hangi işveren örgütünden geleceğini bekleyip göreceğiz..
***
Asgari ücret belli oldu.
Maliyenin ödeme disiplinine göre 30 Eylül Pazartesi günü, çalışan kamu görevlileri, iki iş günü önce 26 Eylül, Perşembe günü de emekliler ödenecek.
Bu kez az kazanan az, çok kazanan çok hayat pahalılığı artışı aldı tartışmaları başlayacak.
Satın alma gücünün, adil bir politikayla belirlenecek, maaş sistemiyle sürdürülmesi, en başta olması gerekendir.
Konu, ağırlıkla kamu olduğuna göre en az maaş çekenlerle, en çok maaş çekenlerin maaşları arasındaki makas aralığının, çok açık olmasıdır.
Geçen günde yazdım… Hayat Pahalılığı ödeneği, ARTIŞ DEĞİL, maaş ve ücretlerde, enflasyonla yaşanan erozyonun, yerine konma ödemesidir. Bir daha yazayım, HAYAT PAHALILIĞI ÖDENEĞİ, KAYBOLAN EŞEĞİ BİR MİKTAR EKSİKLE BULMAKTIR.
***
Az kazananın, az görünen artışla, çok kazananın ise, çok görünen artışla, maaş geriliği giderilir.
Mevcut durumda, az kazananların, satın alma gücü bakımından tepkileri giderilmek isteniyorsa örneğin 50 bin TL ve altında maaş alanlara, hayat pahalılığı dışında beş ya da on bin TL maaş katkısı yapılır. Bu yılda iki kez yapılsa, makas aralığındaki rahatsız edici fark kapanır.
Buna benzer uygulama Göç Yasası diye isimlendirilen yasa kapsamında 2011’den sonra kamuya girenlere uygulandı. Sendikaların mücadelesiyle, 2011’den sonra işe girenlere, aralıklarla ekstra maaş artışı verilerek farkın kapatılması yoluna gidilmiştir. Fark giderici bu uygulama devam etmektedir.
Az maaş çekenlere de bu uygulansın.
Bu kadar basit..
Yorumlar kapalı.