Yıllar evvel, hem ısınma amaçlı sobalarda, hem de mutfakta, islimlerde lamba suyu dediğimiz gaz yağı yoğun olarak kullanılırdı.
Gerekli önlemler yeterince alınmadığı için, küçük çocuklar, su şişelerindekini gaz yağını su sanarak, içiyordu. Elbette birkaç yudumda fark ediyordu, ama, olan olduğu için soluk hastanede alınırdı.
O dönemi anımsayanlar, ne kadar sık benzer vakaların yaşandığını biliyordur.
Zehirlenme, evde, aile içinde yaşandığı içinde, kimse anne – babadan birine ihmal nedeniyle soruşturma başlatmıyordu.
Günümüzde ciddi uyarılardan biri de, ilaçların ya da çocukların sağlığını tehdit edecek, her türlü maddenin, çocukların kolay ulaşamadığı yükseklikte, korunması ya da muhafaza edilmesidir.
Okul ortamlarında ve de en önemlisi sağlık kuruluşlarında bu duyarlılığın en üst düzeyde olması en önde gelmesi gereken bir koşuldur.
Dün öğleden sonra kamuoyu şok edici şu haberle sarsıldı:
‘Lefkoşa Acil Durum Hastanesi Yeni Doğan Servisi’nde bir hemşirenin yanlışlıkla yedi bebeğe mamaya su yerine alkol karıştırarak gıda desteği verdiği öğrenildi.
Alkollü mama verilen yedi bebekten birinin yaşamını yitirmesinin ardından Sağlık Bakanlığı geniş çaplı bir soruşturma süreci başlattı.’
Sosyal medya nedeniyle haber hızla yayıldı.
Bu kez Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, açıklama yapıp, önceki gün öğleden sonra kendisine ulaşan, Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde yaşanan olaya ilişkin derin üzüntü duyduğunu belirtti.
Soruşturma sürecinde sorumluluğu tespit edilen kişilere karşı gerekli işlemlerin yapılacağını vurgulayan Sağlık Bakanı, olayla ilgili vardiyada görevli sağlık çalışanlarının geçici olarak görevden uzaklaştırıldığını bildirdi.
Sağlık Bakanı Dinçyürek’in açıklamasında bana göre en önemli nokta, ‘ Gerekenin yapılacak olması.’
Nedir, gerektiği için yapılacak olanlar?
Vardiya da görev alanlar, zorunlu izne çıkarılacak. Soruşturmanın polis ayağı için tutuklanacaklar.
Mamalara alkol karıştırılan ortamda derinlikli durum tespiti yapılacak.
Kasıt olasılığı sıfır dersek, mamaya katılacak sağlıklı su yerine, alkolün hangi hatayla katıldığı tespit edilecek.
Su ile alkol şişeleri benziyorsa, neden yakın tutulduğu sorgulanacak.
Bu hatayı yapan hemşirenin hata yapma nedenleri çok yönlü araştırılacak.
Bir bilgi kaynağına göre tıbbi alkol, su şişesindeymiş. Bu durumda bir soru sıralaması.. Su şişesine tıbbi alkolü koyan mı, yoksa su şişesindekinin su değil, tıbbi alkol olduğunu bilmeden kullanan mı?
Sonuçta, araştırma, soruşturma dosyası yargıya intikal edecek.
Peki bu noktadan sonra gerekenin yapılması, ölen 20 günlük bebeciği geri getirecek mi?
Elbette getirmeyecek.
O anne babanın acısı, derin travması dinecek mi?
Asla dinmeyecek. Tam tersi yüreklerindeki ateş, hep yanacak.
Elbette suç ya da ihmal varsa, suç nitelikli ihmali yapan ya da yapanlar cezasını çekecek.
Gereği zamanında yapılmadığı için, bunlar yaşanıyor…
Dünden bugüne, gerekeni yapmayanlar ve şimdi gerekenin yapılacağını söyleyenler, suçun, mimarlarıdır.
Bu olay örneğin Japonya’da olsaydı, gerekeni zamanında yapmayan, sistem kurup, sistemi denetlemeyen tüm sorumlular ve elbette Sağlık Bakanı , görevden alınmayı beklemeden istifa ederdi.
Bizde bu kültürün k’si olmadığı için, bir günah keçisinin sırtında bütün suç yüklenecek, geriye kalanlar ise keyfine bakacak.
Acı ama, gerçeğimiz bu…
Dün en nitelikli açıklamayı Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Birliği yaptı.
Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Birliği açıklamasından şu bölümü yüzde yüz doğru bir saptamayı içeriyor:
‘ Birlik olarak, olayın şeffaf bir şekilde araştırılmasını ve kamuoyunun en kısa sürede doğru bilgilere ulaşmasını, ayrıca, bu türdeki ihmallerin yaşanmaması için sağlık sistemimizin işleyişinde gerekli denetim ve düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz.’
Yorumlar kapalı.