DAÜ için yıllar evvel, DAÜ Cumhuriyeti demiştim.
DAÜ için AMİRAL GEMİSİ de denildi.
Amiral gemisi denmesini de kabul ettim.
DAÜ ile ilgili yazdığım yazılarımı bir araya getirsem, kocaman, yüzlerce sayfalık bir kitap olur.
***
DAÜ’nün inişli çıkışlı bir grafiği oldu her zaman.
Ne zaman kendi ayakları üzerinde durma noktasına yaklaştı, sırtına keneler yapıştı.
Gelirle giderin dengesine değil, dengesizliğine gayret gösterildi.
Yaygın sus payı dağıtımı ile ağızlar mühürlendi.
Gelir umurlarda olunmadan, ulufe dağıtıldı adeta.
Öyle bir emeklilik uygulamaları var edildi ki, son dönemde kısıtlama yönünde adım atılmasa şimdi 300 bin TL’nin üzerinde maaş çekenler olacaktı.
***
DAÜ öyle kritik dönemlerden geçti ki, “Doğru temelde, DAÜ’yü düşünerek gerekli adımlar haftalarla sınırlı zaman diliminde atılmazsa DAÜ’de iniş aşağı gidiş hızlanacak.
Herkes, bunu bir kenara not etsin.
Amiral gemisine, su aldırmayın…” diyerek uyarılar yapmak zorunda kaldık.
***
Dün akşamüzeri DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç, KIBRIS TV’de konuğumdu.
Prof. Dr. Hasan Kılıç’ı yıllardır tanırım.
Üstlendiği görevi, iyi niyetle ve kurumsal amaçla yerine getirmeye çalışır.
Program akışında DAÜ’nün dünden bugüne yolculuğunu güzel özetledi Hasan Kılıç.
Ayağı yere basarak konuştu.
DAÜ’nün en önemli avantajının eğitim kalitesi olduğunun altını çizdi. Zaman zaman yaşanan ekonomik ağırlıklı krizlere rağmen, DAÜ’nün eğitim kalitesini koruduğu herkesin kabul ettiği bir gerçek.
Binin üzerinde öğretim elemanı listesinde kırk değişik ülkeden hoca var. Bu insanlar kurumsal itibar ve güven görmese DAÜ’ye gelir miydi?
Elbette gelmezdi.
15 bin dolayında öğrencinin 12 bin kadarı Türkiye ve üçüncü ülkeden.
Prof. Dr. Hasan Kılıç, güzel söyledi: “DAÜ, gün içinde 20 bin dolayında insanın hareket halinde olduğu, bir cumhuriyet, bir yaşam alanı.”
***
DAÜ’nün gelirlerinde devlet katkısı bir yer tutuyor.
Ancak toplam bütçe içinde herhalde devede kulaktır.
Halbuki DAÜ, doğrudan devletten ve farklı yollardan daha yüksek geliri hak eder.
DAÜ’nün genelde KKTC özelde Mağusa ekonomisine katkısını görmek için, varsayımla DAÜ’yü Mağusa’dan ve KKTC’den çekip alın.
KKTC ekonomisi yara alır, Mağusa’da ekonomik hayat durur, yani ölür.
Gerçek bu ise DAÜ’yü öğrenci odaklı gelire mahkum etmek, yanlıştır. DAÜ’nün bütçesinde öğrenci odaklı gelirin yüzde seksenler hatta yukarısında olması, dıştan bakıldığı zaman, giderilmesi gereken bir olumsuzluktur.
Bir, devlet katkısı artırılmalı.
İki, Mağusa’da DAÜ’den nemalananlardan bir biçimde DAÜ VERGİSİ alınmalı.
Bu nasıl olacak?
Konunun uzmanları bir yolunu bulur.
***
Programın sonunda bir hesaplama yaptım.
DAÜ’de 12 bin Türkiye ve üçüncü ülkeden öğrenci var.
Bu öğrenciler en az 10 ay, yani 300 gün KKTC’de kalıyor.
300 gün, çarp 12 bin, eşittir 3 milyon 600 bin.
Bir turistin ortalama beş gece konakladığını düşünüp, 3 milyon 600 bini, 5’e bölelim, 720 bin.
12 bin öğrenci, 720 bin turistin karşılığı.
Bunu görmemek, özelde DAÜ’ye genelde KKTC üniversitelerine saygısızlıktır.
Yorumlar kapalı.