Hasan Hastürer

“Ben üç buçuk sene mücahitlik yaptım? Sen ne yaptın?”






Yanılmıyorsam 1971-1972 öğretim yılının sonlarıydı.

Öğretmen Koleji’nde ilk yılın sonlarına yaklaşıyorduk.

O zaman her yıl Türkiye’ye gezi düzenlenirdi.

Katılmak zorunlu değildi.

Ben katılmak isteyenler arasındaydım.

İlk durak Ankara’ydı.

O zaman da sigara içmiyordum.

“Gümrüksüz sigara al. Orada hediye verirsin” dediler. Ben de iki karton Marlboro aldım. Naylon poşetin en üstündeydiler.

Ankara’da Cebeci Öğrenci yurdunda kalacaktık. Otobüs bizi ulaştırdı.

Otobüslerden indik… Yurda doğru yürüyoruz.

Birinin, “Şuna bak. Türk sigarası yok mu? Niye Amerikan sigarası? Milliyetçi olsa bunu yapmaz” dediğini duydum.

Bana söylendiğini düşünmedim.

Yine de etrafıma baktım.

Göz göze geldim.

Devamında aramızda şu iletişim oldu…

   -Bana mı söylüyorsun?

-Evet sana söylüyorum.

   -Sen benim yurtseverliğimi, milliyetçiliğimi sigara ile mi sorguluyorsun?

-Sorgularım ne olacak?

   -Sorgulayamazsın. Ben Rumlara karşı üç buçuk sene mücahitlik yaptım. Siz bir birinizin boğazına sarılmaktan, başka ne yapıyorsunuz?

***

Gerginlik arttı.

Beni içeri aldılar. Ancak “Ben bu yurtta kalmam” deyip, Kıbrıslı öğrencilerin yurduna misafir oldum.

   Bunları yazmaktan anımsatmaktan haz duymam. Çünkü Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın oluşumu ve mücahitliğin zorunlu askerliğe dönüşmesine kadar, 15-16 yaşlarda gönüllü mücahit olduk.

   Lise öğrencileri, sabah okula, okul sonrası askeri birliğine giderdi.

   Nöbetini tutar, nöbet saati aksiyse, okula uykusuz gidilirdi. Ders dinlerken kafaların sıraya düştüğü, “nöbet uykusuna” dalındığı çok olurdu.

   Öğretmenler de “Dürtün uyansın” demezdi.

***

O zaman yaşam kalitesi için yaygın, kolay ulaşılır, bilimsel çalışmalar yoktu. Ancak uykunun yaşam kalitesi için çok önemli olduğu, bilinirdi.

O zaman, en kritik gelişim çağında, uykusuzluğun ne denli, olumsuz anlamda önemli olduğunun altı doldurulsa, gönüllü de olsa mücahitlik sorgulanabilirdi.

***

   Yıllar önce gençlerde mücahitlikte nöbet nedeniyle sağlıklı, düzenli uyku sorunu yaşanırken, şimdi çok daha farklı nedenlerde belki daha yaygın yaşanıyor. Gençlerde uyku kalitesizliği üzerinde durulması gereken ciddi bir sorun.

Yazımı, bilimsel nitelik taşıyan ABD’den bir haberin özünü sizlere aktarıyorum:

“… ABD’nin Ohio eyaletindeki bir lisede, öğrencilerin uyku hijyenini geliştirmeyi hedefleyen dikkat çekici bir ders başlatıldı. Altı haftalık eğitim programında gençler, uyku düzeni oluşturmayı ve uyku sağlığının zihinsel performans üzerindeki etkilerini öğreniyor.

   ABD’nin Ohio eyaletindeki Mansfield Senior Lisesi, gençlerin uyku eksikliğiyle mücadele etmek amacıyla dikkat çekici bir eğitim programını hayata geçirdi. Okulun sağlık bilgisi dersine eklenen “Daha İyi Bir Sen Olmak İçin Uyu” başlıklı müfredatla, öğrenciler altı hafta boyunca uyku alışkanlıklarını gözden geçiriyor, uyku düzeni oluşturmayı öğreniyor ve beden-zihin sağlığı arasındaki bağlantıyı keşfediyor.

… Sadece Mansfield’da değil, dünyanın dört bir yanında gençler benzer uykusuzluk krizleri yaşıyor. ABD’de yapılan araştırmalar, uyku eksikliği ile depresyon, anksiyete, dikkat eksikliği ve intihar düşünceleri arasında güçlü bağlar olduğunu gösteriyor. Üstelik beyin görüntüleme çalışmaları, uykusuz kalan gençlerin karar verme, odaklanma ve duygu yönetimi gibi bilişsel becerilerinde ciddi bozulmalar olduğunu ortaya koyuyor.

   Stanford Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Denise Pope’a göre, “Bir liseye girin, masada, kantin koltuğunda ya da koridorda uyuyan öğrenciler görmeniz an meselesidir.” Pope’a göre bu durum, gençlerin zihinsel sağlığını tehdit eden bir halk sağlığı krizine dönüşmüş durumda.”

“Ben üç buçuk sene mücahitlik yaptım? Sen ne yaptın?”
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.