
Rumlar;
-Haziran 1821’de Kıbrıs Başpiskoposu Kipriaynos’un önderliğinde, Ada’da Osmanlı’ya karşı ayaklanma girişiminde bulunmuş,
-21 Ekim ile Kasım 1931 tarihleri arasında ise İngiliz döneminde Papaz Nikodimus’un başkanlığında ve Yunan Konsolosu Kiru’nun çeşitli kışkırtma ve destekleriyle Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması (Enosis) için ayaklanmışlar,
-1950’de Kıbrıs Rum Komünist Partisi(AKEL) ile Rum Ortodoks Kilisesi iş birliği içerisinde Rum kiliselerine konulan “ENOSİS istiyorum” başlıklı defterlere imzalar atarak Rumların %96’sı ENOSİS istediği açıklamış,
-1 Nisan 1955’te ise Rumlar, İlk bildirisinde, hedefini “Türk ulusunun bir uzantısı olan Kıbrıs Türk halkını Adadan atıp ardından Adayı Yunanistan’a bağlamak (Enosis’i)” olan EOKA tedhiş örgütünü kurmuştur!
***
İngiltere’nin Ada’dan çıkacağının belli olması üzerine 1960 Ortak Kıbrıs Cumhuriyeti, Zürih ve Londra’da(1959/1960) imzalanan Garanti ve İttifak Antlaşmalarına dayanılarak Türkiye, İngiltere ve Yunanistan’ın garantörlüğü altında Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum halklarının eşit iradeleri ile kurulmuştur.
Rumlar, 1960 Ortak Kıbrıs Cumhuriyeti’ni bilindiği üzere silah zoru ile 1963’te gasp ederek Kıbrıs Türklerini dışlamıştır.
Yaşanan bu gelişmenin devamında ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 4 Mart 1964 tarih 186 nolu siyasi kararı çerçevesinde Ortak Kıbrıs Cumhuriyeti’ni 1963’te silah zoruyla gasp eden Rumları Ada’da muhatap almıştır. Bu siyasi kararın neticesinde ise Rumlar, Ortak 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ni, hızla Rum üniter yapısına dönüştürebilmiştir. Kısaca Kıbrıs meselesin özü budur!
***
Kıbrıs konusuna çözüm bulunabilmesi amacıyla 57 yıl önce BM iyi niyet misyonu çerçevesinde başlatılan müzakereler hatırlanacağı üzere Crans-Montana’da 2017 yılı Temmuz ayı başında Rum tarafının katı ve uzlaşmaz tavırları neticesinde çökerek sonlanmıştı!
Kıbrıs konusuna federal zeminde bir çözüm bulunamayacağının anlaşıldığı bir dönemde (2020) KKTC Cumhurbaşkanlığı’na aday olan Sayın Ersin Tatar, ‘EGEMEN EŞİTLİK VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜ’ temelinde ‘İKİ DEVLETİN İŞ BİRLİĞİNE DAYALI YENİ UZLAŞI VİZYONUNU’ ortaya koyarak Kıbrıs Türk halkının yarıdan fazlasının desteğini almak suretiyle KKTC’nin 5. Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Nisan 2021’de BM Genel Sekreteri Sayın Antonio Guterres’in gözetiminde Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum taraflarının yanı sıra, Garantör ülkeler, Türkiye Cumhuriyeti, Yunanistan ve Birleşik Krallık Dışişleri Bakanları’nın katılımıyla Cenevre’de gerçekleşen 5 + BM toplantısında ‘EGEMEN EŞİTLİK VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜ’ temelinde ‘İKİ DEVLETİN İŞ BİRLİĞİNE DAYALI YENİ UZLAŞI VİZYONUNU’ tüm taraflara sunarak kayda geçirmiştir.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi(BMGK)’nin Kıbrıs konusunda siyasi gerekçelerle aldığı 4 Mart 1964 tarih 186 sayılı kararı ile küresel sistemde ilk kurbanı/mağduru Kıbrıs Türkleri olmuş ve bu kara ABD ile SSCB iş birliğiyle alınmıştır!
BMGK’nin aldığı karar medeniyetler çatışması kapsamında Kıbrıs Türklerinin ötekileştirilmek istendiği şeklinde bir algının ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Birleşmiş Milletlerin ve uluslararası toplumun, artık günümüzde Kıbrıs Türk halkına daha önce başarısız olduğu kanıtlanmış modelleri dayatmasının kabul edilmeyeceği görülmüştür…
***
BMGK’nin daimi üye yapısı ile veto yetkisi başta olmak üzere çok yönlü olarak yeniden adil bir şekilde yapılandırılması yakın gelecekte gerçekleşirse Kıbrıs konusunda bugüne kadar Rumların lehine siyasi olarak alınan kararların yeniden ele alınarak daha adil yeni kararların alınabilmesi de mümkün olabilecektir.
Sonuç olarak; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nca, “Stratcom Public Forum” etkinliği kapsamında “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” paneli gibi böylesine önemli bir organizasyonun KKTC’de düzenlenmesi nedeniyle İletişim Başkanlığı ile T.C. Lefkoşa Büyükelçiliği’ne teşekkür ederiz…
Yorumlar kapalı.