Gökhan Güler

Türkiye’nin BRICS üyelik konusu- 2






Türkiye’nin BRICS’e yapmış olduğu üyelik başvurusu uluslararası alandaki durumu ile de yakından ilgilidir. Türkiye, bu hamlesiyle dünyada yaşanan tüm değişim ve dönüşümleri görüyorum, bu doğrultuda yeniden şekillenmekte olan küresel güç dengelerini de dikkatte alarak hareket ediyorum mesajı vermektedir…
Türkiye’nin başvurusunun ne olacağı BRICS üyelerinin verecekleri karara bağlı. Türkiye bu girişimi ile çok kutuplu küresel düzen içerisinde kendine özgü bir duruş sergilemektedir.
BRICS’in batı merkezli ekonomik ve siyasi kurumlara, bir alternatif olarak yükselmek istediği bir dönemde, AB üyelik konusun nereye varacağının bir türlü netlik kazanmadığı bir süreçte Türkiye’nin NATO üyesi olarak BRICS’e başvurması da ayrıca önemli bir gelişmedir…
Türkiye’nin BRICS üyesi olmaya yönelik girişimi, stratejik bakımdan birçok önemli mesaj içermektedir. Dolayısı ile söz konusu girişim aynı zamanda küresel düzen açısından da dengeleri etkileme potansiyeline sahip olarak görülmektedir…
Türkiye çok kutuplu küresel düzende kendine özgü duruşuyla hem Batı hem de Doğu ile dengeli ilişkiler kurarak, kendi bölgesel ve küresel etkisini artırmayı hedefliyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın BRICS üyeliğine ilişkin olarak; “Avrupa Birliği ile bizim ekonomik entegrasyonumuz üyelikle taçlansaydı, belki biz birçok konuda bu türden bir arayış içerisinde olmayacaktık” demiştir.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ayrıca; her ülkenin “ekonomik, güvenlik ve siyasi ittifaklar” kurmak zorunda olduğunu ifade ederek; işte içine girip göreceğiz. Biz, sadece BRICS’e değil ASEAN’a da çok yakın bakıyoruz, demiştir.
Yine konuyla ilgili olarak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM 79 Genel Kurulu açılısı sonrasında New York dönüşünde yapmış olduğu açıklamalar da büyük önem taşımaktadır.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Her şeyden önce bizim BRICS ve ASEAN’da yer almamız, buralarda görünmemiz, inanıyorum ki bölgelerin aritmetiğini de değiştirecek. Çok daha farklı bir yapının inşasına vesile olacaktır. Orta Asya, Rusya, Baltık bölgesi ya da Uzak Doğu ile ilişkilerimiz kadar Kıta Avrupası ve Amerika ile de bağlarımızın bulunduğunu bir kenara koyamayız. Aynı şekilde Arap coğrafyası ve Körfez ülkeleriyle köklü bir geçmişimiz bulunurken Afrika ile de yakın ilişkilerimiz mevcut” şeklinde konuşmuştur.
Erdoğan ayrıca “Biz bir NATO ülkesiyiz diye Türk dünyası ve İslam dünyası ile bağlantımızı kopartamayız. BRICS ve ASEAN bizim için özellikle ekonomik işbirliklerimizi geliştirmek için fırsatlar barındıran yapılar. Bu yapıların içinde yer almak NATO’dan vazgeçmek anlamına da gelmiyor. Bu ittifak ve işbirliklerinin, özellikle birbirinin alternatifi olduğunu düşünmüyoruz. Bugünün dünyasında bazı uluslararası gerilimler olsa da soğuk savaş dönemi çok geride kaldı. Bize ‘BRICS’e ya da başka bir yapıya girmeyin’ diyenlere baktığınızda yıllardır parçası olmak için çalıştığımız Avrupa Birliği’nin kapısında bizi yıllarca bekletenlerle aynı kişiler. Biz bunlara bakarak asla geleceğimizi belirleyemeyiz” demiştir…

***

Türkiye’nin BRICS’e katılma isteği, dünya düzeninin tek kutuplu Batı merkezli bir yapıdan uzaklaşıp çok kutuplu bir yapıya dönüşmesinin etkisi biçiminde görülebilir.
Bu kapsamda BRICS, Batı’ya alternatif oluşturmayı hedefleyen bir yapı olarak, Türkiye’nin üyeliğe kabulü ile daha da güçlenebilir.
Türkiye’nin BRICS’e katılımı, dünya ticaret güzergâhlarına ve enerji koridorlarında da son derece önemli değişikliklere yol açma potansiyeline sahip olarak görünmektedir.
Türkiye’nin BRICS’e üye olma durumunu değerlendiren bazı uzmanlar; böyle bir durumda süreç içerisinde Türkiye’nin, Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya ve Asya ülkeleriyle yakın ilişkiler kurması kapsamında hem küresel ticaret ağlarının hem de enerji dağıtım ağlarının yeninden şekillenmesini etkileyeceğini öngörülmektedirler.
Sonuç olarak, Türkiye’nin önümüzdeki süreçte BRICS üyesi olması halinde, Orta Doğu, Kafkaslar, Uzakdoğu, Asya ve Doğu Akdeniz gibi stratejik bölgelerde çok kutuplu dünya düzeni kapsamında yeni ekonomik ve enerji işbirlikleri doğurabilme potansiyeline sahip olduğu görülmektedir. Türkiye’nin BRICS üyeliği konusunda neler yaşanacağını önümüzdeki süreçte hep birlikte takip ederek görebileceğiz…

Türkiye’nin BRICS üyelik konusu- 2
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.