Gökhan Güler

Son. En son. En en son da bitti gitti…






Son nedir? Artık ondan ötesi veya başkası olmayan, arkası gelmeyecek olan, en geride bulunan, nihayeti, kapıların tamamen kapanmasını, bitişi ifade etmektedir…
Kıbrıs Müzakere tarihi incelendiğinde, 1968’den başlayarak her birkaç yılda bir sürecin Rum yönetiminin katı ve uzlaşmaz tavırları nedeniyle tıkanarak dağılıp ardından yeniden kurulduğu görülmektedir…
KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf R. Denktaş, Kıbrıs müzakere tarihi sürecinde 36 yıl boyunca Rum liderlerinden, Glafkos Klerides, Makarios, Spiros Kiprianu, Yorgos Vasiliu ve Tasos Papadopulos ile Kıbrıs konusuna federasyon temelinde çözüm bulabilmek için müzakere görüşmelerinde bulunmuştur.
KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf R. Denktaş döneminde müzakere süreçleri defalarca Rum yönetiminin katı ve uzlaşmaz tavırları nedeniyle kopmuş. Daha sonra uluslararası kamuoyunda Türk tarafına karşı oluşturulan çeşitli baskı ve “Evet, bu kez son deneme, yeter ki siz bize güvenin ve müzakere masasına dönünün” söylemlerini defalarca duymuştur…
Hatırlanacağı üzere, dönemin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’ın soyadı ile özdeşleşen Annan Planı için de uluslararası kamuoyunda Türk tarafına karşı son derece ciddi bir baskı oluşturulmuştur.
Annan Planı için Kıbrıs Türkleri için büyük bir fırsat olduğu ve Rumların “hayır”, Türklerin “evet” demesi durumunda bile Kıbrıs Türklerine uygulanmakta olan ambargoların kaldırılacağı, doğrudan uçuşların başlayıp doğrudan ticaretin yapılacağı sözleri verilmişti!
Peki, ne oldu? Kıbrıs Türkleri,  Annan Planı’na “evet” Kıbrıs Rumları ise “hayır” dedi. Kıbrıs Türklerine uygulanmakta olan ambargolar kaldırıldı mı? Hayır!
Peki, doğrudan uçuşlarve doğrudan ticaret konusu hayata geçti mi? Hayır!
Buna karşın Annan Planı’na hayır diyen Kıbrıs Rumları referandumdan bir hafta sonra ödüllendirilerek Avrupa Birliği üyeliğine kabul edildi mi? Evet!
Benzer biçimde KKTC 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a, KKTC 3. Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’na ve KKTC 4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya da; Kıbrıs müzakere süreçleri Rum yönetiminin katı ve uzlaşmaz tavırları nedeniyle tıkanarak her defasında koparak sonlandığı süreçlerde uluslararası kamuoyunda Türk tarafına karşı oluşturulan baskı sonrasında bu artık en son deneme söylemlerinde bulunulmuştur!
   Hatırlanacağı üzere Anastasiadis ile Akıncı 2016/2017’de yaptıkları ortak açıklamalarda federasyon temelinde sürdürdükleri Kıbrıs müzakereleri için ‘bizim nesil için son deneme’ demişlerdi…
   CransMontana’da 7 Temmuz 2017 tarihinde, federasyon temelinde sürdürülmekte olan Kıbrıs Müzakere süreci, bizzat dönemin Rum lideri Anastasiadis ile dönemin hükümet sözcüsü ve Anastasiadis’in başdanışmanı görevlerinde bulunan Hristodulidis tarafından katı ve uzlaşmaz tavırlar sergilemeleri nedeniyle başarısızlıkla sonlanmıştır. Bu başarısızlığın esas nedeni Anastasiadis ve Hristodulidis’in Kıbrıs Türklerini eşit olarak görmemeleri, adaya ait zenginlikleri eşit şekilde bölüşmeye hazır olmadıklarını belirtmeleri ve çoğunluk olan Rumların, Kıbrıs Türklerini azınlık olarak görerek yönetme isteği ve özellikle de sıfır asker sıfır garanti talepleridir.
Anastasiadis ve Hristodulidis, 7 Temmuz 2017 günü müzakere masasını dağıtarak ‘bizim nesil için son deneme’ söylemleri ve sözlerinin üzerine federal çerçevede sürdürülmekte olan görüşmelerin sonlanarak ortadan kalkmasına vesile olmuşlardır.
Yaşanan bu gelişme Kıbrıs müzakere tarihi açısından son derece önemli bir milat olmuş ve Kıbrıs konusunda kritik bir paradigma değişikliği yaşanarak İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM VİZYONU gündeme gelmiştir…
Kıbrıs konusuna federal zeminde bir çözüm bulunamayacağının anlaşılarak ortadan kalktığı bir dönemde, 2020’de KKTC Cumhurbaşkanlığı’na aday olan Sayın Ersin Tatar, ‘EGEMEN EŞİTLİK VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜ’ temelinde ‘İKİ DEVLETİN İŞ BİRLİĞİNE DAYALI İKİ DEVLETLİ UZLAŞI VİZYONUNU’ ortaya koymuştur.
Sayın Ersin Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın yarıdan fazlasının desteğini alarak KKTC’nin 5. Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüye dayalı iki devletli çözüm vizyonu görüldüğü üzere cumhurbaşkanlığı seçiminde Kıbrıs Türk Halkının onay ve desteğini almıştır.
Kıbrıs Türk Halkının gözlerinin içine bakarak hiç utanmadan, sıkılmadan pişkin pişkin Kıbrıs müzakere tarihinde onlarca defa Kıbrıs Türklerine artık bu en son deneme bize güvenin diyenler günümüzde yeniden aynı söylemlerde bulunmaya başladılar.
Peki,  Kıbrıs Türk Halkı onlarca kez kendisini aldatan, verdikleri hiçbir sözü tutmayanların sözlerine bir kere daha kanar ve inanır mı? Tabi ki inanmaz!

Köprülerin altından çok sular aktı geçti!

İki Devletli Çözüm vizyonu konusunda en başından bu yana KKTC ile Türkiye arasında yüzde yüz uyum, düşünce ve eylem birliği söz konusudur.
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 77. 78. ve 79. Genel Kurul konuşmalarında; federasyon modelinin artık geçerliliğini tamamen yitirdiğini, Ada’da iki ayrı devlet ve iki ayrı halk bulunduğunu, Kıbrıs Türklerinin müktesep hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statülerinin yeniden tescil edilmesini, izolasyonların artık son bulmasını,  uluslararası toplumun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıyarak diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmaya davet etmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 18 Temmuz 2024 günü iktidar ve muhalefet milletvekilleri Kıbrıs konusunda KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın savunduğu İki Devletli Çözüm vizyonunu destekleyen karar alınmıştır. Ayrıca Birleşmiş Milletler son Kıbrıs raporunda ise federasyona hiç değinilmemiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’da son KKTC programında; İki devletli çözüm dışında, adadaki Türk varlığının, devlet statüsünün ve bağımsızlığının tescil edilmesinden başka bir seçeneğin olmadığını net biçimde ortaya koymuştur.
Sonuç olarak: Kıbrıs Türk Halkı onlarca kez kendisini aldatarak verdikleri hiçbir sözü tutmayanların sözlerine artık bir kere daha inanmaz. Son, en son, en en son vb. vaat ve söylemler Crans Montana’da çökerek sonlanmıştır. SON. EN SON. EN EN SON DA BİTİP GİTMİŞTİR. Artık iki devletli çözüm masadadır…
 

Son. En son. En en son da bitti gitti…
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.