Gökhan Güler

New York öncesi ve sonrası…







Kıbrıs konusu kapsamında gözler 15 Ekim akşamı New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in ev sahipliğinde gerçekleşen gayriresmi ve ajandası olmayan üçlü akşam yemeğinde idi…

Her iki taraf da yemek sonrasında içeride neler konuşulduğuna dair bazı açıklamalarda bulundular ve bulunmaya da devam etmektedirler…

Bu çerçevede BM Genel Sekreteri Guterres’in Kıbrıs konusunda ortak bir zeminin olmadığını açıklaması, Rum lider Hristodulidis’in ise müzakerelere yeniden başlama noktasında olunmadığını ifade etmiş olması büyük önem arz etmektedir.

Öncelikle KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı seçildiği günden bugüne kadar Kıbrıs konusunda ortaya koyduğu istikrarlı siyaseti, kararlı söylemleri, dik duruşu, isabetli öngörüleri ve milli davayı sahiplenerek yön veren lider kişiliği nedeniyle tebrik etmek gerekir…

Bu kapsamda New York’taki yemeğin sonrasında ortaya çıkan tabloya bakıldığı zaman, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu istikrarlı siyaseti, kararlı söylemleri, dik duruşu ve isabetli öngörülerinin ne kadar önemli olduğu da bir kere daha görülmüştür…

Gelin şimdi BM Genel Merkezi’nde New York’ta gerçekleşen yemek öncesinde ve sonrasında neler yaşandığına ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bu doğrultuda neler söylediğine bakalım.

 

New York öncesi

 

Rumların,1960 Kıbrıs Cumhuriyeti ortaklık devletini gasp etmesinin üzerine Kıbrıs meselesinin ortaya çıkmasının üzerinden 61 yıl geçmiştir.

Kıbrıs müzakere tarihi boyunca yaklaşık 50 yıllık süre zarfında BM iyi niyet misyonu çerçevesinde Türk ve Rum tarafları federal bir çözüm kurulabilmesine yönelik her ayrıntıyı müzakere ederek defalarca konuşmuş ve süreç Crans Montana’da 7 Temmuz 2017 tarihinde Rum tarafının değişmeyen katı ve uzlaşmaz tavırları neticesinde çökerek sonlanmıştır.

Nitekim Rum Yönetimi Eski Dışişleri Bakanı Nikos Rolandis, Kıbrıs sorununu çözmek için yapılan 15 öneriyi reddettiklerini kamuoyuna açıklamıştır…

Kıbrıs konusuna federal zeminde bir çözüm bulunamayacağının anlaşıldığı bir dönemde, KKTC Cumhurbaşkanlığı’na 2020’de aday olan Sayın Ersin Tatar, ‘egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü’ temelinde ‘iki devletin iş birliğine dayalı yeni uzlaşı vizyonunu’ ortaya koyarak, Kıbrıs Türk halkının yarıdan fazlasının desteği ile KKTC’nin 5. Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

İki Devletli Çözüm Vizyonu, 27-29 Nisan 2021 tarihleri arasında Cenevre’de BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in gözetiminde Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum taraflarının yanı sıra, Garantör ülkeler, Türkiye Cumhuriyeti, Yunanistan ve Birleşik Krallık Dışişleri Bakanları’nın katılımıyla gerçekleşen 5+BM toplantısında tüm taraflara sunarak kayda geçirmiştir.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bilindiği üzere Türkiye Devleti yetkililerini de iki devletli çözüm modeli konusundaikna ederek desteklerini almayı başarmıştır. İki Devletli Çözüm vizyonu konusunda en başından bu yana KKTC ile Türkiye arasında yüzde yüz uyum, düşünce ve eylem birliği söz konusudur.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuda Birleşmiş Milletler 77. 78. ve 79. Genel Kurul toplantılarında yaptığı tarihi konuşmalar da adeta bir milat niteliğindedir.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM 79. Genel Kurulu konuşmasında; “Federasyon modeli artık geçerliliğini tamamen yitirmiştir. Ada’da iki ayrı devlet ve iki ayrı halk vardır. Kıbrıs Türklerinin müktesep hakları olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüleri yeniden tescil edilmeli, tecrit artık son bulmalıdır. Bugün uluslararası toplumu bir kez daha Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımaya, diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmaya davet ediyorum.” demiştir.

İki Devletli Çözüm Vizyonunun gündeme gelmesinin ardından KKTC’nin uluslararası alandaki statüsü yükselmeye başlamıştır. Bu kapsamda Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ve Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi’nde(TÜRKPA) gözlemci üye statüsü kazanılmış, Azerbaycan ve Kırgızistan Cumhurbaşkanları ile görüşülmüştür. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Antalya Diplomasi Formu, Türk Devletler Teşkilatı Devlet Başkanları Zirvesi, gibi uluslararası toplantılara katılarak, Kıbrıs Türk halkının haklı davasını, yaşadığı haksızlıkları ve yaşadığı mağduriyetleri dile getirmiştir.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu yıl üçüncü kez Genel Sekreter ile bir araya gelmiş ve her defasında da Kıbrıs Türk tarafının tutumunun açık ve net oluğunu belirtmiş.Kıbrıs Türkünün egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün kabul edilmesi durumunda, Kıbrıs sorununun kökten çözümü için yeni ve resmi bir müzakere sürecinin başlamasına hazır olunduğunu ifade etmiştir.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs’ta gerçekçi, sürdürülebilir ve iki devletin iyi komşuluk ilişkileri ve iş birliği içinde olabileceği bir çözümü sağlayacak yeni bir öneri sunulduğunun altını çizmiştir.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın görev süresinin Temmuz ayında sona erdiğini, hazırlanan raporda müzakerelerin yeniden başlamasına yönelik ortak zeminin olmadığının daha da kesinleştiğini ifade etmiştir.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türkünün egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü kabul edilmeden müzakerelere başlanmayacağını belirtmiş ve ancak anavatanların yer alacağı 4+1 formatında bir görüşmeye hazır olunduğunu BM Genel Sekreteri’ne bildirmiştir. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ayrıca İngiltere’nin bu aşamada olası bir görüşmeye katılmasını istemiyoruz. Biz garantör ülkelerle değil, Anavatanların katılımı ile bir görüşmeye sıcak bakıyoruz, demiştir.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, New York’taki yemekte aşağıdaki hususlara değinmiştir;

Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde iki devletin iş birliğine dayalı yeni uzlaşı vizyonunu bir kez daha muhataplarına iletmiştir.

İki devletin işbirliği yapmasına yönelik yeni kapıların açılması için Kıbrıs’ta bir araya gelinip bunun değerlendirebileceği belirtilmiştir.

Bayan Holguin’e saygımız büyük, 6 ay bir çalışma yaptı ve ortak bir zemin olmadığını belirtti. BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Holgin’in görev süresinin bittiği, tekrar bir kişisel temsilci atanmasına gerek olmadığı, böyle bir öneri gelirse Kıbrıs Türk tarafı olarak reddedilerek onay verilmeyeceği belirtilmiştir.

Kıbrıs konusunda masada eşitliği sağlamak için Kıbrıs Türk tarafı, Anavatan Türkiye, diğer tarafta da Yunanistan ve Rum tarafının olması gerektiği belirtilmiş. İngiltere’nin dahil olduğunda ise masadaki dengenin bozulacağı ifade edilerek, bundan sonraki bir buluşma veya değerlendirme toplantısının bu kapsamda geniş katılımlı olacağı söylenmiştir.

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Kıbrıs konusunda ortaya koyduğu istikrarlı siyaseti, kararlı söylemleri, dik duruşu, isabetli öngörüleri ve milli davayı sahiplenerek yön veren lider kişiliği halkın kendisine olan güveninin her geçen gün daha da artmasına neden olmaktadır…

New York öncesi ve sonrası…
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.