Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye tarafından Türk Devletleri arasında kapsamlı iş birliğini teşvik etmek amacı ile 3 Ekim 2009 tarihli Nahçıvan Anlaşması üzerine inşa edilmiş uluslararası bir örgüt olarak kurulmuştur.
Türk Devletleri Teşkilatı’na tam üye olarak Özbekistan, Ekim 2019’da Bakü’de gerçekleştirilen 7. Devlet Başkanları Zirve’si sırasında, gözlemci üyeler olarak ise Macaristan Eylül 2018’de Kırgızistan’ın Cholpon-Ata şehrinde düzenlenen 6. Devlet Başkanları Zirve’si sırasında, Türkmenistan Kasım 2021’de İstanbul’da düzenlenen 8. Devlet Başkanları Zirve’si ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de Semerkant’ta düzenlenen 9. Devlet Başkanları Zirve’sinde katılmıştır.
KKTC ilk kez, anayasal ismi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adıyla uluslararası bir organizasyona oybirliğiyle kabul edilmiştir.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bugüne kadar biri olağanüstü, biri gayrı resmi ve biri de resmi olmak üzere 3 kez Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Zirvesi’ne davet edilerek katılmıştır.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC’nin 11 Kasım 2022 tarihinde Türk Devletleri Teşkilatı’na oy birliğiyle gözlemci üye olarak kabul edilmesinin ardından;
-16 Mart 2023 tarihinde Türkiye’nin Başkenti Ankara’da “Afet-Acil Durum Yönetimi ve İnsani Yardım” temasıyla düzenlenen TDT Olağanüstü Devlet Başkanları Zirvesi’ne ev sahibi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak,
-6 Temmuz 2024 tarihinde Azerbaycan’ın bağımsızlığına kavuşan Şuşa kentinde düzenlenen TDT Devlet Başkanları Gayrı resmi Zirvesi’ne, Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetlisi olarak,
-6 Kasım 2024 tarihinde Kırgızistan’ın Başkenti Bişkek’te düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Konseyi 11’inci resmi Zirvesi’ne Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un onur konuğu olarak, davet edilerek katılmıştır.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, her üç Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Zirvesi’nde de KKTC’yi en iyi şekilde temsil ederek uluslararası alandaki görünürlüğünün artmasını sağlamıştır…
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, katıldığı Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Zirvelerinde muhataplarına; Kıbrıs Türk halkının uğradığı haksız muamele ve izolasyonları, Kıbrıs’ta iki devlet ve iki halk olduğunu, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs’ın asli unsuru olduğunu, KKTC’nin Doğu Akdeniz’de stratejik bir noktada bulunduğunu, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurum ve kuruluşlarıyla TDT’nin faaliyet gösterdiği her alanda çalışma yapma kararlılığında olduğunu ve Kıbrıs konusunda da iki devletli çözüm vizyonu ile gelinen son aşamaları detaylı biçimde aktarma imkânı bulmuştur…
Türk Devletleri Teşkilatı’ndan gelen resmi davetler üzerine bugüne kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni temsilen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, dışında çok sayıda Bakan, kurum, kuruluş temsilcileri, kadınlarımız ve gençlerimiz bugüne kadar onlarca uluslararası toplantıya katılım sağlamıştır.
Türk Devletleri Teşkilatı’ndan gelen resmi davetler üzerine uluslararası toplantılara katılan temsilcilerimiz düzenlenen organizasyonlarda, ülkemizi en iyi şekilde uluslararası alanda temsil ederek görünürlüğünün artmasını sağlamaktadır…
Gerek Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, gerek bakanlarımız, gerek kurum/kuruluş temsilcilerimiz, gerek kadınlarımız, gerek gençlerimiz, gerekse diğer sektör temsilcilerimiz katıldıkları Türk Devletleri Teşkilatı toplantılarında;
– Kıbrıs Türkü’ne uygulanan haksız izolasyonların kaldırılması için TDT’nin vereceği desteğin önemli olduğunu,
– Türk Devletleri Teşkilatı’nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklı davasına ve iki devletli çözüm vizyonuna vereceği desteğin çok önemli olduğunu,
-Eğitim adası olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki öncü üniversitelerin dünyadaki ilk bin üniversite içinde yer aldığını ve ülkenin bilim üssü olma potansiyeline sahip olunduğunu,
-KKTC’nin turizm alanında gelişmiş hizmet sektörü ve dünya standartlarındaki otelleriyle yılda 1 milyonu aşan turiste ev sahipliği yapıldığını, yatırıma açık gelişmiş altyapı, insan gücüyle gelecek olan yatırımcılara büyük fırsatlar sunulduğunu,
– KKTC’nin yüksek öğretim, turizm, tarım ve hizmetler sektöründeki potansiyelini,
– Türk devletleri arasındaki ticari bağların geliştirilmesinin ekonomik potansiyelin artırılmasına fayda sağlayacağını dile getirmektedirler.
Görüldüğü üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, Türk Devletleri Teşkilatı’na kabul edilmesi çok büyük kazanımlar elde etmesine neden olmuştur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, Türk Devletleri Teşkilatı’na kabul edilmesi konusunda emeği geçenlere teşekkür ediyoruz…
***
Türk Devletleri Teşkilatı’nın ileriye dönük projeleri ve sahip olduğu büyük potansiyeli…
Türk Devletleri Teşkilatı’nın KKTC’ye sağladığı bazı kazanımları yukarıda kısaca ifade etmeye çalıştım. Bu kısımda da TDT’nin ileriye yönelik bazı kısa, orta ve uzun vadeli planlarını da yeri gelmişken bilgilerinize getirmek isterim. Çünkü söz konusu plan ve projeler süreç içerisinde KKTC’ye de büyük kazanımlar sağlama potansiyeline sahiptir…
– Türk Yeşil Finans Konseyi’nin (TYFK) kurulması,
– Türk Devletleri arasında kolaylaştırılmış ve daha güvenilir dijital ticaret için yasal çerçeve oluşturacak olan “Türk Devletleri Teşkilatı Üye Devletleri Hükümetleri arasında Dijital Ekonomi Ortaklık Anlaşması (DEPA)”nın imzalanması,
-TDT Sivil Koruma Mekanizmasının kurulması,
– Ortak Türk Tarihi Kitabı,
-Ortak Türk Alfabesi,
-Türk Yatırım Fonu’nun Türk dünyasının önemli bir finans kurumu olarak kurulması,
-TDT üyesi ülkelerin Kızılay dernekleri arasında Türk Kızılağı kurulması,
-Orta Koridor; Türkiye’den başlayarak demiryolu ve karayolu bağlantılarıyla sırasıyla Gürcistan, Azerbaycan ve Hazar Denizi’ne, buradan da Hazar geçişi kullanılarak Türkmenistan- Özbekistan-Kırgızistan veya Kazakistan güzergâhını takip ederek Çin Halk Cumhuriyeti’ne (ÇHC) ulaşan Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor (Orta Koridor),tarihi İpek Yolu’nun canlandırılması projesinin en önemli bileşenlerinden birini oluşturmaktadır.Bir yıl içinde Çin’den Avrupa’ya giden 10 milyon konteynırın %96’sı denizyoluyla, ancak %4’ü Kuzey Koridoru olarak adlandırılan Trans-Sibirya Demiryolu hattı üzerinden sevk edilmektedir. Orta Koridor rotası etkin kullanıldığı takdirde, halen yıllık 600 milyar ABD Doları tutarında olan Avrupa-Çin ticaret trafiğinden TDT ülkeleri de ekonomik fırsatlar elde edilebilecektir.
Yorumlar kapalı.