Gazetecinin en temel görev ve sorumluluklarından biri de halka yerel ve uluslararası gelişmelere yönelik durum tespiti yaparak geleceğe dair isabetli öngörülerde bulunmaktır…
Sayın Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde çok ciddi jeopolitik, jeostratejik ve jeoekonomik değişim/dönüşümler yaşanmaya başlamıştır. Acaba bu değişim ve dönüşümlerin ne kadar farkındayız?
KKTC’de yaşanan bu süreç aslında küresel sistemde yaşanmakta olan batı merkezli tek kutuplu dünya sisteminden doğu merkezli çok kutuplu dünya sistemine geçiş süreciyle de ilintilidir. Dolayısıyla dünyada, bölgemizde ve Kıbrıs konusunda yaşanmakta olan değişim ve dönüşüm süreçlerini bu kapsamda ele alarak değerlendirmek gerekir…
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs konusuna federal zeminde çözüm bulunamayacağının anlaşıldığı bir dönemde,‘egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde iki devletin iş birliğine dayalı yeni uzlaşı vizyonunu’ Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres öncülüğünde, gerçekleşen 5+1 formatındaki gayri resmî Kıbrıs konulu konferansta, uluslararası kamuoyunun bilgisine getirerek kayda geçirmiştir.
İki Devletli Çözüm vizyonu konusunda en başından buyana KKTC ile Türkiye arasında yüzde yüz uyum, düşünce ve eylem birliği bulunmaktadır.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, liderliğinde Kıbrıs konusunda yaşanan paradigma değişikliğinin ardından KKTC’nin temsiliyet ve uluslararası görünürlüğü artmaya başlamıştır.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, süreç içerisinde Türkiye, İngiltere, Avustralya, Almanya, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Gambiya, Belçika, Polonya ve ABD başta olmak üzere birçok dış ziyaret gerçekleştirmiştir.
İki Devletli Çözüm Vizyonunun gündeme gelmesinin ardından KKTC, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ve Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi’nde(TÜRKPA) gözlemci üye statüsü kazanmış. Azerbaycan ve Kırgızistan Cumhurbaşkanları, Bakü ile Bişkek’te KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ile görüşmüş. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Zirve’lerinde defalarca TDT üye ve gözlemci üye Devlet Başkanları ile gerek resmi ortamda gerekse yemek ve sosyal içerikli ortamlarda uzun uzadıya görüşmeler gerçekleştirmiştir…
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Antalya Diplomasi Formu, Türk Devletler Teşkilatı Devlet Başkanları Zirvesi, gibi uluslararası toplantılara katılarak, Kıbrıs Türk Halkının haklı davasını, yaşadığı haksızlıkları ve mağduriyetleri dile getirmiştir.
Son 4 yıl içerisinde KKTC’nin uluslararası alandaki statüsü yükselmeye başlamıştır. Bu kapsamda Türk Devletleri Teşkilatı başta olmak üzere KKTC’nin geleceğe yönelik refahının artırılmasına yönelik gelişmeler söz konusudur. Bu noktada KKTC olarak geleceğe yönelik yapmamız gerekenler vardır. Bu noktada kalkıp silkinip kendimize gelmemiz gerektiğini düşünüyorum…
Bu doğrultuda dinamik bir gelecek vizyonu geliştirilmeli, KKTC ile ilgili olumlu olan imajlar pekiştirilirken olumsuz algı/imajın ise iyileştirilmesi için proaktif bir çaba sarf edilmelidir.
Örneğin, mevcut değiştirilmesi/güncelleştirilmesi gereken yasalar ivedilikle tespit edilerek güncellenmeli, çağdaş standartlar benimsenerek uygulanmalıdır. Devlet dışı kurumlar, özel sektör girişimleri, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, ticaret odası, sanayi odası ve düşünce kuruluşları ile proaktif lobicilik yapmaya yönelik çalışmalar başlatılmalıdır. Vergi reformu hazırlanarak hayata geçirilmeli, işletmelerin etkin bir şekilde denetlenmesiyle ekonomiye ciddi katkı sağlaması hedeflenmelidir.
Yeni finansman kaynakları yaratılmasına yönelik çalışmalara önem verilmelidir. Dış dünyayla etkileşimi geliştirilmeye çalışılmalı, stratejik “kazan-kazan” ortaklıkları oluşturması çerçevesinde yeni müttefikler bulmaya çalışılmalıdır.
Yirminin üzerindeki üniversitede eğitim gören öğrenci sayısının iki katına çıkartılması hedefi konularak bu doğrultuda çalışmalıdır. Mevcut öğrenci sayısının iki katına çıkması ile hem devletimiz daha yüksek seviyede gelir sağlayacak hem de ekonomimiz daha canlı bir hale gelecektir.
Turizm ve tarım alanlarındaki gelirleri artırmaya yönelik yüksek gelir sağlayacak niş projelere ağırlık verilmelidir. Organik tarım teşvik edilmelidir. Turizm alanında yüksek gelirli turistlerin ülkemize çekilmesine yönelik hedefler konmalı, Cruise gemilerinin ülke limanlarına gelmesine yönelik girişim ve alt yapı hazırlıkları yapılmalıdır.
Liman, marina, antrepo, serbest ticaret bölgeleri, hızlı internet, teknoloji parkları, yeşil enerji vadiler inşa edilmeli. Yüksek teknoloji yazılım ve bilgisayar programcılığı konularına özel önem verilmeli. Bu çerçevede güvenilir bir yatırım ortamı ve alt yapı yaratılmalıdır.
Enerji arz güvenliği çerçevesinde Türkiye ile KKTC arasında çift yönlü kabloyla kurulacak elektrik iletim projesine destek verilmeli. Yeşil enerji, güneş enerjisi, rüzgâr türbini ve dalga enerjisi projelerine öncelik verilmeli.
KKTC’nin geleceğe yönelik refahının artırılmasına yönelik bir vizyonun belirlenmesi, uluslararası, bölgesel ve ulusal düzlemde stratejik bakış açısı kapsamında günümüzde bir ihtiyaçtan öte zorunluluktur. Önümüzdeki beş yıl için KKTC Vizyonu bu kapsamda geliştirmelidir.
KKTC tarafı olarak, 2011, 2012 ve 2019 yıllarında Ada etrafındaki doğal kaynaklarla ilgili çeşitli iş birliği önerileri BM aracılığı ile Rum tarafına iletilmişti. Bu konuda en son olarak da 1 Temmuz 2022 tarihinde Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler’e 4 sayfadan ve 4 maddeden oluşan iş birliği önerilerinde bulunmuştur.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İki tarafın da ihtiyaçlarını göz önünde bulundurularak müktesep haklarımız temelinde, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statümüz korunarak kazan-kazan ilkesiyle 4 iş birliği öneresin de bulunmuştur.
Söz konusu öneriler, iki tarafa da ait olan, Ada etrafındaki doğal kaynakların, araştırılması, çıkarılması, kullanılması ve pazarlanması da dahil, yönetilmesine ilişkin olarak, eşit sayıda ve eşitlik temelinde, BM gözetiminde, iki tarafın yetkili makamlarından temsilcilerin katılımıyla kurulacak bir komiteyle bu kaynaklara dair ortak karar alınması mekanizmasından oluşmaktadır.
İki devlet arasında her iki halkın faydasına olacak enerji, düzensiz göç, su, kültür, ekonomi, yeni kapıların açılması konularında iş birliği çalışmaları gündemde tutulmalı.
Sonuç olarak; Sayın Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ortaya çıkan jeopolitik, jeostratejik ve jeoekonomik değişim/dönüşümlerin yarattığı imkanlar günlük sığ tartışmalara kurban edilmeyerek bu ortamdan yararlanılmaya yönelik çalışmalara ağırlık verilmelidir.
Gökhan Güler
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı
Yorumlar kapalı.