2016’da yazdığım bir köşe yazımda özetle; ülkemizde KIB-TEK ve özel sektörün toplamda ortalama 380 Megawatt elektrik ürettiğini, üretimi yapılan elektrik ücretlerinin yüksek olduğunu, iş dünyası için sunulan hizmetlerin ve ücretlerin rantabl olmadığının tüm kesimler tarafından sık sık dile getirildiğini ifade etmiştim.
Yazımın devamında ise 2023’te, KKTC’nin enerji talebinin yaklaşık 500/550 mw olacağının öngörüldüğünü, o günkü şartlarda Türkiye’den çift kablo karşılıklı gidiş geliş olacak şekilde kablo ile elektrik getirmenin maliyetinin ortalama olarak 150 milyon Euro olduğunun konunun uzmanları tarafından dile getirildiğini yazmıştım.
Yazımın son kısmında ise KKTC olarak bu konuyu süratle Türkiye ile yakın işbirliği içerisinde ele alınmasının büyük önem arz ettiğini beklenmesi halinde ise ileride büyük sorunlarla karşı karşıya kalma riski bulunduğuna dikkat çekmeye çalışmıştım.
Yine 2016’da yazdığım bir başka yazımda ise Türkiye’den deniz altından borularla su geldi. Deniz altından enterkonnekte elektrik de gelmesiyle birlikte bu durum KKTC için ciddi bir potansiyele sahip olacak. Bu süreçte Türkiye ile KKTC arasında hidrokarbon boru hattı döşenmesi durumunda KKTC bölge ülkelerine su ve elektrik sağlayıp, aynı zamanda bölge ülkelerinin hidrokarbon kaynaklarının önce Türkiye’ye oradan da AB ülkelerine iletilebilmesi mümkün olacağını ifade etmiştim.
Bu kapsamda Türkiye ile KKTC arasında hidrokarbon boru hattı döşenmesi durumunda KKTC’de gaz tribünü santralleri aracılığıyla elektrik üretimi yapılabilmesi de gündeme gelebilecektir…
***
Günümüzde neredeyse bütün sektörlerinin hızla dijitalleştiği bir süreç yaşamaktayız. Öyle ki bütün veriler artık dijital ortamda kaydedilerek muhafaza ediliyor. Bu kapsamda yazılımların veri güvenliği oldukça büyük önem arz etmektedir.
Bilimsel ve teknoloji alanında meydana gelen hızlı gelişmeler çerçevesinde ortaya çıkan hızlı değişim ve dönüşüm süreçlerine hazırlıksız yakalanmamak için ivedilikle hareket edilmesi gerekmektedir.
Eğer, KKTC’nin teknoloji girişimleri ve yatırımcılar için tercih edilen bir destinasyon haline gelmesini istiyorsak bunun için enerji arz güvenliğinin tam anlamı ile sağlanmış olması ve bunun yanında internet sağlayıcılarının da fiber optik kablo döşemiş olmaları çerçevesinde internet arz güvenliğini sağlanmış olmasının da büyük önem arz ettiğine dikkat çekmek istiyorum…
***
Türkiye’den deniz altından kablo ile enterkonnekte elektrik sistemine bağlanmamızı ön gören proje öncelikle yenilenebilir enerji olan güneş enerjisi üretiminin önünü açacaktır.
Güneş enerjisinden elektrik üretilmesinin yaygınlaşması ve fosil yakıtlarının kullanımının azaltılması da iklim krizine neden olan karbondioksit ve diğer sera gazlarının azaltılmasına neden olacaktır.
Türkiye’den deniz altından kablo ile enterkonnekte elektrik sisteminin çift yönlü gidiş geliş biçiminde olması öngörülmektedir. Bu şekilde olduğunda, yenilenebilir enerji en üst seviyede üretilebilecektir. Gün içerisinde ihtiyaç fazlası olan bölüm, sistem tarafından satın alınacak, ihtiyaç olduğunda ise geri verilebilecektir. Böylece bir mahsuplaşma yöntemi uygulanacaktır. Bu sayede bir taraftan karbon emisyonu azalırken diğer bir taraftan da evlerde ve tüm sektörlerde kullanılan elektrik giderleri de azalacaktır.
Ülkemiz için son derece önemli, stratejik ve sürdürülebilir bir proje olan enterkonnekte sisteminin hayata geçirilmesi çabalarına karşı çıkılması doğru bir yaklaşım değildir.
***
Bakınız 24 Mart 1984 tarihli “ Türkiye Cumhuriyeti İleKuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Arasında Teknik Yardım ve İşbirliği Anlaşması” içerisinde Türkiye ile KKTC arasında enerji şebekeleri arasında enerji bağlantısını sağlayacak deniz altından kablo projesinin gerekli etütlerinin yapılmasını önerilmişti. Bu konuda karar verilmesi halinde Türkiye Akkuyu ile KKTC Teknecik Santralleri arasında enerji akışının sağlanmasının önem ve ivediliği belirtilmiştir…
***
Sonuç itibarıyla; 2023 itibarı ile KIB-TEK’in üretiminin yaklaşık olarak 250 MW, AKSA’nın üretiminin yaklaşık 180 MW, güneş enerjisinden elde edilen elektriğin yaklaşık 100 MW, TC Enerji Bakanlığı AŞ Mobil Santrallarının (son santralin devreye girmesiyle birlikte) 125MW olmak üzere ülkemizdeyaklaşık olarak 650 MW elektrik üretim kapasitesine erişildiği düşünülmektedir.
KKTC’de 2023 itibarı ile bu kapsamda bir yılda yaklaşık olarak 1 milyon 650 bin MWH ile 1 milyon 850 bin elektrik üretimi yapıldığı öngörülmektedir.
2023 yılında KKTC’nin enerji talebinin yaklaşık 2 milyon 500 MWh ile 3 milyon MWh olacağı öngörülmektedir. Bu konuda Türkiye’den deniz altından çift gidiş geliş olacak kablo döşenmesinin büyük önem arz ettiğini düşünüyorum. Bunun yanında yukarıda da belirttiğim üzere Türkiye ile KKTC arasında hidrokarbon boru hattı döşenmesi durumunda KKTC’de gaz tribünü santralleri aracılığıyla elektrik üretimi de gündeme gelebilir…
Yorumlar kapalı.