
Abluka; bir ülkenin kuşatılarak dış dünya ile olan her türlü bağlantısının zor kullanılarak kesilmesidir. Abluka aynı zamanda diplomasi, casusluk ve muharebe gibi pek çok aşamayı da içeren bir süreçtir…
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, geçtiğimiz hafta yapmış olduğu yazılı açıklamasında; “İki devletli çözüm vizyonumuzu engellemek için bir süreden beri tarihte eşi benzeri görülmemiş küresel bir abluka ile karşı karşıyayız. Bizim bu küresel ablukaya karşı mücadele azmimizi engellemek için de ülke içerisinde yapay gündemlerle bizi oyalamaya ve pasifize etmeye çalışıyorlar” dedi.
Gelin şimdi hep birlikte; iki devletli çözüm vizyonu ne şekilde gündeme geldi? İki devletli çözüm vizyonunu kimler destekliyor? İki devletli çözüm vizyonunun kimler karşısında? KKTC’ye ve iki devletli çözüm vizyonuna tarihte eşi benzeri görülmemiş küresel abluka uygulayanlar kimler? sorularının cevaplarını arayalım…
***
İki devletli çözüm vizyonu ne şekilde masaya geldi…
Kıbrıs müzakere tarihi bilindiği üzere, 3 Haziran 1968’den 7 Temmuz 2017 tarihine kadar olan yaklaşık 50 yıllık süre zarfında, BM iyi niyet misyonu çerçevesinde, Kıbrıs Türk ve Rum tarafları federal bir çözüm kurulabilmesine yönelik her ayrıntıyı müzakere ederek defalarca konuşmuş ve süreç Rum tarafının değişmeyen katı ve uzlaşmaz tavırları neticesinde Crans Montana’da sonlanarak federasyon defteri kapanmıştır.
Kıbrıs konusuna federal zeminde bir çözüm bulunamayacağı anlaşılarak ortadan kalktığı bir dönemde, 2020’de KKTC Cumhurbaşkanlığı’na aday olan Sayın Ersin Tatar, ‘EGEMEN EŞİTLİK VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜ’ temelinde ‘İKİ DEVLETİN İŞ BİRLİĞİNE DAYALI YENİ UZLAŞI VİZYONUNU’ ortaya koymuştur.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonu Kıbrıs müzakere tarihinde son derece önemli bir milat olmuş ve Kıbrıs konusunda kritik bir paradigma değişikliği yaşanmıştır…
***
İki devletli çözüm vizyonunu kimler destekliyor…
Kıbrıs Türk Halkı’nın yarıdan fazlası 2020 Cumhurbaşkanlığı seçiminde ‘EGEMEN EŞİTLİK VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜ’ temelinde ‘İKİ DEVLETİN İŞ BİRLİĞİNE DAYALI YENİ UZLAŞI VİZYONUNA’ destek vererek Sayın Ersin Tatar’ı KKTC’nin 5. Cumhurbaşkanı seçmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 77. 78. ve 79. Genel Kurul toplantılarında yaptığı tarihi konuşmalarda Kıbrıs konusunda federasyon konusunun tamamen bittiğini defaten vurgulamış, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmen tanınması yönünde uluslararası kamuoyuna çağırıda bulunarak, iki devletli çözüm vizyonunun yegâne çözüm yolu olduğunun defalarca altını çizmiştir.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın gündeme getirdiği iki devletli çözüm vizyonuna AK Parti Hükümeti tam destek vermektedir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, dışında TBMM Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş ve vizyonuna AK Parti Hükümeti’nden T.C. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile T.C. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler başta olmak üzere kabine üyeleri defalarca iki devletli çözüm vizyonunun yegâne çözüm yolu olduğunu açıklamışlar ve açıklamaya da devam etmektedirler.
Bakınız 9 Ocak 2025 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, KKTC’yi ziyaret etmiş ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile birlikte KKTC Cumhurbaşkanlığı’nda yaptığı ortak basın açıklamasında; Kıbrıs konusunda İki devletli çözüm dışında, adadaki Türk varlığının, devlet statüsünün ve bağımsızlığının tescil edilmesinden başka bir seçeneğin olmadığını açık ve net bir şekilde ifade etmiştir…
Türkiye Büyük Millet Meclisi de iktidar ve muhalefet partisi milletvekillerinin tam destekleriyle Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümünde 18 Temmuz 2024 tarihli 105. Birleşiminde1420 Karar Numarası ile Kıbrıs Tezkiresini onaylamıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kıbrıs Tezkiresinde; ‘Artık Ada’da tek ve kesin çözüm, Kıbrıs Türk Halkı’nın özden gelen haklarının teslim edilmesi, egemen eşitliğin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesidir. İki devletli çözüm siyaseti, Akdeniz bölgesinde istikrar ve kalıcı barışı sağlamanın da yegâne yoludur’ diye belirtilmiştir.
Kararda ayrıca “Uluslararası toplumu Ada’daki gerçekleri kabul ederek, Kıbrıs Türk Halkının maruz kaldığı insanlık dışı izolasyona bir an önce son vermeye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni hak ettiği şekilde tanımaya davet ediyoruz” denilmiştir.
***
KKTC’ye ve iki devletli çözüm vizyonuna tarihte eşi benzeri görülmemiş küresel abluka uygulayanlar kimler…
KKTC’ye ve iki devletli çözüm vizyonuna tarihte eşi benzeri görülmemiş küresel abluka uygulayanlar; Annan Planı’na %76 hayır oyu veren Güney Kıbrıs Rum Yönetimini ödüllendirilerek Avrupa Birliği üyesi yapanlardır! Uluslararası sitem kapsamında ise çok kutuplu dünya düzenini engellemek isteyen küreselleşmeden yana olanlardır!
Avrupa Birliği, Güney Kıbrıs Rum Yönetimini, Doğu Akdeniz ile Ortadoğu’daki çıkar ve menfaatlerini ileriye taşıyabilmek adına birliğe üye yapmıştır. Avrupa Birliği, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi gibi Kıbrıs Türk Halkının özden gelen tarihsel haklarını görmezlikten gelerek Kıbrıs Ada’sının tamamının Rumlara ait olduğunu ve bu yolla da AB’nin Kıbrıs Ada’sının tüm topraklarına, deniz sahaları ile hava sahasına da sahip olduğunu ileri sürmektedir! Dolayısıyla KKTC Devletinin varlığı ve iki devletli çözüm vizyonu AB ile Rum yönetiminin hedefindedir!
AB’nin günümüzde TDT üyelerinin peşine düşmesi de hem KKTC’nin uluslararası görünürlüğünü engelleyebilmek hem de Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı “Kuşak ve Yol Girişiminin” doğal bir parçasını kapsayan Orta Koridor projesini engellemektir. AB Orta Koridor projesi yerine Hazar ile Karadeniz üzerinden Avrupa’ya uzanan stratejik ‘yeşil koridor’ oluşturulmasını hedeflemektedir.
***
KKTC’ye ve iki devletli çözüm vizyonuna içte karşı çıkanlar…
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, geçtiğimiz hafta yapmış olduğu yazılı açıklamasında, “İki devletli çözüm vizyonumuzu engellemek için bir süreden beri tarihte eşi benzeri görülmemiş KÜRESEL BİR ABLUKA ile karşı karşıyayız… Maalesef ülkemizde bazı siyasetçilerimizin de bu tezgâhlanan kirli oyuna hizmet edecek nitelikte davrandıkları görülmektedir. Halkımızın, yapay gündemlerle kendisini bölerek ayrıştırmak isteyenlere karşı, her daim uyanık şekilde hareket edeceğine olan güvenim tamdır. Halkımızı, yapay gündemler karşısında iki devletli çözüm vizyonumuzun ilk günden bu yana elde ettiği kazanımları daha ileri taşınmasına yönelik yürütmekte olduğumuz ATAK DİPLOMASİ çalışmalarına güçlü şekilde destek çıkmaya devam etmelerini bekliyorum” demiştir.
İçte iki devletli çözüm vizyonuna karşı federasyon tezini savunanların Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a karşı savaş açtıkları görülmektedir. Peki, söz konusu siyasetçilerimiz iki devletli çözüm vizyonuna Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti Hükümeti’nin, TBMM’nin iktidar ve muhalefetinin tam destek verdiğini bilmiyorlar mı? Bal gibi de biliyorlar! Peki, söz konusu siyasetçilerimiz iki devletli çözüm vizyonuna karşı durup federasyon tezini savunarak yani Türkiye Cumhuriyeti ile açıktan değil de örtülü olarak çatışarak ne elde etmeyi planlıyorlar? Cesurca görüşlerini söyleyemeyen ve Türkiye Cumhuriyeti ile örtülü olarak çatışanlar acaba kime güveniyorlar? Ve ne elde etmeyi amaçlıyorlar?
Yorumlar kapalı.