Gökhan Güler

KKTC içerden parçalanmalı




KKTC içinden parçalanmalı… Bu söz Nikos Sampson’a ait. Nikos Sampson, Megali İdea’nın (1796) fikir babası olan Yunan Rigas Ferreros’un en sıkı takipçilerinin başında gelen biri olarak tanınıyordu…
Megali İdea’nın temel fikri, Bizans İmparatorluğu ile Pontus Rum Devleti’nin yeniden canlandırılması çerçevesinde Büyük Helen İmparatorluğu’nun kurulması fikridir.
Megali İdea Türkçe de “Büyük Fikir” manasına gelmektedir. Megali İdea’ya göre İstanbul alınarak başkent yapılacak. Bunun yanında Girit, Teselya, Epir, Makedonya, Trakya, Ege Adaları, Batı Anadolu, Marmara ve etrafındaki coğrafi bölge, Kıbrıs, Trabzon ve dolaylarına sahip olacak biçimde, büyük Yunanistan’ı kurabilmeyi içeren bir fikirdir.
Nikos Sampson, Yunanistan’da darbe yaparak 1967’de yönetime gelen Albaylar Cuntası’nın Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlaması(ENOSİS) için gönderdiği komutandı.
Başpiskopos Makarios ile Nikos Sampson arasında fikir ayrılıkları yaşanmaktaydı. Albaylar Cuntası, Makarios’tan kurtulmanın yollarını aramaya başlamıştı. Bu konuda ilk iş olarak 1971’de EOKA-B’nin kuruluşuna destek verdiler. General Grivas’ın hayatını kaybetmesinin ardından Nikos Sampson tarafından yönetilen EOKA-B, Makarios’u devirip Enosis’i ilan edebilmeye yönelik girişimlerde bulunmaya başladı.
Rum toplumu bu süreçte ikiye bölündü. Bir yanda, Başpiskopos Makarios yanlıları diğer yanda ise EOKA-B’nin kontrolü altındaki Makarios karşıtları.
Makarios, Rum Ordusuna komuta eden Yunan subayların EOKA-B ile yakın ilişki içerisinde olduğunu söylüyordu. Makarios, Yunan Albaylar Cuntasından Adadaki subaylarını çekmesini talep etti.
Makarios, bu süreçte Yunan Albaylar Cuntasına bir mektup göndererek kendisinin Kıbrıs’ta seçilmiş Cumhurbaşkanı olduğunu ve buna karşın Yunan hükümetinin atanmış bir memuru olmadığını ifade etmekte idi. Makarios’un söz konusu mektubundan iki hafta sonra 15 Temmuz darbesi gerçekleşti.
15 Temmuz 1974 tarihinde Yunan cuntasının desteğiyle EOKA lideri Nikos Sampson, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak amacıyla Makarios’a karşı bir darbe gerçekleştirdi.
En sonunda Nikos Sampson EOKA-B’yi ileri sürerek 15 Temmuz 1974 tarihinde Yunan Cuntasının Adaya yolladığı subayların komutasındaki Rum Milli Muhafız Ordusunun da desteğiyle yaptığı darbe sonrası Makarios devrilmiş. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti lağvedilmiş. Lağvedilen 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yerine de “Kıbrıs Helen Cumhuriyeti ilan edilmiştir.
Nikos Sampson, 20 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleşen Barış Harekâtı’nın hemen ardından 22 Temmuz 1974 günü alelacele Paris’e kaçmak zorunda kalmış ve Paris’te yıllarca Fransızların gözetimi altında yaşamıştır.
***
Aslında Ada’daki ilk Rum ayaklanması, Yunanistan’ın bağımsızlık süreci ile yakın etkileşim içerisinde gelişmiştir. Rumlar, Haziran 1821’de Kıbrıs Başpiskoposu Kipriaynos önderliğinde, Osmanlı’ya karşı ayaklanma girişiminde bulunmuştur.
1931’de İngiliz döneminde de Rumlar bu kez de Papaz Nikodimus’un başkanlığında ve Yunan Konsolosu Kiru’nun çeşitli kışkırtma ve destekleriyle Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması (Enosis) için ayaklanmışlardır. Dolayısıyla Rumlar, Yunanlılarla en başından beri etkileşim içerisinde Ada’nın Yunanistan’a bağlanması için pek çok girişimlerde bulunmuşlardır…
***
Konumuza dönecek olursak darbeci Nikos Sampson, 22 Temmuz 1974 günü alelacele kaçtığı Fransa’dan daha sonra Güney Kıbrıs’a geri dönmüş ve 10 Mayıs 2001 tarihinde Lefkoşa’da özel bir klinikte kanser tedavisi gördüğü esnada 66 yaşında hayatını kaybetmiştir.
Nikos Sampson hayatını kaybetmeden önce tarihe küçükte olsa ışık tutacak nitelikteki hatıratını bir kitapta toplamıştır. Söz konusu hatıratın bazı kısımları Rum ve Yunan toplumuna vasiyeti andırmaktadır…
Yazar Yaşar Aksoy, Nikos Sampson’un hatıratını Türkçeye çevirerek  “Kıbrıs Direnişi ve Çözüm” ismi ile 2015’de yayınlamıştır. Darbeci, Enosisçi, Eokacı Nikos Sampson’un anılarında bizi yakından ilgilendiren önemli kısımlar var.
Eokacı Nikos Sampson hatıratında Rum toplumuna vasiyet eder gibi bazı dikkat çekici öğütlerde bulunulmuştur.
Nikos Sampson;
-Türklerin birbirine düşman olması gerek. Onları sağcı ve solcu diye böleceksiniz.
-Kuzey Kıbrıs’ta herkes birbiriyle kavgalı olmalı.
-Kıbrıs’taki Türk komünistleri destekleyeceksiniz. Komünistler Denktaş’a karşı en tutarlı muhalefeti yapacaklardır.
-Hem Türkiye, hem Kuzey Kıbrıs içinden parçalanmalı.
-Biz neden ilk raundu kaybettik? Çünkü sağcı solcu diye parçalanmıştık ve birbirimizi yiyorduk. Türkler bu ayrışmamızdan faydalanıp adaya çıktı.
-Şimdi bunun tersi olmalı. Türkler birbirinin boğazına sarılmış iken, geçmişten ders alıp bütünleşen bizler, onları adadan süpürüp atmalıyız…
-Ermeniler bir yandan, PKK bir yandan Türkiye’yi hep vurmalı…” (Yaşar Aksoy, “Kıbrıs Direnişi ve Çözüm”, İzmir: Etki Yayınevi, Ocak 2015, s. 38.)
Sonuç itibarı ile günümüzde Nikos Sampson’un hatıratında yazdığı fikirleri sizce sahiplenenler var mı? Varsa sahiplenenler kimlerdir? Bu iki sorunun cevabının büyük önem arz ettiğini düşünüyorum…
***
Bu yazıyı yazdığımda henüz dijital film platformu Netflix’te yayımlanacağı duyurulan Türk askerini işgalci gibi göstermeye çalışan Kıbrıs Rum Kesimi yapımı “Famagusta” adlı dizi gündemde değildi. Söz konusu diziye ilişkin görüşlerimi bir sonraki köşe yazımda ele alacağım.

KKTC içerden parçalanmalı
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.