Gökhan Güler

İki devletli çözüm vizyonu öncesi ve sonrasında yaşananlar – 3





Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 5-6 Temmuz 2024 tarihleri arasında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in resmi daveti üzerine Azerbaycan’ın Şuşa kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları gayriresmi Zirvesi’ne katılmıştır.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk Halkının haklı davasını, uğradığı haksızlıkları, ambargoları, Türkiye ile tam bir mutabakat ve uyum içinde sürdürülmekte olan Kıbrıs Türk Halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesine dayalı İki Devletli Çözüm Modelini her platformda yorulmadan usanmadan kararlılıkla anlatarak haklarımızı savunmaya devam etmektedir. Bu kapsamda herkesin malumu olduğu üzere KKTC’nin uluslararası alandaki görünürlüğü yükselen bir ivme kazanmıştır…
AB (Bürokratı) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Şuşa Zirvesi’ne katılan Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ı, Macaristan’ın AB dönem başkanlığını 6 ay süreyle devralmasına rağmen hiçbir şekilde AB’yi temsil etmediğini, AB’nin Kıbrıs Türk yönetiminin ayrılıkçı varlığını meşrulaştırma girişimlerini reddettiğini ve sadece Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıdığı yönde bir açıklama yapmıştır.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban, ise AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in söz konusu yaklaşımını ‘bürokratik saçmalık’ olarak nitelendirerek Brüksel’in bürokratik yaklaşım yerine siyasi yaklaşımı tercih etmesi gerektiğinin altını çizmiştir. Siyasi işlerden sorumlu yardımcısı Balazs Orban aracılığıyla yaptığı başka bir açıklamada ise, Borrell’e “Belki de size akşam yemeğini nerede yiyeceğimizi sormalıyız Bay Borrell.  Türk Devletleri Teşkilatı’nda buluşmak bizim çıkarımıza, senden izin istemiyoruz. Çünkü bu tür durumlar bize özgüdür. Nerede yemek yiyeceğimize ya da kiminle buluşacağımıza(KKTC) karar vermek için senden izin istemiyoruz” demiştir.
Son olarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 20 Temmuz 2024 günü 2.Şuşa Global Media Forumu’nun açılış töreninde yaptığı konuşmasında, Kıbrıs Türk Halkının 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 50. yıl dönümünü kutlayarak Kıbrıs Türk Halkına yeni uğurlar, mutluluklar arzu ettiğini ifade etmiştir.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, konuşmasının devamında “KKTC Cumhurbaşkanı hürmetli Ersin Tatar’ı ben Azerbaycan’a davet etmiştim. Birkaç ay önce benim misafirim olmuştur. Ersin Tatar’ı özellikle Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayrı resmi Zirve toplantısına da özellikle davet ettim. Bildiğiniz gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti artık TDT’de gözlemci statüsüne sahiptir. Gözlemci statüsünde artık zirve toplantılarına katılmaktadır. Ancak ilk defa ilk kez kendi bayrağı altında zirvede yer aldı. Biz öz kardeşliğimizin gereğini yerine getirdik. Öyle düşünüyorum ki Ersin Tatar’ın Şuşa Zirvesi’ne katılımı, KKTC’nin bağımsızlığına/tanınmasına doğru atılan önemli bir adımdır. Biz her zaman Kıbrıslı kardeşlerimizin yanında olacağız. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 50. yıl dönümünü kutlama törenlerine Azerbaycan’dan büyük heyet gitmiştir. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 50. yıl dönümünü birlikte kutladılar. Hem Devlet memurları hem de milletvekilleri de bugün KKTC’dedirler” ifadelerinde bulunmuştur.
Son olarak iki devletli çözüm vizyonu sonrasında yaşanan en önemli gelişme ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı’nın 50. yıl dönümüne iki gün kala kabul edilen “Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50.Yıl Dönümü” ismiyle TBMM Başkanlık tezkeresi olmuştur.
Söz konusu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık tezkiresi ‘Egemen Eşit ve Eşit Uluslararası Statü’ temelinde yeni siyasete, büyük güç ve destek vermiştir. TBMM’de zaman içerisinde bugüne kadar Kıbrıs konusunda çeşitli kararlar alınmıştır. 20 Temmuz 1974 tarihli ilk tezkire elli yıl önce Kıbrıs Türk Halkının can güvenliğini sağlamak amacıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlük hakkını kullandığı, Barış Harekâtı tezkeresidir. İkinci önemli TBMM Başkanlık tezkiresi ise, 18 Temmuz 2024 tarihinde Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümüne iki gün ‘Egemen Eşit ve Eşit Uluslararası Statü’ temelinde yeni siyasete destek veren tezkiredir.
Sonuç olarak; Sayın Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin öncesi ve sonrasında Türkiye’nin de desteğini almak üzere Kıbrıs konusunda pek çok yenilik ve değişiklikler yaşanmasını sağladığı görülmektedir.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın müzakere masasına koyduğu ‘Egemen Eşit ve Eşit Uluslararası Statü’ temelindeki iki devletli yeni siyasete Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve TBMM’den tam destek söz konusudur. Kıbrıs konusunda Türkiye’de iktidar ve muhalefetin birlikte ortak mutabakatla eşit egemenlik ve eşit uluslararası statüye dayalı iki devletli çözüme tam destek verdikleri böylece iki devletli çözüm vizyonun Türkiye’de devlet politikası olduğu görülmüştür.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Maraş Açılımı, Mavi Vatan ve Hava Sahasındaki hak, hukuk ve menfaatlerimizin savunulmasına büyük önem vererek bu doğrultuda; Başbakan olduğu dönemde Maraş Açılım süreci ile Geçitkale Havaalanı’nın İHA ve SİHA’lara tahsis edilmesini sağlamıştır. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın seçilmesinin ardından federasyon temelindeki müzakere süreci ortadan kalkarak yerine iki devletli çözüm vizyonu masaya gelmesini sağlamış. KKTC’nin uluslararası alandaki görünürlüğünü artırılması çalışmalarına hız vermiş. Bu dönemde Türk Devletleri Teşkilatı(TDT) ve Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi’nde(TÜRKPA) gözlemci üye statüsü kazanılmış. Azerbaycan ve Kırgızistan Cumhurbaşkanları ile Azerbaycan ve Kırgızistan Cumhurbaşkanlarının yerleşkelerinde görüşmüş. İİT, EİT, ADF vb uluslararası toplantılara katılarak orada konuşma ve görüşmeler yapmıştır. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm vizyonu öncesi ve sonrasında yaşananlar bu yazı dizisinde kısaca ele alınmaya çalışılmıştır…

İki devletli çözüm vizyonu öncesi ve sonrasında yaşananlar – 3
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.