İsrail bir taraftan Gazze’ye yönelik saldırılarını devam ettirirken diğer bir yandan da İran ve Lübnan’la savaşın eşiğine gelmiş vaziyette. Anlayacağınız Orta Doğu’da ortalık her zamanki gibi toz duman. Böyle dönemlerde kimin dost kimin düşman olduğu ve yine kimin kiminle işbirliği yaptığı belli değil…
İsrail’in 7 Ekim’den buyana Gazze’ye yönelik saldırıları devam ederken Tel Aviv yönetiminin İran ve Lübnan’la gerginliği tırmandırmasının ardından, Kıbrıs’ta askeri üsleri olan İngiltere’nin yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, Almanya, Kanada ve İsveç başta olmak üzere bazı AB ülkelerinin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ndeki üs ve limanlarda askeri yığınak yapmaya başladıkları görüldü.
Kıbrıs adasını Ortadoğu’da meydana gelecek bölgesel bir savaş durumunda hedef haline getirecek söz konusu gelişmeler, Kıbrıs’ın iki kesiminde de büyük tedirginlik yaratmış vaziyette…
İngiltere’nin Güney Kıbrıs’ta bulunan iki egemen askeri üssü Ağratur ve Dikelya’da savaşa hazırlık durumunun en üst seviyeye çıkardığı günlerdir yazılıyor. İngiliz Kraliyet Donanması’na bağlı Mounts Bay ve Cardigan Bay adlı amfibi gemilerinin binden fazla komando ile Ağrotur üssünde hazır bekletildiği ileri sürülmektedir.
Amerikan donanmasına ait uçak ve amfibi harekât gemisi USS Wasp’ın da Güney Kıbrıs’taki Limasol limanında güvertesindeki helikopterlerle demirlediği medyaya yansıyan bir başka ciddi gelişme.
Geçtiğimiz günlerde yine medyaya yansıyan bir başka haberde ise Güney Kıbrıs’ta denizde kano ile gezintiye çıkan tatilcilerin devriye gezen yabancı denizaltılar ile burun buruna gelmiş olmaları da olayın ciddiyetini bizlere gösteren vahim bir gelişmedir.
***
Hristodulidis ateşle oynuyor!
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ndeki üs ve limanlara ani şekilde askeri yığınak yapılmaya başlanması neticesinde Güney Kıbrıs’taki muhalefet ve medya, Rum lider Nikos Hristodulidis’i ülkeyi savaşa sokmaya çalışmakla suçlamaya başladı. Öyle ki Rum medyası, Rum lideri Hristodolidis hükümetinin savaşa razı olduğu ve ülkeyi ateşe attığı yönde yorumlar yapmaktadır. Yine Güney Kıbrıs’ta ana muhalefet partisi AKEL başta olmak üzere birçok siyasi parti Ortadoğu’da meydana gelecek bir savaşta Kıbrıs’ın hedef haline gelebileceği yönde endişe taşıdıklarını belirtmek suretiyle Rum liderliğinin aldığı kararları ağır biçimde eleştiriyorlar.
Gelişmeleri yakından takip eden KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, geçtiğimiz günlerde Rum yönetiminin yabancı askeri güçlerin adaya gelişine tek yanlı karar vermesiyle Kıbrıs’ın olası bölgesel bir çatışmada hedef haline geleceği yönde önemli bir uyarı yaptı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, GKRY’nin Kıbrıs adasını hedef haline getirmeye yönelik sorumsuzca adımlar atmaya devam ettiğini, Rum lideri Hristodulides’in de kişisel siyasi itibarını öne alarak, bölgesel aktör olma yanılsamasıyla, hemen yanı başımızda yaklaşık bir yıldır İsrail’in soykırım girişiminin devam ettiği insanlık suçuna ortak olma gayreti içerisinde olmasını ibretlik olarak nitelendirerek, Rum liderliğinin sürdürdüğü kabul edilmez siyasetlerini bir kez daha esefle kınıyorum.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ayrıca konuyla ilgili olarak, Ortadoğu krizinde İsrail’in tırmandırdığı gerilimle bölgeyi topyekûn patlama noktasına getirdiğine dikkat çekerek işlenen insanlık suçlarına müttefiklik adına taraf olanların kendi aralarında sürdürdükleri bu yarıştan dolayı çoluk, çocuk, kadın demeden suçsuz ve savunmasız insanlar her gün dünyanın gözü önünde katledilmektedir.Geçmişte katliamlara ve soykırım girişimine maruz kalan bir Halkın Cumhurbaşkanı olarak çağrıda bulunmak istiyorum; bu zulüm karşısında insanlık birleşmelidir, şiddet yerine kalıcı ateşkes sağlanmasına yönelik çabalara destek verilmesi kan ve göz yaşının dinmesi adına insanlığa yapılabilecek en önemli katkılardan biri olacaktır,ifadelerinde bulunmuştur.
***
Rum yönetiminin Güney Kıbrıs’ta bulunan askeri üs ve limanlarını yabancı güçlere tahsis etmesi, kullandırması, bu doğrultuda silahlanmaya ciddi miktarda bütçe ayırması ve işbirliği yaptığı ülkelerle çok sık tatbikatlar yapmaları konularında geçmişte pek çok yazılara yaparak uyarılarda bulunmaya çalışmıştım. Bu sene başında kaleme aldığım bir yazımda ABD’nin Kıbrıs Rum Yönetimi’ne karşı uyguladığı silah satış kısıtlamasını 2020 yılında kısmen kaldırdığını, devamında 2021 yılında aynı kararı yinelediğini ve son olarak 16 Eylül 2022 tarihinde de aldığı yeni bir kararla GKRY’ne karşı uyguladığı silah ambargosunu tamamen kaldırdığını, akabinde ise GKRY ile ABD arasında 29 Aralık 2022 günü ikili savunma iş birliği programı imzaladıkları konusuna dikkat çekmiştim.
GKRY Savunma Bakanı Haralambos Petridis, 2023’de tarihi bir bütçe oluşturarak savunma için 200 milyon Euro ayırdıklarını ve bu bütçeyle Fransa ve ABD ile yapılan anlaşmalarla insansız hava araçları, hava savunma sistemleri ve saldırı helikopterleri almayı planladıklarını açıklamıştır.
24 Ocak 2024 tarihinde Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) ile ABD Silahlı Kuvvetleri arasında 2024 yılı için İkili Savunma İşbirliği Programı imzalandığı medyaya yansımıştır. Rum Milli Muhafız Ordusu tarafından yapılan açıklamaya göre program, Güney Kıbrıs ile ABD’nin özel operasyonlar, ilk yardım, denizcilik, arama-kurtarma konularında tatbikat ve eğitimler düzenlenmesi gibi bir dizi işbirliğini kapsaması yanında, RMMO’nun subay ve astsubaylarının ABD’nin uzmanlaşmış okullarına ve seminerlerine katılımını sağlayacağı belirtilmiştir.
ABD’nin Güney Kıbrıs Büyükelçiliği’nin konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamasında da, Askeri iş birliği programına ilişkin anlaşmanın imzalanması ABD ile GKRY arasındaki bağları güçlendirmektedir. Daha güçlü bir askeri eğitim programı, ikili tatbikatlar ve diğer faaliyetler yoluyla Rum Milli Muhafız Ordusu ile iş birliğimizi daha da geliştirmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz” ifadelerine yer verildiği görülmüştür.
Birleşik Krallık/İngiltere’nin 1960’dan bu yana Kıbrıs’ta Limasol şehri yakınlarında yer alan Ağratur Hava Üssü ile Larnaka yakınındaki Dikelya Deniz Üssü bulunmaktadır. İngiliz toprağı olarak nitelendirilen üslerde deniz ve hava limanı, silah depoları, bölgeyi çok amaçlı istihbarat faaliyetlerine yönelik olarak son derece üst seviyede teknolojik dinleme ve gözlemleme tesisleri olduğu belirtilmektedir. İngiltere’nin Ada’daki Ağratur ve Dikelya askeri üslerini zaman zaman ittifak güçlerinin bölgedeki ihtiyaçları doğrultusunda kullandıkları da herkesin malumudur…
Yorumlar kapalı.