Gökhan Güler

Hristodulidis’in askeri girişimleri Kıbrıs’ı hedef haline getirmiştir!






Rum liderliği uzun yıllardan bu yana Kıbrıs Adasının tamamını hedef haline getirmeye yönelik sorumsuzca adımlar atmaktadır.
Rum yönetiminin Güney Kıbrıs’ta bulunan askeri üs ve limanlarını yabancı güçlere tahsis etmesi, bu doğrultuda silahlanmaya ciddi miktarda bütçe ayırması ve işbirliği yaptığı ülkelerle birlikte çok sık olarak düşman olarak belirledikleri ülkelere karşı ortak tatbikatlar yapmaları konularında geçmişte pek çok yazılar yazarak uyarılarda bulunmaya çalışmıştım.
Gelmiş geçmiş tüm Rum liderliğinin ve özelikle de mevcut Rum Lider Nikos Hristodulidis’in göreve gelmesinin ardından ABD ve İsrail başta olmak üzere bazı ülkelerle yaptığı çeşitli askeri anlaşmalar, verilen askeri üsler, yapılan tatbikatlar, silahlanma faaliyetleri ve tek taraflı eylemleri, Kıbrıs Adası’nın tamamının ciddi bir tehdit altına girmesine neden olmuştur.
Güney Kıbrıs’ta yapılan askeri yığınaklar, üs hareketliliği, yabancı savaş güçlerinin adaya konuşlandırılması, bölgeyi patlamaya hazır bir barut fıçısına çevirmiştir.
Rum Lideri Nikos Hristodulidis, göreve gelmesinin ardından ABD ve İsrail başta olmak üzere askeri anlaşmalar imzaladığı ülkeler lehine taraf olurken söz konusu ülkelerin düşmanlarının da karşısında yer almıştır.
Rum lideri Hristodulidis’in ortaya koyduğu bu türden yaklaşımlar, Kıbrıs Adası’nın tamamının üzerinde güvenlik tehditleri meydana gelmesine ve istikrarsızlığa hizmet etmiştir.
Nitekim Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah, Haziran 2024’de konuyla ilgili olarak yapmış olduğu bir açıklamasında Güney Kıbrıs’ın havaalanlarının ve üslerinin kullanılacağı yönünde istihbarat ve duyumlar aldıklarını, bu kapsamda İsrail uçaklarına üslerini açması halinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni hedef alacakları uyarısında bulunmuştur.
Rum Lider Nikos Hristodulidis’in umursamaz biçimde attığı adımlar, Kıbrıs Adası’nın tamamını adeta bir ateş çemberinin ortasında hedef durumuna getirmiştir. Bu gelişmeler yalnızca Kıbrıs Türk Halkını değil, Kıbrıs Rumlarını da tedirgin etmektedir.
İran-İsrail geriliminin ortasında yer alan Kıbrıs Adası, Rum liderliğinin yabancı güçleri adada konumlandırarak silah yığınağı yapması nedeniyle olası bir durumda Kıbrıs’ın tamamı için güvenlik sorunu yaşamasına neden olmuştur.
Yeri gelmişken şunu ifade etmek isterim ki, her şeyden önce böyle bir düşünce yapısına sahip Rum liderliğiyle bizi federasyon saçmalığı ile aynı çatıda birleştirmeye çalışan siyasi akıl Kıbrıs Adasının güvenliği konusunda nasıl bir yol izleyebilecektir?
Rum Lideri Hristodulidis, adayı savaşın içine çekmek için düğmeye basmış gibi görünüyor! Rum halkı bile bu duruma karşı isyan etmiş durumda. Rum medyası, muhalefet partileri, hatta AKEL bile feryat ediyor: “Bu adam bizi savaşa sürüklüyor!”
Ama ne gariptir ki… Güney’de savaş tamtamları çalarken, Kuzey’de hâlâ daha bazı kesimler “federasyon” türküsü söylüyor!
***

GKRY’nin bazı askeri faaliyetleri…

GKRY ile İsrail arasındaki askeri savunma işbirliği anlaşması 24 Şubat 2016 tarihinde Rum ve İsrail Savunma Bakanları tarafından imzalanmış ve ardından gerek askeri eğitim faaliyetleri gerekse büyük çapta askeri tatbikatlar düzenlenmiştir.
Geçtiğimiz yıl İsrail’in, GKRY’den bir liman satın almaya yönelik girişimlerinin olduğu medyaya yansımıştır. Yediot Ahronot gazetesine göre, İsrail Limanları Şirketi Başkanı Yitzhak Uzi başkanlığında bir heyet, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne giderek incelemelerde bulunmuştur.
Rum Yönetimi, bir taraftan sözde Kıbrıs konusunun çözümüne yönelik girişimlerde bulunurken diğer bir taraftan da her yıl silahlanmaya milyonlarca Euro harcayıp, askeri anlaşmalar yapmaya devam etmektedir…
Rum Yönetimi, Yunanistan ile birlikte Ege ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin karşısında yer alabilecek bölgesel ve uluslararası aktörlerle kolektif şekilde hava, kara ve deniz alanlarında askeri tatbikatlar düzenlemektedirler.
Rum Milli Muhafız Ordusu ise nerdeyse her yıl onlarca askeri tatbikata katılmaktadır! Söz konusu tatbikatlara GKRY ve Yunanistan dışında; İsrail, ABD, Fransa, Mısır, İngiltere, BAE, İtalya vb. ülkelerin katıldıkları medyaya yansımıştır.
Söz konusu tatbikatlara, Noble Dina, Nemesis, Medusa, Onisilos Gedeon, İason (Yason) ve Nikoklis David, İniochos, Argonaftis, Lason, Eunomia ve Agapinor isimlerinin verildiği görülmüştür.
Doğu Akdeniz’de Yunanistan, GKRY, İsrail ve Mısır’ın Türkiye’nin karşısında oluşturdukları ittifak görüleceği üzere Fransa ve Amerika tarafından desteklenmektedir. Öyle ki söz konusu ülkelerin Türk Deniz Kuvvetlerini caydırmaya yönelik ortak tatbikatlar yapmaktadırlar
Rum Lider Hristodulidis, bir taraftan “barışçı” ve “uzlaşmacı” bir yapıya sahip olduğu yönde bir algı yaratmaya çalışırken diğer yandan da Güney Kıbrıs’ın silahlandırılmasına yönelik faaliyetlere (askeri anlaşmalar ve tatbikatlara) tam destek vermektedir.

 

Rum Lider Nikos Hristodulidis, Güney Kıbrıs’taki üs ve limanları İngiltere, ABD, Fransa, Almanya, Kanada ve İsveç başta olmak üzere bazı AB ülkeleri tarafından askeri yığınak yapmalarına müsaade etmesi nedeniyle Kıbrıs adasının hedef haline gelmesine neden olmuştur.
ABD uzun yıllar sonra Rumlara silah ambargosunu kaldırmış. 24 Ocak 2024 tarihinde ise Rum Milli Muhafız Ordusu ile ABD Silahlı Kuvvetleri arasında 2024 yılı için İkili Savunma İşbirliği Programı imzalandığı medyaya yansımıştır.
GKRY’nin, ABD ile imzaladığı savunma iş birliği anlaşması dışında, 1993 yılında Yunanistan ile imzaladığı “Ortak Savunma Doktrini” isimli savunma ve askeri iş birliği anlaşması, Ermenistan ile 2002’de imzalayıp 2010’da yenilediği Askeri ve Askeri Teknik İşbirliği anlaşması, 2007’de Fransa ile imzalayıp 2018’de güncellediği savunma iş birliği anlaşması bulunmaktadır.
Söz konusu anlaşmalar dışında Rusya’nın da Baf’taki Andreas Papandreu hava üssü ile Limasol Mari deniz üssünü insani operasyonlar yapabilmeye yönelik kullanabileceği bir anlaşması bulunduğu belirtilmektedir.
Fransa’nın da GKRY’de Andreas Papandreu Hava Üssü ile RMMO’ya ait Mari’de bulunan Evangelos Florakis Deniz Üssü bulunmaktadır.
Sonuç olarak başta da belirttiğim üzere; gelmiş geçmiş tüm Rum liderliğinin ve özelikle de mevcut Rum Lider Nikos Hristodulidis’in göreve gelmesinin ardından ABD ve İsrail başta olmak üzere bazı ülkelerle yaptığı çeşitli askeri anlaşmalar, verilen askeri üsler, yapılan tatbikatlar, silahlanma faaliyetleri ve tek taraflı eylemleri, Kıbrıs Adası’nın tamamının ciddi bir tehdit altına girmesine neden olmuştur.

Hristodulidis’in askeri girişimleri Kıbrıs’ı hedef haline getirmiştir!
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.