Gökhan Güler

Hakan Fidan’ın KKTC ziyaretinde verdiği mesajlar… “İki devletli çözüm dışında başka bir seçenek yok”






Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, KKTC programı son derece anlamlı, oldukça etkin ve her şeyden önce şu anda izlenmekte olan “egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü” temelinde iki devletin iş birliğine dayalı uzlaşı vizyonunu teyit eden bir ziyaret olmuştur.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlediler.
Türkiye Cumhuriyet Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, düzenlenen ortak basın toplantısında son derece önemli konulara değinerek, birbirinden önemli mesajlar vermiştir…
Türkiye Cumhuriyet Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ortak basın toplantısında;
-Kıbrıs Türkü’nün, son 50 yıldır maruz kaldığı izolasyonun sessiz bir insanlık suçuna dönüştüğünü, uluslararası toplumun, Kıbrıs’ın iki devletli statüsünü, hukuki bir zemine oturtması gerektiğini ve dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu insanlık suçunun sessiz ortakları olduğunu,
-Türkiye Cumhuriyeti olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin maruz kaldığı izolasyondan en az şekilde etkilenmesi için ellerinden gelen bütün gayreti gösterdiklerini, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm kurumlarıyla KKTC ile her türlü alanda iş birliğini arttırmaya devam edeceğini,
-Son 50 yılda adada bir gerçeklik ortaya çıktığını, bu gerçekliğin Kıbrıs’ta iki ayrı toplumun, iki ayrı kesimde, birbirinden ayrı, kendilerini yöneterek bugüne kadar gelmesini sağladığını, bu gerçekliğin artık bir hukuksallığa dönüşerek, Kıbrıs’ın yoluna iki devletli bir çözümle devam etmesi gerektiğini,
-Rum tarafının; var olan gerçekliği göz ardı ederek, 50 yıl önceki statükoyu, kendilerinin bile kabul etmediği bir çözüm yöntemiyle masaya getirip Kıbrıs sorununa çözüm üretmeye çalışmanın, beyhude bir zaman kaybı olduğunu,
-Uluslararası ortamda herkesin var olan gerçekliğin hukuksallığa büründürülmesi gerektiği konusunda hemfikir olduğunu belirterek, bunun Doğu Timor ve Güney Sudan’da olduğunu ve Kıbrıs’ta da mümkün olabileceğini,
-İki devletli çözüm dışında, adadaki Türk varlığının, devlet statüsünün ve bağımsızlığının tescil edilmesinden başka bir seçeneğin olmadığını,
-Kıbrıs’ta diğer çözüm yollarının samimiyetle denendiği, hayata geçirilmeye çalışıldığını bu süreç içerisinde de yeni bir gerçeklik oluştuğunu,
-Zorlama bir yöntemi hayata geçirmeye çalışmanın uluslararası sistem ve hukuk açısından iyi bir husus olmadığını, adada çözümün yalnızca iki devletli bir modelle mümkün olduğunu,
-Uluslararası toplumun Kıbrıs’taki mevcut gerçekliği göz önünde bulundurması ve bu doğrultuda bir çözüm arayışına girmesi gerektiğini,
-Kıbrıs’ın stratejik ve doğal güzellikleriyle benzersiz bir konumda olduğunu, adanın kalkınması için doğru çözümün, iki devletli bir yapı olduğunu,
-Kıbrıs’ın her iki kesiminin kendi egemenliklerine saygı göstererek geliştirecekleri iş birliği modelleriyle bölgeye büyük katkılar sağlanabileceğini,
-Kıbrıs’ta iki devletli çözümün, adanın enerjisinden, ekonomisinden ve turizminden en verimli şekilde faydalanmaya imkân tanıyacağını, bu durumun; güvenlik, barış ve kalkınma için de büyük fırsatlar yaratacağını,
-Uluslararası toplumun, Kıbrıs’taki mevcut durumu görmezden gelmesinin doğru olmadığını, geçmişteki çözüm arayışlarının pratikte başarısız olduğunu ve yalnızca Kıbrıs Türklerinin “azınlık” statüsünde kalmalarını dayatan çözümlerinin artık geçerli olmadığını,
-Uluslararası toplumun Kıbrıs’ın iki devletli statüsünü hukuki bir zemine oturtması gerektiğini, 1974’ten bu yana iki kesim arasında kan dökülmediğini, savaş olmadığını, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ekonomi, yatırım ve turizm alanlarında ilerlediğini, savaş ve terör tehdidi de olmadığını ve KKTC’nin de kendi yoluna barışla devam ettiğini,
-Kıbrıs Rum Kesimi’ndeki vatandaşlara ve siyasi liderliğe seslenerek, Kıbrıs adasını daha ileriye taşıyacak, modern ve barışçıl bir çözüm için cesur için adımlar atmalarını,
-Yunanistan’ın, Türkiye’nin, KKTC’nin ve GKRY’nin hep beraber bir araya gelerek, daha iyi bir geleceği bölgemizde inşa etmesinin mümkün olduğunu,
-Eğer Kıbrıs adasını daha ileriye, modern bir şekilde kalkınmış olarak ve güvenliği sonsuza kadar teminat altına alarak görmek istiyorsak, bu tür çözümleri hayata geçirmekte cesur olunması gerektiğini,
-Kıbrıs’ta barışı ve huzuru inşa etmek için her iki tarafın da bir araya gelmesinin önem arz ettiğini,
-İki devletli çözümden sonra, adanın otorite sahipleri ve siyasi liderlerinin, her iki taraftan da bir araya gelerek adayı çok daha ileriye taşıyacaklarını,
-Kıbrıs’taki mevcut durumun, bölgedeki halklara ve tüm taraflara büyük bir fırsat sunduğunu, geçmişte atılmayan adımların bugüne yansıdığını,
-Uluslararası diplomasi ve barışçıl yöntemlerle Kıbrıs meselesini daha yapıcı bir şekilde ilerletmeye devam edeceklerini belirterek, KKTC ile dayanışmanın ve iş birliğinin artarak devam edeceğinin altını çizmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, iki devletli çözüm konusuna ilişkin olarak kendisine sorulan soruya cevap olarak; “Biz teklif ettiğimiz bir konuda başka yerlerde olan sorunların aksine, uluslararası ilişkilerde, şimdi ismini vermek istemeyeceğim başka coğrafyalar da var, burada getirdiğimiz teklifle alanda var olan bir gerçekliği değiştirmeyi hedeflemiyoruz. Şu ana kadar çözüme kavuşan bütün barış anlaşmaları üç aşağı beş yukarı alandaki gerçeklikleri öyle veya böyle değiştirmişlerdir. Bizim teklifimiz, çalışmamız alandaki gerçekliğin tescil edilmesi hususu. Kıbrıs, iki devletli çözüme kavuştuğu zaman şu anki halinden farkı ne olacak? Sınırlar aynı. İnsanlar aynı yerde yaşıyor. Gündelik hayat, ertesi sabah yine aynı şekliyle devam edecek. Buna ilave, adada daha büyük bir kalkınmanın, daha büyük bir refahın yolunu da açmış olacağız. Ben bu konuda iyi anlattığımız takdirde, yapıcı ilişkiler geliştirdiğimiz takdirde, uluslararası toplumunda, Kıbrıs Rum kesiminin de, Yunanistan’ın da, gerek siyasetinin gerek halkının bu fikre alışacağına inanıyorum.” dedi.
Sonuç olarak:Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü” temelinde iki devletin iş birliğine dayalı uzlaşı vizyonuna çok güçlü bir vurguda bulunarak altını çizmiş ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın 2020’den buyana büyük bir kararlılıkla yürüttüğü iki devletli çözüm vizyonu dışında, adadaki Türk varlığının, devlet statüsünün ve bağımsızlığının tescil edilmesinden başka bir seçeneğin olmadığını net bir şekilde belirtmiştir. Dolayısıyla bu ziyaret KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a ve sürdürmekte iki devletli çözüm vizyonuna çok güçlü bir destek ve güç katmıştır…
 

Hakan Fidan’ın KKTC ziyaretinde verdiği mesajlar… “İki devletli çözüm dışında başka bir seçenek yok”
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.