
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cenevre’de gerçekleştirilen gayriresmi Kıbrıs konferansı sonrasında önce Cenevre’de, ardından da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne dönüşünde Ercan Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın düzenlemiş olduğu her iki basın toplantısında yapmış olduğu açıklamalarda öne çıkan kısımları müsaadenizle konunun önemine binaen aşağıda dikkatlerinize sunmak istiyorum;
– Kıbrıs Türk Halkının; haklı çıkarlar, menfaat ve haklarını koruyarak savunmak amacıyla Cenevre’ye gittik ve orada bu amaçları başarıyla yerine getirdik.
– Geçtiğimiz beş yıla yakın süre zarfında önemli başarılar elde edilmesini sağlayarak KKTC’nin ve Kıbrıs konusunun yeni bir yola girmesini sağladık.
-Cenevre’ye ancak egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün teyit edilmesiyle müzakerelere başlanabileceği anlayışıyla gittik. Bu milli siyaset anlayışı içerisinde, Türkiye ile tam bir uyum ve işbirliği içerisinde ilerlenmektedir.
-Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi María ÁngelaHolguín Cuéllar’in Kıbrıs’ta yaptığı çalışmalar sonunda, iki taraf arasında ortak zemin olmadığı net şekilde ortaya çıkmıştır. Bu durumda iki devlet arasında işbirliği ile yakınlaşma sağlanabilir. Cenevre’deki toplantı da bu doğrultuda düzenlenmiştir.
-Kıbrıs adasının sürdürülebilir geleceği için olumlu ve yapıcı bir tutumla, ileriye bakabilmemiz ve adamız için karşılıklı çıkara dayalı yeni bir sayfa açabilmemiz, çatışmalı ilişkileri geride bırakarak iyi komşular olarak bir arada yaşayabilmemiz ve iki taraf arasında bir işbirliği kültürü yaratmanın yollarını arayabilmemiz umuduyla, Kıbrıs konulu gayrı resmi toplantıya daha geniş bir formatta katıldım. Çocuklarımız ve gelecek nesiller için en iyisini istiyoruz…
-Cenevre’de düzenlenen gayriresmi toplantının gündemi Kıbrıs meselesine yönelik değil, işbirliği noktasında olmuştur.
-BM Genel Sekreteri, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, 2017’deki Crans Montana’dan sonra ilk kez olumlu bir adım atıldığını dile getirmiştir.
-Toplantıda 8 maddede işbirliği yapılması noktasında mutabık kalınmıştır. Sekiz maddeden oluşan işbirliği konuları içerisinde sınır kapıları, gençlik komitesi gibi konular yer almaktadır.
-Türkiye üzerinden enterkonnekte sisteme bağlantı kurulmasına yönelik önerimize Rum tarafı, konunun muhatabının Avrupa Birliği ve Türkiye olduğu gerekçesiyle itiraz etmiştir.
-Doğalgaz, ticaret, su, turizm gibi alanlarda daha önemli işbirliklerinin de ilerleyen süreçlerde gündeme gelebilecektir.
-Cenevre’deki toplantının, yararlı geçtiğini düşünmek istiyorum. Egemen eşitlik, eşit statüden geri adım atmayacağız. Federal çözüm modeli defteri kapanmıştır.
-Yeni bir yola girilmiştir. BM Genel Sekreteri açıklamalarında “yeni bir atmosferin doğduğunu” açıklamıştır.
-Yeni bir anlayışla iki tarafın işbirliği Kıbrıslı Türk ve Rumlara fayda getirecek adımlar atılacaktır.
-Federal temelli bir çözüme yönelik müzakereler başarısızlıkla sonuçlanmış ve istenilen noktaya gelinememiştir. İki taraf arasında yeni ve resmi bir müzakere süreci başlatacak ortak bir zemin bulunamadığı tespit edilmiştir.
-Federal temelli müzakereler konusunda duruşumuz nettir. Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü konusunda geri dönüş yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a bu konudaki desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum.
-Ancak Kıbrıs Türk halkının, egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün yeniden teyit edilmesinin ardından yeni ve resmi müzakereler başlatılabilir.
-Buraya olumlu ve yapıcı bir gündemle, büyük umutlarla, yeni bir yaklaşım ve politika ortaya koymaya kararlı olarak geldim. Bu gayrı resmi toplantıya katılmamın odak noktası da bu olmuştur. Önerilerim, çözümün önündeki başlıca engelin iki taraf arasındaki statü eşitsizliği olduğu gerçeğine rağmen, nihai bir müzakere çözümünün önünü açacak, çok ihtiyaç duyulan bir işbirliği kültürünün yaratılmasını amaçlamaktadır.
-Bankacılık ve Finansal İşlemler, Ticaret, Turizm, Açık Deniz Enerji Kaynakları, AB Şebekesine Elektrik Enterkonnekte Edilebilirliği, Düzensiz Göç, Yeşil Enerjiye Geçiş, Adli Konular, İklim değişikliği, Adanın Tatlı Su Kaynaklarının Yönetimi, İnsan Kaynaklı ve Doğal Afetlere İlişkin Ortak Eylem ve Mayın Temizleme gibi konularda ortak çalışmalar yapılabileceğini ve bu kapsamda Kıbrıs İş Birliği Konseyi kurulması yönünde öneri sundum. Ancak Rum lider Hristodulidis bu öneriyi reddetti.
-Bu önerimin, BM Genel Sekreteri’nin 15 Ekim 2024 tarihli yazılı açıklamasında dile getirdiği çağrı doğrultusunda, ortak yarar için ortak bir zemin oluşturarak farklılıklarımız arasında köprü kurulmasına yardımcı olacağına inanç duymaktayım.
-3D olarak adlandırılan direk uçuş, direk temas ve direk ticaretten de toplantıdaki konuşmamda bahsettim. Maria Holguin zamanında 3D’yi gündeme getirdim. 4 yıl önce egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün kabulüyle yeni ve resmi müzakerelere başlamak istedik. Yapıcı olmak ve egemen eşitliğimizi direk uçuş, direk ticaret ve direk temas konularında açılım gösterirlerse müzakerelere başlayabiliriz dedik. Statümüz yükselir diye kabul etmediler. Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortağıdır. Bizimde devletimiz var ve onlar kadar egemen olmalıyız. Dünya bizi kabul etmelidir!
-Ara Bölgeye Avrupa Birliği destekli ve yeni projelerle de güneş enerjisinden iki tarafın faydalanmasının gündeme geldi.
-Adanın enterkonnekte sisteme bağlanmasıyla akaryakıttan kurtulması fikrine Rum tarafı da ılımlı baktı. Ancak bu konuya Türkiye ilke Avrupa Birliğinin karar vereceğinin ifade etti.
-Cumhurbaşkanı Tatar toplantıda ayrıca iki tarafta mezarlıkların bakımı ve onarımı konusunun da ele alındığını bu konuda da adımlar atılacağını, bu konularda BM Genel Sekreteri’nin özel temsilci atayacağını ve bu konular hususunda çalışmalar yürütüleceğini dile getirdi. Akabinde Temmuz sonunda da buna benzer (5+1 formatında) bir toplantı tekrar düzenlenmesinin gündemde olduğu belirtildi.
-Temmuz sonuna kadar kapılar konusunda bir sonuca varılması gerekiyor. Bu konuda çalışmalar devam etmektedir.
-Ortak bir zemin yoktur. Kıbrıs müzakere sürecine Crans Montana’dan devam edilmesi diye bir durum söz konusu değil. Bu konuda duruşumuz son derece nettir.
-Egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm modeliyle ilerleyecek ve bundan vazgeçmeyeceğiz.
-Kıbrıs’taki yaşam kalitesinin artması için Kıbrıs İşbirliği Konseyini önerdik. Bu önerimiz Rum kabul görmedi. Türkiye’nin desteğiyle ticaret, enerji, su konularında işbirliği yapmaya hazırız ve başka açılımlar gerçekleşebilir…
Yorumlar kapalı.