Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu çalışmalarına katılmak üzere gittiği ABD’nin New York şehrinde birbirinden önemli mesajlar verdi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan New York’da iken, eş zamanlı olarak Rusya’nın başkenti Moskova’ya giden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından kabul edildi. Ardından da Rusya Federasyon Konseyi’nde yaptığı konuşması ile dünyaya birbirinden önemli mesajlar verdi…
Sanırım tarihte eş zamanlı olarak ilk kez Türkiye Cumhurbaşkanı ABD’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çalışmalarına katılıp Batıdan dünyaya mesajlar verirken, TBMM Başkanı da Moskova’da önce Rusya Devlet Başkanı tarafından kabul edilmiş ardından da Rusya Federasyon Konseyi’nde yaptığı konuşmasıyla Doğudan dünyaya mesajlar vermiştir. Söz konusu her iki mesajın değindiği konular kapsamında küresel temel meseleler ile Türk dış politikasındaki bazı ana sorunlara karşı ortaya konulan yaklaşımları ortaya koyması bağlamında son derece önemli referans metinleri olarak da nitelendirilebilir…
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un dünya kamuoyuna vermiş oldukları mesajlarında benzerlik arz eden küresel öneme haiz bazı konulara kısaca değinmekte fayda görüyorum…
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Gazze’de sadece çocuklar değil, aynı zamanda Birleşmiş Milletler sistemi ölüyor, hakikat ölüyor. Batı’nın savunduğunu iddia ettiği değerler ölüyor. İnsanlığın daha adil bir dünyada yaşama umutları, tek tek ölüyor…
Gazze’de 353 gündür devam eden katliamlarda, 7 Ekim 2023’ten beri aralıksız süren İsrail saldırılarında 41 bini aşkın Filistinli hayatını kaybetmiştir…
Ey insan hakları örgütleri, Gazze’dekiler, Batı Şeria’dakiler insan değil mi? Filistin’deki çocukların okuma, yaşama, sokakta oynama hakkı yok mu? Ey uluslararası basın kuruluşları, İsrail’in canlı yayında katlettiği, ofislerini bastığı gazeteciler, sizin meslektaşınız değil mi? Ey Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Gazze soykırımının önüne geçmek, bu zulme, bu barbarlığa ‘dur’ demek için daha neyi bekliyorsunuz? Filistin halkıyla birlikte kendi vatandaşlarının canını tehlikeye atan, siyasi ikbali için tüm bölgeyi savaşa sürükleyen katliam şebekesini durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz? Ey İsrail’e kayıtsız şartsız destek verenler, bu katliamı seyretmenin, bu vahşete ortak olmanın utancını daha ne kadar taşıyacaksınız?”
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş; Gazze’deki olaylar herkesi yürekten sarsmıştır. Bu konuda bütün insanlık büyük bir sınavla karşı karşıyadır. Bu süre içerisinde Batı dünyasının, İsrail’in saldırganlığına sonuna kadar destek verdiğini ve uluslararası standartların hemen hepsinin ayaklar altına aldığı bu soykırım karşısında sessiz, hatta teşvikkar davrandığını biliyoruz. Bu, insanlık adına işlenmiş büyük bir suçtur. Gazze’de masum insanların kanının akmasına karşı çıkmak ve İsrail’in saldırgan hükümetini, yaklaşımlarını durdurmak mecburiyetindeyiz.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Birleşmiş Milletlerin kuruluşuyla birlikte küresel istikrara, huzura ve adalete dair beklentiler yeniden yeşermiş, barış umutları yeniden filizlenmişti. Ancak üzülerek görüyoruz ki son yıllarda Birleşmiş Milletler kuruluş misyonunu ifa etmekte yetersiz kalıyor. Giderek işlevsiz, hantal ve atıl bir yapıya dönüşüyor. Dünya Beşten Büyüktür şiarının temsil ettiği değerlere, bugünlerde daha çok daha fazla ihtiyaç duyuyoruz.
ASEAN başta olmak üzere Hint Okyanusu’na Kıyıdaş Ülkeler Birliği ve Pasifik Adaları Forumu gibi bölgesel kuruluşlarla angajmanımızı derinleştiriyoruz. Yükselen ekonomileri bir araya getiren BRICS ile ilişkilerimizi geliştirme irademizi canlı tutuyoruz. Orta Asya ülkeleriyle köklü bir tarihi paylaşıyor, iş birliğimizi ikili ve çok taraflı zeminde daha da güçlendiriyoruz.”
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş; Yaşadığımız dönem, hiç şüphesiz tarihi bir gelişmeye şahitlik etmektedir. 1945-1990 arasında devam eden soğuk savaş dönemi sona ermiş, Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla iki kutuplu dünya sistemi geride kalmış, ABD’nin Afganistan’dan hızlı bir şekilde çekilmesiyle birlikte yeni bir dönem de başlamıştır. Bu dönemin en önemli özelliği çok kutupluluktur. Türkiye olarak çok kutuplu yenidünyanın kuruluşunda bölgesel ve küresel yeni güç denklemlerinin kurulmakta olduğuna, bu güç denklemlerinde barış ve istikrar eksenli yeni yaklaşımların gerçekleştirilmesi gerektiğine inanan bir ülkeyiz.
BRICS toplantısının çok kutuplu dünya düzeninde, kurulmakta olan yeni düzende önemli bir adım olduğunu görüyoruz ve Türkiye olarak BRICS’in yeni bir barış perspektifine sahip olmak bakımından çok değerli bir enstrüman olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede Türkiye’nin BRICS’e üyeliği, Türkiye’nin mevcut üyeliklerine bir alternatif, onların karşısında bir teşebbüs değil, tam tersine Türkiye’nin dış politikadaki gücünü artıracak yeni bir argüman, yeni bir enstrüman olarak telakki edilmektedir.
Bugünkü küresel sistem, hiçbir kurum ve kuruluşuyla dünyayı taşıyamamaktadır. Biz istesek de bu sistem böyle devam etmez. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, dünyadaki bütün uluslararası kurum ve kuruluşların yeniden dizayn edilmesi, bu çok taraflı dünya sisteminin gereklerine uygun bir şekilde yeniden fonksiyonlarla donatılması dünya barışı için kaçınılmaz bir vazifedir.
Dünyanın yeni bir küresel finansal sisteme ihtiyacı olduğu aşikârdır. Bütün bu siyasi, sosyal ve ekonomik konularda, iki dost, stratejik müttefik, komşu, tarihsel olarak benzerlikleri olan, hele hele toplum yapıları itibarıyla ciddi benzerlikleri olan, örneğin geleneksel değerlere ve aile değerlerine fevkalade önem atfeden iki ülkenin parlamentoları olarak bütün bu siyasi programlarda beraber çalışma becerisini kazanmalı, Türkiye-Rusya arasındaki ilişkileri geliştirerek, iki ülkenin ekseninde bu coğrafyada barış, birlik beraberlik ve kalkınmanın temin edilmesi için hep beraber gayret etmeliyiz.
***
Sonuç olarak; Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Batıdan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ise Doğudan olmak üzere dünya kamuoyuna eş zamanlı olarak küresel seviyede vermiş oldukları mesajlarında;
-Gazze’de yaşanan insanlık dramına,
-5 daimi üye yapısı ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin güvenirlik ve işlevselliği kaybettiğine,
-küresel sistemin değişim/dönüşüm yaşadığına,
-mevcut sistemin çok kutuplu dünya düzenine evirildiğine ve
-Türkiye’nin BRICS üyelik sürecine, değinmişleridir.
Gökhan Güler
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı
Yorumlar kapalı.