
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ‘Sağduyu Mutabakatı’ etkinliği öncesinde, 2 Haziran Pazartesi günü etkinlik girişinde basına yapmış olduğu açıklamalarda ve etkinlikte gerçekleştirmiş olduğu konuşmasında çok önemli mesajlar vermiştir. Müsaadenizle bugün de bu mesajlara devam etmek istiyorum…
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar;
-Ulusal Birlik Partisi’ne, Demokrat Parti’ye ve Yeniden Doğuş Partisi’ne, ortaya koydukları açık ve kararlı destek için içtenlikle teşekkür ederim. Bu duruş; yalnızca şahsıma yönelik bir güven değil, esasen halkımızın iradesine, devletimize ve Kıbrıs Türk Halkı’nın onurlu geleceğine sahip çıkma kararlılığının güçlü bir ifadesidir.
-Ulusal Birlik Partisi’ne, Demokrat Parti’ye ve Yeniden Doğuş Partisi’ne, ortaya koydukları açık ve kararlı destek için içtenlikle teşekkür ederim.
-Beş yıla yakın bir süredir bu makama, halkımız adına taşıdığımız sorumluluğun bilinciyle hizmet ediyorum.
-İlk günden itibaren, Kıbrıs Türk Halkı’nın özden gelen haklarını temel alan bir vizyon ortaya koydum ve bu çizgiyi taviz vermeden temsil ettim.
-Bizim için temel haklar tartışmaya açık değildir. Bu temel haklar: Kıbrıs Türk Halkı egemen eşit bir halktır. Eşit uluslararası statüye sahiptir. Bu halkın iradesi, kendi geleceğini belirleme hakkına sahiptir. Bu hakların teyidi, bir varoluş meselesidir.
-Bu duruş kolay bir yol değildir. Ama Kıbrıs Türk Halkı, yalnızca kolay zamanların değil, en zor dönemlerin üstesinden destansı direnişiyle gelmiş onurlu ve dirençli bir halktır. Sabrettik, iyi niyet gösterdik, yapıcı olduk. Ama artık bu kez ikna edilmesi gereken taraf biziz. Çünkü biz neyi kabul etmeyeceğimizi çok net şekilde ortaya koyduk. Federasyon adı altında Rum tarafına entegre edilmek, bizim için egemenliğimizin devri anlamına gelir. Kıbrıs Türk Halkı, kendi geleceğini Rum’un iradesine teslim etmez.
-Bizim ortaya koyduğumuz vizyon açık ve nettir: İki devletli çözüm, yalnızca bir öneri değil; halkımızın güçlü iradesiyle onayladığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin tam destek verdiği ve bizim kararlılıkla sahip çıktığımız onurlu bir yoldur. Bu vizyon; egemen eşitlik, eşit uluslararası statü ve temel insan haklarımızın tesisi temelleri üzerine inşa edilmiştir.
-Bu halk, devletsiz yaşayamaz. Güvenliğini pazarlık konusu yapmaz. Kendi geleceğini, başkalarının takvimine göre değil, kendi iradesiyle ve kendi kararlarıyla şekillendirmek ister.
-Bugün burada verilen destek, bu stratejik çizginin ve ortak hedefin arkasında duran halkımızın sağduyulu sesidir. Bu mesele, sadece destek verenlerin değil; düşünenin, tereddüt edenin, bekleyenin de ortak meselesidir. Çünkü bu yol, yalnızca bir müzakere pozisyonu değil; ortak bir geleceğin, halkımızın onurlu duruşunun yoludur. Ben bu çizgiyi yalnızca temsil etmiyorum; bu çizgide yürüyen halkımın yüksek sesiyim. Bugün gösterilen dayanışmayı, halkın iradesine duyulan saygı ve güvenin güçlü bir ifadesi olarak görüyorum. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu yolda durmayacağız. İlkelerimizden sapmadan, yorulmadan, kararlılıkla ve özveriyle yürümeye devam edeceğiz.
-Bu destek, benim için bir onur olduğu kadar, büyük bir sorumluluktur. Bu birliktelik, farklı duruşların ortak bir geleceğe inanmasıdır. Çünkü mesele bir kişinin değil, memleketin meselesidir.
-Sağduyu Mutabakatı, halkımızın istikrarla, onurla ve kararlılıkla yol alma iradesidir. Ben de bu sağduyunun temsilcisi ve emanetçisi olarak sizlerin aranızda bulunmaktayım.
-Bizim yolumuz; Kıbrıs Türk Halkının varoluş mücadelesi içinde doğmuş, kökleri şanlı Türk Mukavemet Teşkilatı’na dayanan, Kıbrıs Türkü’nün haysiyet ve özgürlük direnişinin, milli kimliğinin ve milli davamızın yoludur.
-Bizim yolumuz; devletimizi ve halkımızı yüceltmek için durmaksızın çalışan, girişimcisi, esnafı, çiftçisi, memuru, öğretmeni, akademisyeni, doktoru, eczacısı, avukatı ve işçisiyle bütün insanlarımızın umut dolu yoludur.
-Bana bu yolda güvenen ve destek veren tüm parti liderlerimize, yol arkadaşlarımıza ve halkımıza şükranlarımı sunuyorum. Şu bilinsin ki KKTC’nin onurlu geleceği için “Birlikte tamız, birdir davamız”. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Bu yolda durmayacağız. İlkelerimizden sapmadan, yorulmadan, kararlılıkla ve özveriyle yürümeye devam edeceğiz.
-Beş yıla yakın bir süredir bu makama, halkımız adına taşıdığımız sorumluluğun bilinciyle hizmet ediyorum. İlk günden itibaren, Kıbrıs Türk Halkı’nın özden gelen haklarını temel alan bir vizyon ortaya koydum ve bu çizgiyi taviz vermeden temsil ettim.
-Bizim için temel haklar tartışmaya açık değildir: Kıbrıs Türk Halkı egemen eşit bir halktır. Eşit uluslararası statüye sahiptir. Bu halkın iradesi, kendi geleceğini belirleme hakkına sahiptir.
-Bu hakların teyidi, bir varoluş meselesidir. Bu dik duruşu sağlamak kolay değildir. Ama Kıbrıs Türk Halkı, yalnızca kolay zamanların değil, en zor dönemlerin üstesinden destansı direnişiyle gelmiş onurlu ve dirençli bir halktır.
Sonuç olarak; Ulusal Birlik Partisi, Demokrat Parti ve Yeniden Doğuş Partisi, 2 Haziran Pazartesi günü Lefkoşa Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda büyük bir katılımla gerçekleştirdikleri ‘Sağduyu Mutabakatı’ etkinliği ile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı Ekim 2025’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kıbrıs Türk Halkının ortak Cumhurbaşkanı adayı olarak belirlediklerini kamuoyuna ilan ettiler…
Ulusal Birlik Partisi, Demokrat Parti ve Yeniden Doğuş Partisi’nin almış olduğu bu tarihi karar sadece Kıbrıs Türk Halkı’nın özden gelen haklarına sahip çıkarak, halkımızın sağduyulu sesi olan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a yönelik bir güven ve destek değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk Halkının iradesine, devletimize sahip çıkma kararlılığının da güçlü bir ifadesi olmuştur. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk Halkı’nın özden gelen haklarına sahip çıkan ortak dayanışma gösteren herkesin adayıdır…
Yorumlar kapalı.