Gökhan Güler

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Cenevre’ye ilişkin görüşleri 1






Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, seçildiği günden itibaren gerek iç siyasete yön veren hamleleri, gerekse uluslararası kamuoyunda Kıbrıs konusuna dair ortaya koyduğu isabetli görüşleri, diyalogdan yana stratejik önerileri, geleceğe yönelik öngörüleri ve akılcı vizyoner girişimleri ile YURTİÇİNDEKİ VE YURTDIŞINDAKİ SÜREÇLERE YÖN VERMEKTEDİR. (Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın iç ve dıştaki süreçlere vizyoner kişiliğiyle yön verdiğini yıllardır yazdığımı da yeri gelmişken belirtmek isterim…)

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cenevre’de başlayacak toplantının gerçekleşmesi için yoğun çabaları olmuştur ve Cenevre’de başlayacak toplantıya ilişkin görüşlerini BM Genel Sekreteri’nin eski kişisel temsilci Holguin’le 1 Temmuz 2024 tarihinde Londra’da yaptığı son görüşmede ifade etmiştir.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, orada ortak zeminin olmadığının tespitinin önemine dikkat çekerek, artık tükenmiş, iki tarafın rızasını yansıtmayan federasyon temelinde çözüm aramanın beyhude olduğunu belirterek bu çerçevede daha fazla zaman geçirilmemesi gerektiği noktasının altını çizmiştir. Kıbrıs adasının geleceğini ciddi şekilde konuşma vakti geldiğine dikkat çekmek suretiyle anavatanların katılımıyla 4+1 formatında toplantı düzenlenmesini önermiştir.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu düşüncesini geçtiğimiz Eylül ayında BM Genel Sekreteri Guteres ile ikili görüşmesinde tekrarlayarak bunun bir gereklilik olduğunu vurgulamıştır. BM Genel Sekreteri Guteres de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bu fikrini olumlu bularak, böylesine bir toplantıya ev sahipliği yapabileceğini belirtmiştir.

***

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cenevre’deki Birleşmiş Milletler Ofisi’nde, 17-18 Mart 2025 tarihlerinde, 4+1+1 formatında, BM öncülüğünde düzenlenecek gayri resmi Kıbrıs konferansı öncesinde siyasi partilerle yaptığı bilgilendirme toplantıları sonrasında basın toplantısı düzenleyerek bir dizi önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Cenevre’deki Birleşmiş Milletler Ofisi’nde düzenlenecek gayri resmi Kıbrıs konferansı öncesinde siyasi partilerle yaptığı bilgilendirme toplantıları sonrasında düzenlediği basın toplantısında önem arz eden açıklamalarını özetle aşağıda bilginize sunmak istiyorum.

Cumhurbaşkanı Tatar;

-Cenevre toplantısına Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteğiyle gidiyoruz,

– Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Türk Halkının, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü siyasetine desteği tamdır ve yüzde yüz uyum içerisinde devam etmektedir,

– Federal siyasetin terk edilmesinin ardından ortaya konan yeni siyasette, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün teyit edilmesi ile müzakere sürecinin başlayabileceğini ortaya koyduk,

-İki devletin işbirliği konusunda tavrımı net, enerji ve su konusu başta olmak üzere sınır kapıları ile ilgili işbirliğine hazırız,

-Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteği ortadadır. Sayın Erdoğan BM’de yaptığı konuşmalarda, Kıbrıs Türk Halkına yönelik uygulanan haksız izolasyonların kaldırılması gerektiğini işaret etmesi, tanınma çağrısı yapması ve egemen eşitlik ile eşit uluslararası statü siyasetini dile getirmesi büyük önem arz etmektedir,

-Türk Devletleri Teşkilatı üyeliği büyük önem taşımaktadır,

-Tüm bunlar Kıbrıs Türk Halkının pozisyonunu netleştirmiştir,

-İki taraf arasında “Kazan kazan” formülü ile görüşmeler yapılabilir,

-Ortak zemin olmayışı BM temsilcilerinin raporlarında teyit edilmiştir, BM Genel Sekreteri de bunu teyit etmiştir, bu nedenle yeni biri atansa da bu neyi değiştirecektir?,

-Artık taraflar Kıbrıs’ın geleceğine yönelik bir toplantı yapmalıdır, Crans Montana’nın devamını kabul edilmesi mümkün değildir,

-60 yıldır çözüm bulunamayan sorunları yeniden tartışmak yerine Kıbrıs Türk Halkına haklarının verilmesi gerekmektedir. Direk uçuş, direk ticaret, direk temasların verilmesi gerekmektedir.

– Kıbrıs Türk Halkına yönelik baskılar, tutuklamalar, boyun eğmeye zorlayacak hareketler beyhudedir, “Beyhudeye geri dönüş yoktur artık gelecek konuşulmalıdır”,

-Egemen eşitlik, eşit uluslararası statü duruşunu Cenevre’de ortaya koyacağız. Toplantıda, adada iki devletin işbirliğiyle bir gelecek aranacak,

-Her zaman diyalogdan yana olduk. Yapıcı tutumumuzu sürdürdük. Sağlık, kültür, ekonomi, deprem ve her konuda işbirliği önerdik, diyalogu sürdürdük, şimdi de aynı şekilde Cenevre’de bunu öne süreceğiz,

-AB çatısı altında iki devletli çözüm bulunabilir. Kıbrıs’ta artık iki devlet kökleşmiştir. Bu yüzden artık bizi kimsenin yeni maceralara sürükleme hakkı yoktur,

-Dünyadaki çatışmalar barış, huzur ve güvenliğin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Türkiye’nin desteği, KKTC’nin statüsünün artmasında bütün yapıyı değiştirmektedir,

– Kıbrıs Türk Halkının hak ve çıkarlarını koruma her zaman önceliğimizdir,

-TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile görüşerek tam desteklerini aldık. Tam bir uyum ve istişare içerisindeyiz. Eğer bir süreç başlayacaksa bu iki tarafın önceden eşitliğinin teyit edilmesi ile olabilir,

– Kıbrıs Türk Halkının müzakere süreçlerinde ortaya konan planlara Annan planı dâhil olmak üzere “evet” oyu vermiş olmasına rağmen aldığı netice sıfır olmuştur,

– Rumlar, Kıbrıs Türk Halkını ezmek için politika sürdürmektedir. TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Eşit oturup eşit kalkmak lazım, yoksa neticeye gitmek mümkün değildir” sözü büyük önem taşımaktadır,

-Kıbrıs Türk Halkının özden gelen haklarına sahip çıkmaya devam edeceğiz, Cenevre’deki toplantı için yoğun çalışma yapılmıştır,

-Kıbrıs Adasının geleceğini ciddi bir şekilde tüm tarafların katılımıyla tartışmak amacıyla bu toplantıyı istedik. Bu süreçte İngiltere’den de tarafsız davranmasını istiyoruz.

-Yeni ve resmî müzakere süreci için eşitliğin sağlanması önemli. Federasyon artık ortak zemin değil. Bunlar önemli diplomatik kazanımlardır.

-Cenevre toplantısı önemli bir başarımızdır. Egemen eşitlik, eşit uluslararası statü taleplerimiz 4 yılda daha net şekilde anlaşılmıştır.

-Kapılar konusunda iş birliğine açık olduğumuzu en başından bu yana sürekli ifade ettik, sürekli yeni kapı açılması gerektiğini ifade ettik. Rum tarafı daha fazla geçiş istemiyor, o yüzden de yeni kapılara sıcak bakmamaktadır.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Cenevre’ye ilişkin görüşleri 1
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.