Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan tarafından organize edilen ve 155 ülkeden 21 Devlet ve Hükümet Başkanı ile 64’ü Bakan olmak üzere 6 binin üzerinde konuğun iştirakiyle düzenlenen 4. Antalya Diplomasi Forumu’na katılarak burada üç gün boyunca basına yansıyan ya da yansımayan onlarca görüşme yapıp, yine onlarca TV kanalında röportajlar verdi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ilk gün Antalya Diplomasi Forumu2025 (ADF2025) kapsamında Yusuf Erim’in moderatörlüğünde yapılan ADF Talks’a katılarak geçtiğimiz ay Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri himayesinde Cenevre’de düzenlenen gayri resmî Kıbrıs toplantısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ADF Talks’ta yaptığı konuşmada kısaca;
-Adada iş birliği kültürünü yaratmak üzere yeni adımlar atabilmek için Rum lider ile görüşmelerde bulunduğunu, Kıbrıs Adası’nın geleceği için karşılıklı yarar sağlayacak konularda diyaloga ve iş birliğine her zaman açık olduğunu,
-Cenevre’deki toplantıda, 4 yeni sınır kapısının açılması, mayın temizleme çalışmaları, gençlik komitesinin kurulması, maden alanlarını da içeren çevre ve iklim değişikliği konuları, ara bölgede güneş enerjisi ve mezarlıkların restorasyonu gibi konulardaki girişimlerde ise uzlaşma sağlandığını belirterek, BM Genel Sekreteri’nin özel temsilcisinin atanmasına da onay verdiğini,
-Adil ve kalıcı bir çözümün Kıbrıs Türk Halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tanınması temelinde mümkün olduğunu,
-Kıbrıs Türk Halkının, kendi kurduğu devleti KKTC’de barış içinde yaşamak, gelişmek ve dünyayla bağ kurmak istediğini,
-Kıbrıs Türk Halkının temel haklardan mahrum bırakıldığını, doğrudan uçuş, ticaret ve temaslar gibi en basit insani haklara dahi erişemediğini,
-Federasyon temelindeki çözüm önerilerinin yıllardır sonuç vermediğini ve artık tükenmiş bir model olduğunu,
-Avrupa Birliği çatısı altında iki ayrı egemen eşit devlet temelinde çözümün tek gerçekçi yol olduğunu,
-Gerçekçi ve sürdürülebilir çözümün ancak, Ada’daki iki ayrı halkın, iki ayrı devlet temelinde iyi komşuluk ilişkileri içinde iş birliği ile mümkün olduğunu,
-Kıbrıs Türk Halkının izole edilmesinin siyasi değil, insan haklarına dair bir mesele olduğunu, izolasyonun derhal sona ermesi için uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiğini,
-Halkımızın kendi bayrağı altında spor müsabakalarına katılabilmesi, doğrudan uçuşların yapılabilmesinin en temel hakkı olduğunu,
-Kıbrıs Rum tarafının, adanın yönetimi ve kaynaklarını Kıbrıs Türk Halkı ile eşit bir şekilde paylaşma konusunda hiçbir arzusunun olmadığının defaten görüldüğünü,
-Kıbrıs Türk Halkının kendi hatası olmaksızın izolasyonlara maruz bırakılmaya devam ettiğini,
-Antalya Diplomasi Forumu’nun günümüzden geleceğe bir köprü oluşturması, farklı uluslar ve halklar arasında sürdürülebilir bir ortam yaratılmasına yönelik çabaların güçlenmesine yardımcı olmasının büyük öneme haiz olduğunu,
-42 yıl önce ilan edildiğinden bugüne Kıbrıs Türk halkının vatanı olan KKTC’nin uluslararası toplumda hak ettiği yere ulaşabilmesi için mücadele etmeye devam edildiğini,
-Uluslararası toplumun dünyanın diğer bölgelerinde iki devletli çözümlere destek verirken Kıbrıs Adası’nda gerçekte iki demokrasi ve iki devlet olduğunun neden göremediğini, bu gerçekleri görmezden gelmenin çözüm bulunmasına yardımcı olmayacağını ifade etmiştir.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ADF Talks’ta yaptığı konuşmanın son kısmında ise; Uluslararası topluma çağrıda bulunarak, Kıbrıs Türk Halkının sesini duyun! Bu adaletsizliği ve insanlık dışı izolasyonu sona erdirin! Haklarımızı geri verin!” ifadelerinde bulunmuştur…
Sonuç olarak; Cumhurbaşkanı Tatar, IV. Antalya Diplomasi Forumu marjında ADF Talks’ta yaptığı konuşmanda Kıbrıs Türk Halkının haklı davasını ve yaşanan son gelişmeleri ifade etmiştir…
Yorumlar kapalı.