Erkut Uluçam

Patlıcan yetiştiriciliği






Anavatanı Hindistan ve Çin olan patlıcan bitkisinin öncelikle tüm Asya ülkelerine, ardından Anadolu üzerinden Avrupa’ya yayıldığı biliniyor. 17. yüzyıl itibarıyla ülkemizde patlıcan yetiştiriciliği başlıyor.
Solanaceae familyasının, Solanum cinsinden olan patlıcan, ılık iklimlerde yıllık, tropik iklimlerde ise çok yıllık bir kültür bitkisi olarak yetişiyor. Tropik bölgelerde patlıcanlar daha çok ağacı andıran gelişkin yapıda karşımıza çıkıyor. Patlıcanın bilimsel adı Solanummelongena L. olarak literatürde geçiyor.
Patlıcan yetiştiriciliği, ülkemizde çoğunlukla açıkta yapılıyor. Açıkta yetiştiricilik, yazlık sebze üretimi için seçiliyor. Örtü altı yetiştirme ise kış ve bahar aylarındaki üretimde tercih ediliyor. Ülkemizde en çok yetiştirilen patlıcan çeşitleri şöyle sıralanıyor:
-Kemer patlıcanı: İnce ve uzun bir çeşit olarak tanınıyor.
-Halkapınar patlıcanı: Orta boylu tür, koyu mor ve ucu sap kısmından daha dolgun oluyor.
-Bostan patlıcan: İri ve geniş bir tür olan bostan, koyu mor renkle ayırt ediliyor.
-Kirmastı: 15 cm civarında boya sahip olan türün sap kısmı ince, ucu geniş görülüyor. Mor renkte kabuğu olan patlıcan çeşididir.
Patlıcan yetiştiriciliği için uygun iklim ve toprak özellikleri nelerdir?

Sıcak iklim meyvesi olan patlıcan, -1 derece soğuğa kadar dayanabiliyor. Vejetasyon süresi 6 ayı bulan ekin için optimum sıcaklık 25-30 derece ölçülüyor. Gece ise 15-20 derece sıcaklık yeterli oluyor. Gece ısı 15 derecenin altına düştüğünde meyve bağlamada sorun oluşabiliyor. Gelişim soğukta yavaşlıyor ve meyve rengi açılabiliyor. 40 derecenin üstünde ise kök gelişimi ve besin alımı konusunda sorunlar yaşanıyor. 8 derecenin altında büyüme ve çiçek üretim süreci duruyor. Patlıcan yetiştiriciliğinde yeterli verim için en uygun sıcaklığın 22 derece olduğunu biliyor. Havadaki nemin ise %55-60 olması, toprak neminin %60-70 dolaylarında seyretmesi yeterli görülüyor.
Patlıcanın killi toprakta yetiştirilemeyeceğini bilmelisiniz. Ağır ve rutubetli topraklar ise kök çürüklüğü sorunu meydana getiriyor. Drenajı iyi olmayan, sıcaklığı düşük olan topraklarda erkenci verim oldukça azalıyor. Patlıcan, tuza orta derecede hassas bitkiler arasında sayılıyor. Topraktaki EC’nin2.5mS derecenin altında olması gerekiyor. Patlıcan yetiştiriciliği, derin, geçirgen, organik madde yönünden zengin, besin açısından sorun yaşamayan topraklarda rahatlıkla yapılabiliyor. Tınlı, tınlı-kumlu ve pH derecede 6-6.7 aralığında olan topraklar tercih ediliyor.

Patlıcan fidesi yetiştiriciliği nasıl yapılır?

Patlıcan tohumları, esas yerlerine dikilene dek fide ayrı bir alanda yetiştiriliyor.  Ekimde bir metrekare alana 5-6 gram tohum yeterlidir. Sıraya ekim ile atılan tohumlar, fidelerin bol saçak kök meydana getireceği göz önüne alınarak bu yolla yetiştiriliyor. Sıcak yastıklarda 10’ar cm ara bırakılıyor. Açılan çizgilere tohum ekimi gerçekleştiriliyor. Tohum üzerine 0,5 cm kadar harç örtülüyor ve tahta tokmakla hafifçe bastırılıyor. Sonrasında yastıklar süzgeçli kovalarla ıslatılarak çimlenme sağlanıyor. Fideler, sıcak yastıkların yanı sıra viollerde de yetiştirilebiliyor.
Dikim yapılacak toprak önce gübreleniyor. Sonbaharda derin sürüm, toprak hazırlığı için gerekli görülüyor. İlkbaharda yüzlek bir sürüm yeterli geliyor.
Dikim zamanı ilkbahar donlarının bitme zamanına göre hesaplanıyor. Viollerde veya sıcak yastıklarda hazırlanan fideler, esas yerine topraklı olarak transfer ediliyor. Dikim öncesi hastalıklara karşı koruyucu ilaçlama yapılıyor. Fideler 5-6 gerçek yaprak olunca yerlerine şaşırtılıyor. Düze dikim veya karık sırtının iki kenarına dikim tercih edebilirsiniz. Çift sıra usulü patlıcan yetiştiriciliğinde geniş sıra arası 90-110 cm oluyor. Buna ek olarak dar sıra arası 50-60 cm, sıra üzeri 50-60 cm yeterli görülüyor. Bir dönüm alana 2000-3000 fide dikiliyor.
Patlıcan verimi nasıl artırılır?

Patlıcan yetiştiriciliğinde verimi artırmak için gübreleme önemli görülüyor. Önerilen miktarda gübre ve su verilerek ekimlerin gelişimi destekleniyor. Ayrıca, toprak analizi yapılarak eksik elementlerin tamamlanması gerekiyor. Bakır, çinko ve manganez uygulaması verim üzerinde olumlu etki yapabiliyor. Meyvelerin renk parlaklığı olan dönemde toplanması, hasat edilmesi öneriliyor. Hasat, meyve sapı meyvede kalacak şekilde yapılıyor. Bu sırada bıçak veya makas kullanabilirsiniz. Sık aralıkla yapılan hasat, kaliteli verimi destekliyor.
Ayrıca yabancı ot mücadelesinin yapılması, herhangi bir hastalık ibaresi görüldüğünde mücadeleye zaman kaybetmeden başlanması tavsiye ediliyor. Son olarak, doğru zamanda hasat da verim için önemli görülüyor. Patlıcanda en sık görülen hastalıklar arasında külleme hastalığı, beyaz çürüklük, kurşuni küf, erken yaprak yanıklığı, çökerten sayılıyor. Buna ek olarak bakteriyel solgunluğa, kök boğazı çürüklüğüne, kök mantarlaşmasına, antraknoza ve çürüklüklere rastlanabiliyor. Patlıcanda görülen zararlılar ise nematod, bozkurt, yaprak galeri sineği, sarı çay akarı, yaprak biti, pamuk yaprak kurdu, kırmızı örümcek, beyaz sinek, danaburnu, thrips ve pis kokulu böcek olarak sıralanıyor.

Patlıcan yetiştiriciliğinde gübreleme

Patlıcan yetiştiriciliğinde hem ahır gübresi hem de ticari gübre çeşitleri kullanılıyor. Dönüme 5-8 ton yanmış çiftlik gübresi atılıyor ve sonra derin sürüm yapılarak arazi dikime hazırlanıyor. Patlıcan yetiştiriciliği için 1 dönüme ortalama 20 kg N, 10 kg P2O5, 25 kg K2O saf olarak veriliyor. Taban gübrelemesinde, fosforlu gübrenin tamamı tatbik ediliyor. Azotlu potaslı gübreler ise 3 veya 4’e bölünerek uygulanıyor. Bir kısmı taban gübrelemesinde, bir kısmı ilk çiçeklenmeden önce, son bölümü ise meyve bağlamadan sonra verilerek süreç tamamlanıyor.

Patlıcan yetiştiriciliği
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.