Engin Yıldırım

Sürdürebilecek miyiz?






Sürdürülebilirlik, çevresel sorumluluk ve toplumsal katkı anlamına gelen bu başlık katılımcıların yüzde 68’i tarafından çokça vurgulandı. Şirketler, çevre dostu ve sürdürülebilir iş modellerine yöneliyor, yenilenebilir enerji kullanımını artırıyor ve karbon ayak izlerini azaltmaya yönelik adımlar atıyor. Sürdürülebilirlik ayrıca sosyal sorumluluk projeleri ve yeşil ekonomi anlayışıyla destekleniyor. Bu başlık, şirketlerin yalnızca kâr elde etme değil, aynı zamanda toplum ve çevreye olan sorumluluklarını yerine getirme çabalarını da içeriyor.

Son yılların en çok konuşulan kavramlarından birisi olan “sürdürülebilirlik”, iş yapış stilleri başta olmak üzere tüm sektörlerde büyük dönüşümlerin tetikleyicisi durumuna gelmiş durumda. Her ne kadar “sürdürülebilirlik” son yıllarda ortaya çıkan bir kavrammış gibi gözükse de kavramın geçmişine baktığımızda 1980’li yılları görüyoruz. Sürdürülebilirlik giderek ekonomik başarının merkezi anahtarı haline geldi. Bundan dolayı “Sürdürülebilirlik” kavramının analiz etmek şirketler açısından önemli bir iş oldu.

Sürdürülebilirlik temelde 3 başlıkta incelenebilir:

 

  1. Ekolojik sürdürülebilirlik

 

Ekolojik sürdürülebilirlik, kaynak tüketimini en aza indirerek enerji verimliliği sağlamak ve bunu yaparken yenilebilir enerji ve hammadde kullanmaktır. Burada başlıca amaç doğa ve çevrenin korunmasıdır.

 

  1. Ekonomik sürdürülebilirlik

 

Ekonomik sürdürülebilirlik ise ekonomik gelişme ve başarı için kalıcı olarak kabul temelleri ifade eder.

 

  1. Toplumsal sürdürülebilirlik

 

Toplumsal sürdürülebilirliğin odak noktasıysa çalışanlarla ve çıkar gruplarıyla ilişkilerde sürdürülebilir ve yaşanabilir bir toplum olmaktır.

Günümüzde şirketler, sürdürülebilirlik gereksinimlerine dayalı yeni ürünler, yeni hizmetler veya iş modelleri geliştirerek sürdürülebilirlik fırsatlarıyla giderek daha fazla uğraşıyor.

Kurumsal sürdürülebilirlik için kurumsal strateji uzun vadeli olmalıdır ve bu strateji sosyal, ekolojik ve ekonomik gereksinimleri entegre etmelidir. Bu stratejiler modeller veya yönergeler şeklinde temel değerlere, uzun vadeli şirket hedeflerine ve kurumsal sürdürülebilirlik vizyonuna yansıtılır. Sürdürülebilir bir kurumsal strateji için bazı sorular önemli başlangıç noktalarıdır. Bunlar;

-Kurumsal faaliyetlerin sosyal ve ekolojik etkileri nelerdir?

-Hangi sosyal ve ekolojik koşullar şirketler üzerinde bir etkiye sahiptir? Bu soruların cevapları, sürdürülebilirliğin kurumsal stratejiye entegrasyonunun kurumsal başarı ve rekabet gücü için ne anlama gelebileceğini göstermektedir.

Şirketlerin bir hayali olmalı. Bu hayal insanları kendi etrafında toplayacak ve motivasyon katacak şekilde inanılır olmalı. Şirketlerin üst pozisyonlarında görev alan yöneticiler, liderler bu işe kafa yormalı. Özellikle piyasaya yeni girmiş yükselişteki şirketler başlangıçtaki çıkışlarının hep devam edeceğini zannetmemelidir. Öncelikle Yönetime ‘cüzdanıyla değil, kalbiyle bağlı liyakat sahibi, ekip ruhu ile hareket eden’ yönetici ve personeller getirilmeli ve sabırla desteklenmelidir.  Bu da şirket başarısının artarak devam etmesi için şarttır!

Sürdürülebilirlik Yönetimi Kurumsal Başarıyı Nasıl Etkiler?

Çevre koruma, kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve adil çalışma koşulları gibi konular firmalar için açık bir rekabet avantajıdır. Sürdürülebilir yönetimin başlıca avantajları şunlardır:

-Daha yüksek satışlar yoluyla ciro artışı

-İşletmede verimlilik artışı

-Kurumsal itibar

-Pazarlamadaki başarıyı olumlu etkiler

-Daha fazla yenilik potansiyeli

-Yatırımcılar arasında daha fazla popülerlik

Motive olmuş çalışanlar ve daha düşük iş değiştirme isteği. Çalışanlar emekli olana kadar o şirketten ayrılmak istemezler…

Sürdürülebilirlik şirketler için önemlidir, ancak bu sadece tek bir departmanın meselesi değildir. Konu, bir firmanın temel süreçlerinin bir parçası ve şirket politikası olmalıdır! Sürdürülebilirlik şirkette doğru bir şekilde anlaşılır ve yönetim sistemlerine entegre edilirse, şirketlerde riskleri fırsata çevirebilir.

Unutulmamalıdır ki; “Bugün Yarına Dünle Beslenerek Yol Alır!” Ve Büyük atılımlar için geçmişin birikimlerinden yararlanmak gerekir.

 

Sürdürebilecek miyiz?
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.