New York’taki akşam yemeğinden sonra, adalı komşu basınımızın neler yazdıklarından merakla, haber ve analizleri arasında bir tura çıktım.
Özellikle satır aralarında yer alan kimi söylenenler, kanımca, asıl söylenmek istenip de açıkça söylenemeyeni bütünün içerisinde konserve ederek, gizli bir koruma altına aldırılan söylemlerdir.
Buna; “sana söylerim kadınım sen anla gelinim de” diyebiliriz bence, kelimeler arasında saklambaç oynamak da…
Örneğin, aşağıdaki haberler gibi…
* * *
ANTI: “Görüşme bir saat otuz dakika sürdü ve esaslı konulara girilmeden yol haritasının sonraki aşamalarının çoğunlukla prosedürel yönleri tartışıldı.
İki lider, alışılageldiği üzere el sıkışmadı ve BM’de birlikte bulundukları ilk dakikalarda ve Antonio Guterres ile fotoğraf çekimi sırasında soğuk ve garip bir atmosfer hâkim oldu.
Hristodulidis, üçlü görüşmenin sona ermesinin ardından yaptığı açıklamada Ersin Tatar’dan yeni bir şey duymadığını söyledi.
İki liderin Kıbrıs’taki baş başa görüşmesine kimin ev sahipliği yapacağı ve bu görüşmeyi kimin hazırlayacağı sorusuna Hristodulidis bunun henüz bilinmediğini vurguladı.”
* * *
Özetle:
Geleneksel bir tokalaşma olmadan başlayan ve bir buçuk saat süren toplantı sonrasında Sn.Hristodulidis demiş ki: “Ersin Tatar’dan yeni bir şey duymadım.”
Şimdi, Sn. Tatar’a da sormak gerek:
– “Sn. Cumhurbaşkanı, siz, Sn. Hristodulidis’ten yeni bir şey duydunuz mu?”
* * *
POLITISNEWS: “Gazeteci ve Politis Genel Yayın Yönetmeni Dionisis Dionisiu, New York’ta gerçekleşen gayrı resmi akşam yemeğinin sonuçlarını analiz etti.
Politis Radyosuna konuşan Dionisiu, diğer hususların yanı sıra, daha geniş bir çerçevede, iki tarafın istediği gibi olmasa da bir süreç başladığı için gelişmenin olumlu olduğunu söyledi.
Dionisiu, “Çok temkinli başlıyoruz ama başlıyoruz. En azından sözlü olarak, Lefkoşa’da bir görüşme yapılacağı ve bunun beşli mi yoksa dörtlü mü olacağı belirtilmeyen bu genişletilmiş toplantıyla devam edeceği söylendi.”
* * *
Özetle:
Görüşmelerle ilgili olarak, Kıbrıs Rum kanadından “olumlu” kelimesini duymaya, doğrusu, yıllar yılıdır çok da alışkın değiliz…
Sn. Dionisiu’nun”bir süreç başladığı için gelişmenin olumlu olduğunu” söylemesi yanında “çok temkinli başlıyoruz ama başlıyoruz” demesi, bence, dikkat çeken bir gelişmedir.
* * *
ALFANEWS: Rum Hükümet Sözcü Yardımcısı Yannis Antoniu Alfa Televizyonuna yaptığı açıklamada, Kıbrıs Rum tarafının New York’taki akşam yemeğinin sonucundan memnun olduğunu ancak müzakerelerin yeniden başlaması konusunda iyimserliğe ulaşmak için, önümüzde uzun bir yol olduğunun da farkında olduğunu söyledi, şöyle dedi:
– “Bunca zamandır stratejik hedefimiz, Kıbrıs sorununu müzakere rayına oturtmak olmuştur. Bunu görebilmemiz için koşullar mevcuttur ve küçük ya da büyük her türlü hareket bizim girişimlerimizin sonucudur. Karşı tarafta iyi niyet yok. Bu anlamda mutluyuz, ancak müzakerelerin yeniden başlaması konusunda iyimser olmak için işleri bir sonraki aşamaya taşıyacak ivmeden hâlâ yoksunuz.”
* * *
Özetle:
Belli ki Rum Hükümet Sözcü Yardımcısı Sn. Antoniu’nun kafası, biraz karışık.
Çünkü: Üç kısa cümle içerisinde hem akşam yemeğinin sonucundan ‘memnun olduğunu’ söylüyor hem nalıncı keseri gibi ‘her türlü hareket bizim girişimlerimizin sonucudur’ diyerek Türk tarafını öteleyip bu buluşmadan dışlıyor hem de “Karşı tarafta iyi niyet yok” diyor…
Hani, “bu ne perhiz bu ne lâhana turşusu” der ya eskiler…
Tam da o hesap işte…
“Karşı tarafta iyi niyet yok”sa, Sn. Antoniu hangi “akşam yemeğinin sonucundan memnun” acaba?
* * *
ALFANEWS: Kıbrıs Rum Yönetimi Adalet ve Kamu Düzeni eski Bakanı Anna Kukkidi Prokopiu,Ersin Tatar’ın sürece katılmayacağını tekrarlamasına rağmen, gayrı resmi de olsa üçlü görüşmeye gitmesini ve koyduğu “egemen eşitlik” şartına rağmen, sürecin devam etmesini olumlu olarak değerlendirdi, şöyle dedi:
– “Dansa katıldığımızda dansa hazır olmalıyız, bizim açımızdan kabul edilemeyeceğini düşündüğümüz şeyleri reddetmeye hazır olmalıyız ama aynı zamanda müzakere etmek için samimi bir niyete sahip olmalıyız.”
* * *
Özetle:
Sn. Prokopiu’nun sözleri üzerinden; Cumhurbaşkanı Sn. Tatar’ın “egemen eşitlik” konusundaki kararlılığının giderek kabul görmeye başladığı anlaşılırken, kendi içlerine yönelik olarak kullandığı “müzakere etmek için samimi bir niyete sahip olmalıyız” sözleri de oldukça anlamlıdır.
* * *
Kıssadan hissesi:
Yemek sonrası gelen saatlerde, Rum basın haberlerinden kimi notlardır bunlar.
“Sana söylerim kadınım sen anla gelinim de” diyebiliriz bence, kelimeler arasında saklambaç oynamalara, davet de…
Özetle; bir yeni süreç var önümüzde, bir yeni meydan açma…
Kıbrıs Rum Yönetimi Adalet ve Kamu Düzeni eski Bakanı Sn. Anna Kukkidi Prokopiu’nun da dediği gibi:
– “Dansa katıldığımızda, dansa hazır olmalıyız!”
Yorumlar kapalı.