
(Cumartesi günkü köşe yazımızdan, devamla)
* * *
Elmas’ın gizli seferleri…
Sıra, tekneye sivil güvenilir personel bulmaya gelmişti.
Seferberlik Tetkik Kurulu (Özel Harp Dairesi) İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı Yüzbaşı Ferhan Çora, kaptan Reşat Yavuz ve makinist Oğuz Kotoğlu adındaki iki gemici buldu.
Tıpkı Kıbrıslı gençlere yapıldığı gibi bu gemicilere de yemin ettirilip görev teklif edildi. Teknenin telsiz görevlisi ise, TSK’dan ayrılmış gibi gösterilen, muharebe astsubay, Ali Levent oldu.
* * *
“Elmas” adı verilen(18)tekne, ilk seferine, 10 ton silâh ve cephane ile 4 Mart 1959’da çıktı. Gece yarısı, Kıbrıs açıklarında kayıklarıyla bekleyen Arı Ekibi ile buluşacaktı. Buluşma gerçekleşemedi; “Elmas” dönmek zorunda kaldı, ikinci sefer de başarısız oldu. Kıbrıs’taki TMT’den bir kılavuz istendi.
* * *
İngiliz polis birliğinde görevli Kemal Abdullah “Elmas”a kılavuz oldu.
Ayrıca özel harpçi Binbaşı İsmail Tansu da “gemi adamı” belgesi alıp, sivil kıyafetlerini giyip personel arasına katıldı. Ne olursa olsun bu sevkiyat gerçekleşecekti. EOKA’cı Rumların cinayetleri her geçen gün artıyordu.
Sevkiyat, bu kez fırtına nedeniyle gerçekleşemedi.
“Elmas”, dördüncü seferini 24 Mart 1959’da yaptı ve bu kez başardı.
Ardından, diğer seferler geldi…
Yaz ayının gelmesiyle Arı Ekibi de taşıma faaliyetlerine başladı.
TMT’ye, toplam olarak;
872 tabanca,
747 makineli tabanca,
96 hafif makineli tabanca,
2997 piyade tüfeği,
6800 bomba,
43 bin 500 tabanca mermisi,
134 bin 400 makineli tabanca mermisi,
164 bin piyade tüfeği ve hafif makineli tüfek mermisi,
54 plastik tahrip kalıbı ve bir adet telsiz ulaştırıldı…
* * *
Tarih, 17 Ekim 1959.
Saat, gece yarısına geliyordu.
6 bin bomba, 500 tüfek ve çok sayıda mermi yüklenen “Elmas” yeni seferine çıktı.
İstikamet, Girne’nin doğusundaki EXA MİL mevkii idi.
Kaptan Reşat Yavuz, gece saat 01.30 sularında, tekneye, İngiliz savaş gemisinin yaklaşmakta olduğunu gördü.
Telsizci Ali Levent, durumu karargâha bildirdi.
Karargâh, “dönün” emri verdi.
İngiliz gemisi, takibi bırakmadı…
Giderek yaklaşıyordu…
Ali Levent’in son sözü, “vatan sağolsun” oldu; karargâhla telsiz irtibatı, kesildi.
* * *
“Elmas”ın mürettebatı, “silâhlar ele geçirilmesin” diye tekneyi delerek, batırmak istediler. Gemi, su almaya başladı.
Kaptan Reşat Yavuz, Ali Levent ve Oğuz Kotoğlu’nu lastik bota bindirip gönderdi. O bir kaptandı ve “Elmas”la batmaya kararlıydı.
Su, ambardaki sandıkların üst seviyesine kadar geldi…
Batması an meselesiyken, İngilizler tekneye atlayıp Kaptan Yavuz’u yakaladı.
Ambardan, ancak iki sandık silâh alabildiler.
“Elmas” battı.
İngilizler, botla uzaklaşmaya çalışan Levent ve Kotoğlu’nu da yakaladı.”
* * *
“Yunus Balığı Avlıyorduk”
(Tarih: 17 Ekim 1959)
Kıbrıs Türklerinin millî mücadele kavgalarına destek olmak üzere Türkiye’den kaçak silâh getiren deniz motoru tam Karpaz Yarımadası’nın Balalan Köyü kıyısına yanaşacağı ve getirdiği silâhları kıyıda bekleyen Türklere teslim edeceği anlarda, İngiliz sahil güvenliği tarafından tespit edilir…
Deniz devriyesinin kendi üstlerine geldiği görülünce, hiç tereddüt etmeden silâh yüklü ELMAS’ın alt kapakları açılır ve motorlunun bir an önce sulara gömülmesi, batırılması çabası verilir.
İngiliz askerleri iyice yaklaştıkları zaman, motorlu, önemli ölçüde batırılmış, ancak halâ suların üzerindeydi…
İngiliz deniz devriyesi silâh yüklü geminin tamamen batmasını engellemeye çalışsa da, başaramaz…
Türk motorlusunun kaptanı ile iki kasa mermi, önemli bir suç belgesi olarak İngilizlerin eline geçer…
* * *
İngilizler, 350 kulaç derinlikteki “Elmas”ı denizden çıkarmak için uğraşsalar da, o günün teknik koşullarında batığın çıkarılması, mümkün olmaz.
Bu olay, iki gün içerisinde tüm adaya yayılır…
Kuşkusuz, Türkiye’den Kıbrıs’a kaçak silâh ve cephane taşındığı, asla kabul edilmez.
– “Balıkçıyız, Yunus balığı avlıyorduk”, denilir…
Dönemin en önemli günlük gazetelerinden Halkın Sesi bu yakalanma olayını ve sonraki günlerde yaşanan gelişmeleri yakından takip eder, okurlarını bilgilendirir…
Deniz olayına ilişkin gelişmeler, Halkın Sesi gazetesinde şu haber sırasıyla yer alır:
* * *
İlk Haber:
KIBRIS SAHİLLERİNDEN YEDİ MİL UZAKTA
BİR TÜRK GEMİSİ BATTI.
ÜÇ KİŞİDEN MÜTEŞEKKİL MÜRETTEBAT
MAĞUSA’DA TEVKİF TUTULMAKTADIR.
“Dün öğleye yakın almış olduğumuz malûmata göre, Kıbrıs sahillerinden yedi ile on mil açıkta bir Türk gemisi batmıştır. Gemiye yaklaşan İngiliz bahriyesine ait mayın tarama gemisi mensuplarından bir gurup, batmakta olan gemiye çıkarak mürettebatı derdest etmişlerdir.
Bu hadise hakkında hükümet tebliği (Duyurusu) şunu demektedir:
* * *
– “Bu sabah erken saatlerde Karpaz’da, Yalusa yakınlarında Lakodi Burnu yanında, Kraliyet bahriyesine mensup bir mayın tarama gemisi olan Burmastor bir motorlu gemi görmüştür.
Burmaston rutin bir patrol(18)vazifesinde idi.
Motorlu gemi durdurulmuş ve gemiye çıkan bahriyeliler tarafından aranırken, geminin mürettebatı gemilerini batırmışlardır.
Gemi batmadan evvel iki kasa mühimmat zapt edilmiştir.
Üç kişilik mürettebat derdest edilmiştir.
Ve halen istintak edilmektedirler.
Motorlunun İzmir kayıtlı ve ‘Deniz’ isminde olduğu anlaşılmaktadır.”
* * *
İngiliz haber ajansı Reuters, bu hadiseyi daha da başka bir şekilde vermekte ve geminin batışı ile alâkadar kısma atfen, şöyle demektedir :
* * *
Perşembe günkü köşe yazımızda, devam etmek üzere…
* * *
NOTLAR:
18) Elmas adı, 9 Kasım 1958 gecesi denizde kaybolan Asaf Elmas’ın anısına verilmiştir.
19) Patrol: Devriye.
Yorumlar kapalı.