Bülent Fevzioğlu

Sn. VASFİ CANDAN’dan Aidiyet Üzerine Muhteşem Bir Kitap: “Kıbrıs’ın Alektorası Sultaninin Hası”







Aidiyet duygusuna en somut örneklerden biridir bence, Sayın Vasfi CANDAN’ın geçtiğimiz yıl eylül ayı içerisinde ve 393 sayfa olarak yayınladığı “Kıbrıs’ın Alektorası Sultaninin Hası” adlı kitabı…

Ülkemizin önemli ressamlarından Sn. Semra BAYHANLI’nın kapak tasarımında okurlarıyla buluşan kitap, günümüzdeki ismiyle Gökağaç (Alektora) köyümüzün muhteşem bir kimlik kartı değerinde.

Sn. Vasfi CANDAN, deyim yerindeyse, Limasol İlçesi’ne bağlı bir köy olan Alektora’nın (Gökağaç) tam kalbine dokunarak, ekokardiyografisini çekmiş, köyünün.

Yazar, yalnızca köyüyle ilgili bilgiler vermiyor, aynı zamanda “Alektoralılar” ve “Alektoralıların Çocukları” başlıkları altında da muhteşem bir kaynak bilgi aktarmakta geleceğe…

Kendisini, bu çalışmasından dolayı içtenlikle kutlarken, yazınsal arşivlerimize de çok ciddi bir kaynak eser kazandırdığını söylemek isterim.

 

Sn. Vasfi CANDAN

Kimdir?

 

“10 Ekim 1948’de Limasol Kazasına bağlı Alektora (Gökağaç) köyünde doğdu.

İlkokulu Alektora’da tamamladı. Limasol 19 Mayıs Lisesi orta bölümünü tamamladıktan sonra, 1966’da aynı lisenin ticaret bölümünden mezun oldu.

1970’te Türk Öğretmen Koleji’nde eğitimimi tamamladı ve aynı yıl Eylül ayında Limasol Sedat Simavi Büyükler İlkokulu’nda öğretmenliğe başladı.

Yirmi üç buçuk yıllık öğretmenlik hayatında Limasol Sedat Simavi Büyükler İlkokulu, Girne Karakum İlkokulu, Güzelyurt Özgürlük İlkokulu, Çamlıbel Aysun İlkokulu, Güzelyurt Barış İlkokulu ve Aydınköy İlkokulu’nda öğretmenlik ve yöneticilik yaptı.

12 Aralık 1994’te Cumhuriyetçi Türk Partisi’nden 4’ncü dönem Lefkoşa Milletvekili seçilince, yasa gereği 27 Aralık 1994’te öğretmenlikten emekliye sevk edildi.

Kıbrıs Türk Talebe Cemiyeti, Güzelyurt Amatör Sanatçılar Derneği (GA-SAD), Kıbrıs Türk Öğretmenler Bankası, Yenidüzen Gazetesi ve Dört Renk Matbaacılık Direktörler Kurulu ve Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRTK) Yönetim Kurulu başkanlıklarında bulundu.

Çeşitli dönemlerde Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) yönetim ve yürütme kurulu üyeliği, Kıbrıs Türk Atletizm Federasyonu, Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği, Güney Göçmenleri Birleşme ve Dayanışma Derneği ve birçok okul aile birliklerinde okul öğretmenlerini temsilen, yönetim kurulu üyeliği yaptı.

On üç yıl futbol hakemliği yanında üç yılı aşkın bir süre Yenidüzen Gazetesi’nde köşe yazarlığı ve Güzelyurt Belediyesi Türk Sanat Müziği Korosunda görev aldı.

1994’te başladığı aktif siyasi yaşamında CTP Güzelyurt İlçe Başkanlığı ve yönetim kurulu üyeliklerinde bulundu. CTP Genel Merkezine bağlı olarak Parti Meclisi Üyeliği, Yüksek Onur Kurulu Üyeliği ve Merkez Yürütme Kurulu üyeliği yaptı.

Şu anda siyasi yaşamı aktif bir CTP üyesi olarak devam ediyor.

1970’te bankacı eşi Naciye Mehmet ile evlendi. Aysun Candan Özada ve Armağan Candan adında 2 çocuğu, Ege Özada ile Çınar Özada adında 2 de torunu vardır.”

 

Yazarın

Önsözü…

 

“Ben, bir yazar değilim. Ama öğretmen olduğuma göre kalem tutmuşluğum vardır. Bu emeklilik çağımda, doğup büyüdüğüm, suyunu içtiğim, doğal yiyecekleriyle beslendiğim, köklerimin gelip geçtiği bu topraklara bir borcum olduğunu düşündüm.

Bu nedenle köyüm Alektora’yı, Köyümde doğup büyüyenler ve onların Alaktora’da doğmamış çocuklarını tanıtan bu kitabı yazıp, gelecek nesillere armağan etmeyi görev bildim.

Tarih boyunca, güzel Kıbrıs’ımızdan birçok medeniyet gelip geçti. Çeşitli yerleşim yerleri kuruldu. Değişik ulus, din ve mezheplerden oluşan sayısız insan bu topraklarda yaşadı ve göçtü.

Köyümüz Alektora’ya dair, arşivlerde çok bir şey bulamadım. Köyün geçmişini büyüklerimizden dinleyerek büyüdüm.

Okuyacağınız bu kitapta Alektora’nın tarihini, insanını, üretimini, meralarını, bitki örtüsünü, komşularını, sosyal yaşamını ve yetiştirdiği değerlerini bulacaksınız.

Bu köyde yaşayan insanların kimliklerini, soy-soplarını, yaşam biçimlerini öğreneceksiniz.

Alektora’nın dışında doğan ve bugün bir değer haline gelmiş bazı çocuklarımızın yaşam hikâyelerine tanık olacaksınız.

Ağırlıklı olarak, 1940’lı yıllardan sonrasını ele alan bu kitapta hem Alektora’yı daha iyi tanıyacak hem Alektora’da doğup büyüyen insanların yaşam hikayelerini kendi ağızlarından okuyacak, hem de çocuklarını daha yakından bileceksiniz.

Bu kitapta hayat hikâyeleri yanında, Ülkemizde son 80 yılda yaşanan sosyo-ekonomik olaylara, siyasal ve kültürel konulara, tanıkların gözlem ve anlatılarıyla şahitlik edeceksiniz.

20 Temmuz 1974’ten sonra nasıl göçmen düşürüldüklerini, evlerinden ve yurtlarından nasıl sökülüp başka diyarlara sürüklendiklerini kendi ağızlarından öğreneceksiniz.

Kıbrıs’ımızın bu zaman diliminde yaşadığı sıkıntıları ve güzellikleri bir arada hatırlayacak ve geleceğe dönük nasıl bir Kıbrıs ile nasıl bir Kıbrıs Türk toplumu görmek istediğinize dair kafa yoracaksınız.

Yaşamım boyunca toplumsal konularda emeğini hiç acımadan veren bir kişi olarak, köyümüz Alektora ve yaşayanlarını da ölümsüzleştirmek için yaptığım bu çalışma ile izninizle biraz gurur duymak istiyorum.

Aralarında bazı eksikler olmasına rağmen, Köyümün her ailesine bu kitapta yer vermeye çalıştım. Yer alamayan ailelerdense özür dilerim.

İnanırım ki, Köyümün her insanı bu kitapta kendinden bir şeyler bulacaktır.

Anlatılan her hayat hikâyesinde hem köyden hem de Köy dışından onlarca isim geçmektedir. Zaten kitabımızı zenginleştiren bu değerli isimler değil mi?

20 Temmuz 1974 Savaşından sonra ağırlıklı olarak Yeşilyurt’a (Pendaya) yerleştirilen Köylülerim yavaş yavaş dünyadan göç ediyor. Çocukları ülkenin birçok bölgesine dağılmış durumda. Köylüler bir dernek çatısıaltında toplanamadı. Artık herkes kendi yaşam hikâyesini yazmaya çalışıyor. Onları köklerine götürmek, aralarındaki bağı güçlendirmek, akrabalarını daha iyi tanımalarına yardımcı olmak, onlar için çok mu?

Bu kitabı hazırlamak için yola çıkarken, yaklaşık bir yıl düşündüm, taşındım. Çeşitli görüşmeler ve fikir alışverişlerinde bulundum. Pandemiye rağmen, 12 Kasım 2020’de kalemi elime alıp, rahmetli Oğuz Remzi Yaman Abimin kapısına dayandım ve ilk söyleşiyi yaparak işe başladım.

Bu çalışmada, 41 Alektoralı ve 15 Alektoralı çocuğu ile yüz yüze söyleşi yaptım. Ne yazık ki kitap basılma aşamasına gelemeden yitirdiklerimiz oldu. İlk söyleşiyi yaptığım Oğuz Remzi Yaman, daha sonra Hüseyin Kökenler, Tuncay Fuat Yörel ve Ertan Ahmet Çakıcı aramızdan ayrıldı. Kendilerine tanrıdan rahmet, ailelerine de sabırlar dilerim.

Bu uzun yolda benimle söyleşi yapan herkese, desteğini esirgemeyen sevgili eşim Naciye Hanım’a, yazılarımı bıkmadan usanmadan, büyük bir zevkle ve metinlere katkı sağlayıp bilgisayara geçiren değerli yeğenim Süleyman Mert’e ve bu proje için bana cesaret veren herkese teşekkür ederim.

Gelecek nesillere, tarihçilere, sosyal bilimcilere ve araştırmacılara, bu kitapla bir nebze olsun katkı koyabileceksem ne mutlu bana.

Bu ve buna benzer daha birçok yerleşim yerimize dair projelerin hayat bulması, ülkemiz ve Kıbrıs Türk halkı için paha biçilmez bir değer oluşturacağına inanmaktayım.”

Sn. VASFİ CANDAN’dan Aidiyet Üzerine Muhteşem Bir Kitap: “Kıbrıs’ın Alektorası Sultaninin Hası”
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.